“En sevdiğin süper kahraman animasyonu nedir Tutku?” diye sorsanız ilk aklıma geleceklerden biri Young Justice’dir muhtemelen. 2010’da başlayan sadece iki sezon sürerek ekranlara veda eden dizinin yeri kalbimde hala tam olarak dolmuş değil. O sebeple ocak ayında duyduğum “Justice League vs Teen Titans” animasyonunu diğer DC animasyonlarından farklı bir motivasyonla bekliyordum. En sonunda geldi ve heyecanımı hemen sizlerle paylaşmak istedim. Yeni animasyonumuz Young Justice olmasa da ona yakın bir grubu, Teen Titans’ı baz alıyor. Konusu da Son of Batman’in devamı olarak tasarlanmış.
Sorunlu Robin’imiz Damian Wayne, azıcık sosyalleşsin bir takım oyuncusu olmayı falan öğrensin diye “Teen Titans” genç ve potansiyel süper kahraman yetiştirme okuluna gönderilir. Burada, güzeller güzeli Starfire‘ın liderliğinde biraraya gelmiş, Raven, Blue Beetle ve Beast Boy‘dan oluşan takımımızla önce sorunlu bir başlangıç yapacak, sonra onlarla yavaş yavaş kaynaşırken, kısa süre içinde kendisini daha büyük bir belanın içinde bulacaktır. Bu bela DC evreninin baş şeytanı Trigon‘dan başkası değildir. İşte fragmandan da anlayabileceğiniz gibi Trigon, Justice League üyelerini ele geçirecektir, bizim Titan’lar da onlara karşı takım olmayı öğrenecektir.
Şimdi teorik olarak orjinal bir hikaye, herhangi bir çizgi romanı falan baz almıyor ama ilginç bir şekilde tanıdık geldi, nereden hatırlıyorum, nereden hatırlıyorum derken “DC Universe Online” oyununda bir görev serisi bu hikayenin baya bir benzerini anlatıyordu. Oynamadıysanız hikaye gayet yeterli gelecektir. Bir animasyon süper kahraman filminden beklediğiniz her şeyi fazlasıyla size sunuyor. Sevilesi kahramanlar, başarılı bir baş kötü, sürükleyici hikaye, keyifli aksiyon sahneleri. Dağları yerinden oynatmasa da her şeyi tadında sunuyor.
Öncelikle ilk duyurudan sonra karakterlerin daha “teen” olmalarının beni birazcık endişelendirdiğini belirterek başlayayım. Sonuçta baz aldığı çizgi romanları aktarırken birazcık törpüleyen DC, eğer daha genç bir kitleyi hedeflerse ortaya fazla çocuksu; benim gibi otuzunu geçmiş bir adamı kesinkes tatmin etmeyecek bir iş çıkabilirdi. Ama izledikten sonra bu endişemin gereksiz olduğunu gördüm. Sonuçta ortada R Rated bir durum yok ama DC’nin New 52 animasyonlarıyla aynı düzeyde olduğunu söyleyebilirim.
Teen kahramanlarımızdan bahsetmişken, “Young Justice” kadar çeşitli olmasa da güzel bir ekibimiz var. Yeni ve genç kahramanları normal ekipten her zaman daha çok sevmişimdir, buradakiler de kesinlikle istisna değil. Birincisi neden bu ekibe üye oldukları falan güzel anlatılıyor. İkincisi güç setleri kesinlikle üst düzey olma potansiyelinde olduğu ama acemi oldukları için Justice League ile kapışmaları ve onlarla başabaş mücadele edebilmeleri çok şaşırtıcı değil. Ayrıca ekip dinamiği açısından da rollerin iyi dağıldığını söyleyebiliriz.
Hala favorim Nightwing olsa da Damian’ın aksi ama fazla yetenekli bir Robin olmasının animasyonlara derinlik kattığını kabul etmem gerek. Yeni olmasına rağmen acemiliği değil de kendisinin insan ilişkilerinin sorun olması pek çok güzel dinamiğin fitili oluyor. Raven karakterinin depresif hali ve belirsiz güç potansiyeli kadar Robin’le ilişkileri de güzel işlenmiş ve filmin temelini güzel oluşturmuş. Blue Beetle’ın kendini kontrol eden, izci çocuk karakteri ve Beast Boy’un mizah unsuru da eklenince ortaya izlemesi keyifli bir ekip çıkmış. Tek “hmm” diyebileceğimiz nokta çizgi romanlarda daha “farklı” gördüğümüz Starfire’a grubun ablası rolünün verilmiş olması diyebiliriz. Evet ekipte öyle bir role ihtiyaç var ama belki başka bir karakter bulabilirlerdi diye düşündüm.
Çok fazla görmediğimiz Trigon’un kötü adam olarak seçilmesinden de son derece mutlu olduğumu söyleyebilirim. Her filmde aynı kötü adamları tekrar tekrar görmek baymıştı. Doğaüstü işlere girildiğinde çok keyif almasam da buradaki kullanımı çok rahatsız etmedi. Ayrıca koskoca Justice League’i yenmek için de bu tip şeylere girmenin kaçınılmaz olduğunun farkındayım. Eski ekibimizde gayet iyi. New 52 Justice League’den Green Lantern ve Aquaman eksiğiyle filmde mevcut bulunan kadro da gayet yerinde.
Daha teknik konulara gelirsek, seslendirme kadrosu son derece uymuş. Aynı filmdeki gibi daha deneyimli oyuncularla, genç oyuncuları güzel kombinlemişler. Daha taze taze Daredevil’de gördüğümüz Jon Berthal‘ın ve Rosario Dawson‘ın bu kez seslerini duymak güzel. Diğer karakterlerde çoğunlukla daha önce bir şekilde seslendirmiş kişilerden seçmeleri de yerinde olmuş. Kevin Conroy yok ama Batman’in rolü az olduğu ve daha önce de pek çok kez aynı karakteri seslendiren Jason O’Mara iyi bir iş çıkarttığı için negatif bir durum yok.
Görselliğin ise diğer New 52 animasyonlarıyla aynı olması hem iyi, hem kötü. İyi çünkü zaten alıştığımız kaliteyi sunuyor. Yani değiştireceğim derken son “Teen Titans” animasyon serisi gibi rezil bir şey de çıkabilirdi. Bu haliyle en azından belli bir düzeyi korumuş. Kötü, çünkü aynı tekniği çok fazla kullandıklarını düşünüyorum. Beni biraz sıkmaya başladı. Biraz daha farklı bir şeyler yapabilirler kanımca. O zaman tadından yenmezdi.
Genel olarak bir “Young Justice” olmasa da, DC’nin yine kalitesinden ödün vermediği, keyifle izlenebilir bir iş ortaya çıkmış ve animasyon konusunda rakibinin olmadığını gösteren bir iş ortaya çıkmış. Bittikten sonra “Keşke daha uzun olsaydı, bu dinamiklere daha fazla zaman ayrılsaydı” dedim. DC’nin en mükemmel işi olmayabilir ama kesinlikle izlemeye değen ve izlenmesi gereken işlerinden biri. Bundan sonra gelecek animasyonun da efsane hikaye “Killing Joke” olduğunu hatırlatarak yazıyı sonlandırıyorum. Filmle ilgili görüşlerinizi yorumlara eklemeyi unutmayın. Esen kalın.
