I- Yüce Tanrılar: Anu ve Padomay

“Öncüler, kardeştiler. Anu ve Padomay. Boşluğa karıştılar ve zaman işlemeye başladı.”

Anu:Cennet“, “Gökyüzü” veya “Tanrı” anlamına gelen Anu (Başka bir deyişle An) ne bir Aedra ne de bir Daedradır. Her iki grubun yaratılmasından önce gelir.

Nir: Bir olasılık noktası. Bir şeyin herhangi bir şey haline gelebilmesi için bir olasılık veya başlangıç noktası. Khajiit mitolojisinde, Nirni, Nir’in “anaç” yönlerini temsil eder.

Padomay: Padomay zıt kuvveti olan Anu ile ilişkilendirilir ve Aurbis’in yaratılmasıyla büyük ölçüde rol oynamıştır.

Gezegenlerin Doğuşu

Tanrıların ve Gezegenlerin Açıklayıcı Bir Yaratılış Ağacı ve Evrenin Dış Haritası

Yüce tanrılar olan Anu ve Padomay, eşit ve zıt güçleri paylaşırlar. İki tanrının etkileşimiyle Nir oluşur. Nir’in varlığı hem Anu’yu hem de Padomay’ı şaşırtır ve sevindirir. Devamında yaşanacaklar ise tam bir kaos olacaktır çünkü Anu ve Padomay, birbirlerine düşecekleri mucize Nir’in yaratılışına biraz erken sevinmeye başlamıştır. Nir’in sadece Anu’yu sevmesinin ardından dışlanmışlığın acı öfkesini yaşayan Padomay, Nir’in Anu’ya olan sevgisini kıskanır. Nir’e olan aşkını ilan eden Padomay’ın aldığı cevap hüsran olur. Öfkeyle dolan Padomay, hamile kalan Nir’de ağır yaralar açar. Bunun sonucunda Anu, Padomay’ı zamanın dışına atar. Efsaneye göre Anu’dan hamile kalan Nir, ölmeden önce Nirn isimli gezegeni ve on iki dünyayı doğurur. Ağır yaraları olan Nir hemen sonrasında ölür. Yas tutan Anu kendini Güneşe saklar ve uyur. Bu süreçte, on iki dünya yaşam bulur. Yeryüzü yaşamında birçok çağ geçtikten sonra Padomay, zamanın dışından geri dönmeyi başarır. Yaratılışı ve yaşamı görüp öfkelenen Padomay kılıcını savurur ve on iki dünyayı paramparça eder. Bunun sonucunda Anu uyanır ve Padomay ile uzun ve şiddetli bir savaşa tutuşur. Kardeşini öldürdükten sonra on iki dünyanın kalıntılarını bir araya getirerek yeniden oluşturmaya çalışan Anu’nun zaten öldüğünü düşündüğü Padomay, Anu’yu göğsünden bıçaklar ve Anu kendisiyle beraber Padomay’ı sonsuza dek zamanın dışına çeker.

Kanlardan Doğan et’Ada

Anu ve Padomay’ın dökülen kanları ile et’Ada yaratılır. Anu ve Padomay’ın kanlarının birbirine karışmasıyla Aedra, Anu’nun saf kanı ile Magna Ge ve Padomay’ın saf kanı ile de Daedra yaratılmış olur.

The Aspects of Aka

Aldmeri inancına göre Anu, ölmeden önce kendi ruhunu doğurmuştur. Bunu gören Padomay da Sithis’i yaratır. Sithis ve Anui-El‘in etkileşiminden ise bir Aurbis yani kaos doğar. Her şeyin ruhu haline gelen Anu’nun ruhu Anui-El, Aurbis’i istikrara kavuşturmak için Anu’nun yaptığı gibi kendi ruhunu doğurur. Anui-El’in ruhu Auri-El olarak biliniyordu ve “zaman” olarak bilinen yeni bir gücü vardı. Zaman, Aurbis krallığının doğasını ve sınırlarını fark etmesine izin verdi ve böylece kandan can bulan et’Ada nihayet şekiller ve isimler almaya başladı. Aedra, Daedra ve Magna Ge, bunlardan biriydi. Aedra’nın Sithis’in yarattığı her şeyi köleleştirmesinden sonra, Lorkhan’ın Sithis tarafından evreni yok etmek için yaratıldığı söylenir.

Aurbis ve Mundus

Aurbis: Aurbis, kozmosun Anu ve Padomay tarafından oluşturulduğu kaosa veya bütünlüğe verilen addır. Birçok kaynak Aurbis’in yapısını bir tekerlek olarak tanımlar. Tüm varlık planlarını kapsayan evrendir. Gezegenlerin bulunduğu Mundus, halkanın en ortasında yer alır.

Mundus: Mundus, ölümlü gezegen Nirn’i içeren varoluş düzlemi veya âlemidir. Et’Ada’nın bir kısmı kendi parçalarını tamamen Mundus’un yaratılması için vermiştir.

1 2 3 4 5 6
Author

İlgi alanlarına vakit ayırmayı ve hobileriyle uğraşırken kafa dinlemeyi seven kendi halinde bir insan. “Now your sanity and mine can die together!”

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.