Bazen iş başa düşer. Ortada çok sevdiğiniz, size ilham vermiş bir iş vardır. Zaten mükemmel olan kuleye bir tuğla da siz koymak istersiniz. Defterin kenarına karalanmış bir resim, orada burada yayınlanmış kısa bir hikâye olabilir bu. Sanırım bir diziye, filme, kitaba cidden hayran olmak bu anlama geliyor. Bir tutku işi yani. Bu tutku biraz da bütçe ve zamanla birleşince ise ortaya fan filmleri çıkıyor. Orada burada izlediğimiz, hayran da kaldığımız işlere dönüşüyor hayranlık. İşte bunlardan tanesini sıraladık. Çok başka evrenlerle, çok başka tutkularla ve elbette çok başka bütçelerle çekilmiş bu işler. Ama hepsinin izleyende ayrı bir keyif uyandırdığını söyleyebiliriz. Bir de tabii, hepsinin bitiminde ister istemez “Geek yapmış!” diyoruz. Önden buyurun!

Star Wars: Scene 38 Reimagined

Bu listede en çok saygı duyduğum iş bu. Tartışmasız. Çok başarılı bir şey. Ama tek sıkıntısı, fan filmi demeye dilim varmaması. “Bu da sıkıntı mı?” diye sorarsanız da haklısınız. Ama fan filmi dışında başka bir terim de bulamıyorum. Ama sonuç olarak ayakta alkışlıyorum. Demek istediğimi şu ve izleyince daha iyi anlayacaksınız: Eminim 1977’de A New Hope’u izleyen seyirciler inanılmaz coşmuşlardı. Ama örneğin bir Revenge of the Sith dövüşünü izledikten sonra bu sahneye dönmek “ah be, zamanın şartları…” diye insanı üzüyordu. İşte o hüznü yok etmek için birebir. Üzerinde nasıl çalışmışlar bilemiyorum, hangi bütçeyle yapmışlar hiçbir fikrim yok ama sanki Alec Guinness’i tekrar çağırmışlar da sahneyi yeniden çekmişler. Bu sefer çevreyle daha etkileşimli, ışın kılıcı kullanımında da “Prequel”leri hatırlatan bir dövüş ortaya çıkmış. Hala açıp açıp tekrar izliyorum, her seferinde ağzım açık kalıyor.

The Last Agni Kai

Bu videoya karşı sempatim çok yüksek. Pek çok eleştiri getirilebilir çünkü eninde sonunda bir fan videosu alt tarafı. Ama bir yandan da, yorumlarda da göreceğiniz üzere tek bir gerçek kalıyor. Bu hayran yapımı film, Shyamalan’ın yaptığı milyon dolarlık bütçeli o filmden iyi. Nasılını bilmiyorum. O film nasıl o kadar kötü olabildi sormayın. Nasıl sonuna kadar dayanıp izledim onu da sormayın. Ama bakın, bu hayran yapımı film izlerken utandırmıyor. Ben o filmi izlerken utanıyorum. Ötesi yok. Oyuncusu Azula’yı çok iyi oynamış, mekânı çok iyi bulmuşlar. Eğer animeye karşı ilginiz varsa kanalın diğer videolarını da seveceğinize eminim. Ben sondaki yaşlı Katara ile genç Korra dokunuşuna da bayılıyorum bu arada.

Rebel Scum

Yine bir Star Wars işi giriyor listemize. Çünkü emin olun çok fazla Star Wars fan filmi var internette. Ama bu diğerlerinden pek çok açıdan ayrılıyor, orası kesin. Scene 38 Reimagined kadar iyi olduğunu iddia etmiyorum. Ama zaten çok farklılar. Bir kere ne ışın kılıcı var ne Jedi, eline çubuk alıp ormanda çekim yapan binlerce filmin aksine tabii ki. Aslında neredeyse Star Wars ismini kullanmasına gerek yok, çünkü Star Wars ögeleri çok önemli değil. Ancak bir yandan da Empire Strikes Back’in havasını, görüntüsünü başarıyla yakalıyor ve özellikle dönemin pratik efektlerine çok ciddi selam çakıyor. Nereden bakarsanız bakın izlemesi çok ilginç bir deneyim. Bir de unutmadan, “DC evreninden misin?” diye sorasım geliyor bu videoya, çok dark çünkü. Karanlık bir havası var. Asi olmanın çok zor ve ürkütücü bir yanına parmak basıyor: Bir gezegene çakılıp ölmenin ağır olasılığına.

Red Dead Redemption: Seth’s Gold

Öyle çok video oyunu bilmeyen biri olarak benden yine de koca bir “Vay be!” koparmış bir film bu. Bütçesi diğerlerinden fazla olabilir. Oyuncu kadrosu daha geniş. Kamera açıları listedeki diğer filmlere kıyasla çok daha profesyonel. Mekanlar fazla, “cut”lar fazla, at ve at arabası deseniz var, evet, bütçenin çok daha fazla olduğunu görebiliyorum. Kullanılan efektler insana gerçekten “Oyundan kırpılmış bir video mu bu acaba?” sorgulamasını yaşatmak üzere başarılı. Alkışlamaktan başka bir şey gelmiyor elimden.

Neville Longbottom and The Black Witch

Çok fazla Harry Potter fan filmi var. Çok fazla. Ama hem hikâyesini anlatan, hem oyunculukların sırıtmadığı hem de gerçekten bir boşluk dolduran o nadir güzelliklerden biri bu. Bir kere Bellatrix Lestrange’i göstermek gibi bir risk almışlar kendilerince. Üstesinden öyle böyle kalkmışlar, helal olsun. Uzun da bir olay örgüsü var ellerinde. Ama yine de hoş bir şey çıkmış ortaya. Çünkü aydınlatmak istedikleri hikâye ilginç nereden bakarsanız. Diğer Seçilmiş Kişi Neville Longbottom’ın kitaplarda da yürek burkan bir arkaplanı var zaten. Ama en sonda, Hogwarts treninin sesini duyunca gülümsetiyor da sizi.

Benden bu kadar. Siz en çok hangisini beğendiniz? Sizde var mıdır izleyip “Geek yapıyor arkadaş!” dediğiniz işler?

Author

İstanbul'da yaşıyor, buraya yazacak havalı bir şey de bulamadı. @charles_bourbaki

3 Comments

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.