Jay Garrick’in salaklığı ve Zoom’un son dakika golünün ardından Earth-2’yi geride bırakıp “bölüm canavarı” konseptine geri dönmek zorunda kalıyoruz. Şikayet edemiyorum, zira King Shark o kadar iyi resmedilmiş ve tüm haşmetiyle karşımıza çıkarılmış ki keyif almamak çok zor.
King Shark ile ilgili spoiler‘lı düşüncelerim resimden sonra ektedir.
Neleri Sevdik?
King Shark
Elbette ki King Shark üstüne kurulu bir bölümde kendisini sevememiz düşünülemezdi. Aslında tek bölümde kısaca gözükmesi planlanan karakter, efektlerin kalitesine hayran bıraktırınca izleyicilerden inanılmaz yüksek bir reaksiyon aldı. Paraya kıyıp bol bol görebildiğimiz bir bölüme imza atmışlar. Nefis de olmuş bana kalırsa. Bence sezonun geri kalanında kullanacakları tüm bütçeyi bu bölüme basmışlar. Ek bütçe falan almadılarsa kesin paraları kalmadı. Özel efektleri VFX firması Encore yapıyor. Beklemediğim kadar etkileyici bir iş çıkarıyorlar. Gerçekten bir The CW dizisinde bu kadar para ve emek harcanmış bir özel efekt gördüğüme halen inanamıyorum. Denizin içinde Barry’nin oluşturduğu girdap sahneleri de bir o kadar iyiydi. Sırf hayranlar istedi diye yazılan bir bölümün altından başarıyla kalkmayı bildiler gayet bana kalırsa. Çok bir falsoları olmadı. Yalnız ilk başta King Shark’ın havuzdan kaçışı, Jurassic World’te görevlilerin “hay Allah, nereye kayboldu bu dinazor” deyip kafesine girerek yaptıkları gerizekalılığa benziyor. Yem vermek için lazerleri kapatmak nedir? Bırak, yemezse yemesin pezevenk.
Grant Gustin’in attığı tirad
Ben halen ara ara Glee’den bu kadar iyi bir oyuncu çıkabilmiş olmasına şaşırıyorum Grant’i izlerken. Duygusal sahneleri çok çok fena oynuyor. Ya bir insan nasıl bu kadar güzel ağlayabilir arkadaş? Önceki bölümde, Barry’nin Earth-2 Joe’nun ölümüne sebep olmasının herhangi bir pişmanlık yaratmamasına sinirlenmiştik. Barry gibi en ufak şeyde bile vicdan muhasebesi yapan bir kahramanın bu konuyu öylece geçiştirmesi olmazdı zaten. Grant Gustin, Barry’nin Earth-2’de aldığı kararların üzerine bıraktığı ağırlığın altında ezilmesini çok iyi yansıttı. Welcome to Earth-2’da annesiyle konuştuğu sahneyle beraber bu sezonki en başarılı dramatik sahnesiydi benim için.
Zoom’un kimliğinin açıklanması
Çok damdan düşer gibi oldu ama iyi de oldu. Öbür türlü uzayınca daha çok bayıyor beni. Zoom ve Jay Garrick teorim tuttu gibi. Kaskın içindeki adam kim onu boşverelim şimdilik. Zoom, aslında Earth-2 Hunter Zolomon ve Jay Garrick ile de ikizler. Daha önce de dediğim gibi Jay2’yi dediklerini yapmaya zorladı ve Earth-1’a yolladı. Orada Jay2 bir süre Zoom’un casusluğunu yaptı. Jay2, Caitlin’i parka götürdüğünde gösterdiği kişi Earth-2 Hunter Zolomon da olabilir, pekala Earth-1 Hunter Zolomon da ama her halükarda Earth-1’da Jay1 yok, ondan eminim. Kasklı/maskeli abimiz denkleme girince işin rengi değişiyor. Geçen bölüm adamın elinden zenci olduğundan şüphelenmiş ama ses etmemiştim. Çünkü bunun hikayeye bir katkısı olduğunu düşünmüyorum. Yani altından Wally West çıktı diyelim, bunun ne gibi bir ilginçliği, hikaye açısından şaşırtıcılığı olabilir ki? Ama bu bölüm bir şey oldu. Cisco, bir ara Diggle’a kaskından memnun musun dedi, Diggle da evet ama geliştirilmesi lazım diye cevap verdi. Diggle’ın Magneto’dan çakma bu kaskıyla Earth-2’deki adamın kaskları inanılmaz benziyor. Bunun altında Diggle çıkma ihtimali var mıdır o halde? Neden böyle kelalaka bir replik yerleştirdiler çözemiyorum. Ha bu arada bilmeyenler için Diggle’ın Afganistan’dan geldiğini bir de biz hatırlatalım.
Neleri Sevmedik?
Artık iyice bayan Wally West muhabbeti
Wally West, gerçekten çok ama çok kötü işleniyor. Bir karakterin ancak bu kadar hakkı verilemeyebilirdi herhalde. Çizgi romanlardaki o eğlenceli, hafif, gırgır Wally West’ten eser olmamasını bir kenara bıraktım artık, bari şu ergen triplerini çekmek zorunda kalmayalım lütfen ya. Sanki Barry ile beraber büyümüşler de Joe, Barry’i kayırmış, Wally’i üvey evlat gibi sevmiş. Yahu sen daha dünkü bok değil misin? Daha kaç aydır Joe ile görüşüyorsun ki? Ne ara bu havalara girdi, gerçekten anlayamıyorum. Jesse L. Martin’e her bölüm 1-2 replik veriyorlar ve o kadar güzel satıyor ki o lafları “abi, haklısın” deyip kenara geçiyorsun. Burada da Wally’e Barry ile ilgili açıklama yapıp ayar verdiği kısım çok hoşuma gitti. Kibarca ağzının payını vermek böyle bir şey herhalde. Bu çocuk güçlerini kazandığında da açıkçası pek umrumda olmayacağını düşünüyorum çünkü karakteri sevdirmek için herhangi bir çabaları olmadı. Pek de kafalarındaki gibi işleyemediklerini fark ediyorlar bence. Wally bırakması gereken etkiyi bırakamadı. Böyle giderse 3. sezonun yarısını bile göremez bu çocuk, yol verirler. Zaten niye getirdiler onu bile bilmiyorum. Ne gereksiz bir ekleme oldu diziye.
Küçük Notlar:
- King Shark’ın üstüne kurulu bir bölüm çekip Jaws göndermesi yapmamanız çok zor. Zaten Cisco’nun ağzından da “Jaws Soundtrack çalın o halde” gibisinden bir laf bile çıktı. Bölümdeki Jaws göndermeleri şöyle: bölümün başında A.R.G.U.S. ekibinin King Shark’a “Bruce” kod adını verdiklerini öğreniyoruz. “Bruce”, Steven Spielberg’in çekimlerde kullandığı mekanik Jaws’a verdiği isim. Cisco’nun söylediği “We are gonna need a bigger Flash” cümlesi, Jaws’ta Brody’nin söylediği “We are gonna need a bigger boat” repliğine gönderme. Ayrıca yine Cisco’nun Quint ben olmalıydım dediği de Robert Shaw’un oynadığı Bartholomew M. Quint karakteri oluyor. Wells’in dediği gibi Quint filmde ölüyor yalnız. Üstelik de filmin en klasik sahnelerinden biri.
- Nautilus Labs: Bizim AVM’ye gönderme deyip bayrakları açın derdim ama tabi ki Denizler Altında 20.000 Fersah göndermesi. Normalde DC’de böyle bir laboratuvar yok.
- King Shark, Joe’nun evininin tavanını yıktığında, sigortam Sharknado saldırısını karşılamıyor diyor. Sharknado’yu duymamış olmanız düşük bir ihtimal. O kadar kötüydü ki seri haline gelecek kadar popüler oldu. En son Sharknado 3: Oh Hell No! çektiler sanırım. Absürt derecede kötüydü o da.
- Amanda Waller’ın planları arasında King Shark’ı silah olarak kullanmak da varmış. King Shark, esasen dönem dönem Suicide Squad içinde kendine yer bulmuş bir karakterdi. Kimbilir belki ileride sinema filmlerinde de görürüz.
- Konuyla alakasız ama Grant Gustin, Supergirl çekimleri için Los Angeles’taydı bu hafta. Instagram’a koyduğu şu semt oturuşunu paylaşmazsam içim rahat etmez. Ya senin Central City’de tarlan mı yandı, bu oturuş nedir Allah aşkına?
- Cisco, Wells’in kızına yanlayacak. Dediydi dersiniz.
