Çizgi romanlar ilk çıktığı günden bu yana birçok kötü karakterle tanıştırdılar bizi; Joker, Darkseid, Dr. Doom, Galactus ve daha niceleri. Bunların birçoğu öyle kötülükler yaptılar ki Şeytan, yanlarında melek gibi kalır. Öte yandan biz bile çizgi romanlardaki şeytanın, yani Lucifer Morningstar’ın yanında şeytan gibi kalırız. Yakında ilk sezonuyla Netflix’te çıkışını yapacak olan Sandman dizisini bahane ederek cehennem prensini çağırıyor ve soruyoruz: Lucifer Morningstar kimdir?
Asıl adı Lucifer Samael Morningstar olan cehennem prensimiz, ilk olarak 1989 yılında, hepimizin yakından tanıdığı Rüyalar Kralı Morpheus’un yaratıcısı Neil Gaiman imzalı Sandman çizgi romanlarında karşımıza çıkıyor. Semavi dinlerden, özellikle de Hristiyanlıktan oldukça etkilenerek yaratılan Lucifer yani şeytan, milyonlarca yıl önce Cennetin Krallığı’na karşı gelerek bir isyan başlatıyor, bunun sonucunda da Chaoplasm ismi verilen, şekilsiz bir boşluğa sürgün ediliyor. Daha sonrasında yaratılan diğer bütün varlıkların Cehennem olarak bileceği bu boşluğa şekil vererek ebedi hayatını sürdürmeye çalışıyor ve özgür kalacağı günü bekliyor.
Lucifer Morningstar’ın bu ebedi sıkıcılıktaki hayatı, kendisi gibi ebedi bir dünyanın kralı olan Morpheus ile tanışmasıyla son bulur. Kendisini tutan bağları kırdıktan sonra rüyalar âlemini yönetmesi için gerekli eşyaları arayan Rüya yani Morpheus, Üç olan Bir’den; Hekate’den aldığı yardım ile miğferinin cehennemde olduğunu öğrenir. Miğferini bulmak ve Lucifer’den yardım istemek için cehenneme yolculuk eden Morpheus, burada Lucifer’ı canı sıkılmış, hatta sıkıntıdan cehennemi bir koalisyon kurmuş hâlde bulur. İstediği şeyi alarak cehennemden uzaklaşan Morpheus, arkasında aşağılanmış ve öfkeli binlerce iblis bırakır.
Lucifer Morningstar bu sıkıcı ve ebedi yaşamına devam ederken bir kere daha hikâyeler kralı Morpheus’un onu ziyaret edeceğini duyar. Hem istediği şey hem de önceki ziyaretinden dolayı Cehennem’e giderken savaşa gider gibi hazırlanan Morpheus, sonunda azap diyarına vardığında onun tamamen boşaltılmış olduğunu görür. Acı çeken insanlar ve onlara acı vermekten haz duyan iblislerin tamamının gitmiş olduğunun farkına varır. Morpheus, büyük bir savaş beklerken karşısında bulduğu bu terkedilmişlikten dolayı endişe eder. Çok geçmeden Lucifer, dengi olan Morpheus’un karşına çıkarak ona gerçeği açıklar ve işi bıraktığını söyler.
Cehennemdeki bütün ölüleri ve iblisleri azat ettikten sonra Lucifer, bunu neden yaptığını eski dostu Rüya’ya anlatır ve tek tek Cehennem’in bütün kapılarını kilitler. Yüzyıllar süren cennet ve cehennem arasındaki savaşı, yaratılışın belki de en kilit rollerinden birini terk eden Lucifer, dostundan son bir ricada bulunur ve kanatlarını kesmesini ister. Yıllar önce “Seni mahvedeceğim” diyerek tehdit ettiği Morpheus’a cehennemin anahtarını teslim ederek diyarını terk eder ve Dünya’ya yerleşir. Sandman çizgi romanlarında bir sonraki görünüşü ise Los Angeles’taki “Lux” adında bir barda piyano çalarken olacaktır.
Lucifer’ın Sandman çizgi romanlarında bıraktığı bu mükemmel etki onun, kendi çizgi romanlarına sahip olmasına vesile olur. 2000 yılında başlayan ve 2006 yılına kadar devam eden çizgi roman serisi, toplamda yetmiş beş sayı boyunca Lucifer’ın hikâyesini anlatır. Her ne kadar New 52 ile beraber DC dünyasındaki değişimden kendine düşeni fazlasıyla almış olsa da Lucifer bu naif hâlinden bir hayli uzaklaştırılarak, semavi dinlerdeki kötülüğün vücut bulmuş hâline dönüştürülse de bu değişiklik, diğer DC işlerini etkilemez.