Bakın, önceden bir şeyi netleştireyim. Hiçbir şekilde bir MMO’nun free-to-play olmasını başarısızlık olarak görmüyorum. Bir MMO oynaması ücretsiz hâle gelince “ahanda bak WoW’a dayanamadı hüloy” diye sevinen bir karakterde değilim. Bu skalda, tam zıddı bir yerde duruyorum hatta. Merak ettiğim, denemek istediğim bir MMO free-to-play olunca, zil takıp oynayasım geliyor.
Bu örnekte olduğu gibi. Çok, çok uzun zamandır nasıl bir şey olduğunu bizzat deneyimlemek istediğim bir oyundu Guild Wars 2. Yalnız işte serde mezarcılık mı var bilinmez, gözüm bir türlü o ilk ücretini kesmedi. Üstelik Guild Wars serisi, standart MMO’ların aksine “bir defa kutu parası öde, sonra sonsuza kadar oyna” modeliyle çalışmasına rağmen giremedim içine. Şimdi resmen, hiçbir bahanem kalmadı. Zira Guild Wars 2, tümden ücretsiz olmuş vaziyette artık.
NCSoft bu kararı alırken, The Old Republic ve Elder Scrolls Online gibi oyunların aksine, “farklı bir monetizasyon yöntemi deneyelim” diye düşünmemiş. Zaten kestikleri şey aylık abonelik değil, kutu ücreti olduğu için, asıl niyetleri ek paket satışlarını arttırmak. Zira Guild Wars 2’de ücretsiz olan tek şey, temel oyunun kendisi. Ondan sonraki büyük ek paketler, yine parayla satılacaklar. Oyunun yapımcısı Mike O’Brien, “Oyunu bedava yapıyoruz, çünkü Guild Wars 2’yi sevenlerin, Heart of Thorns’u da alacaklarıan inancımız tam” diyor.
Bu yüzden Guild Wars 2 standart F2P saçmalıklarına da sahip değil. Elbette hile yapmanın ve suistimal etmenin önüne geçmek için sektörde standart olan bazı kısıtlamalar var. Ücretsiz hesapların karakter slotları, çanta slotları, sohbet ve ekonomi opsiyonları biraz daha dar. Aynı zamanda yeterince yüksek seviyede değillerse ileriki bölgelere de atlayamıyorlar. Bunlar sabah akşam avantaj peşinde koşanlar zilyar tane hesap açıp sistemi sömüremesin diye olan şeyler. Biz oyuncuları pek etkileyeceğini sanmıyorum. O yüzden, resmen zilimi takıyorum, halaya duruyorum ve Guild Wars 2’yi indirmeye başlıyorum. Haydi hayırlısı!
