Filmlerin çıkış tarihleri belki size rastgele gelebilir, ama aslında arkalarında çok büyük bir anlam vardır. Bahar ayları, özellikle de Nisan ortası ile başlayan dönem genelde yazı domine edecek filmlere ayrılır. Bu filmlerin bahardan gazı alıp, yaza kadar yürümesi, yazda iyice kopması amaçlanır. Temmuz ve sonrası filmler, genelde yine yüksek gişe beklenen, ama öyle 1 milyar hasılatlara da koşacağı sanılmayan eserlerdir, genelde de “belki tatilde gidecek film arayan bir çiftin aklına düşeriz” ihtimalini severek sokulurlar vizyona.
Bunlardan sonra Amerikan pazarında “tatil dönemi” denilen bir periyod başlar. Bu esnada Cadılar Bayramı, Şükran Günü ve Noel dip dibe olduğu için, araya da Anma Bayramı gibi tatiller girdiği için, insanlar sinemaya akın ederler. Stüdyolar da yaz başı ve sonu dönemlerine sıkıştıramadıkları, torun torba sepet gidilecek filmlerini bu tarihlere gömerler. Onlar bittikten sonra sıra artık ödül sezonuna gelir. Altın Küre, Oscar, BAFTA gibi ağır törenlerde oy kullananların aklında kalsın diye biyografi biyografi filmler, dramatik eserler, ödül şansı olduğu düşünülen işler Kasım-Aralık aylarına gömülür.
Bir de Ocak ayı vardır. Şubat yine Sevgililer Günü, sömestr tatili derken kurtarır. Ocak ayı ise, ölü aydır, stüdyolar da ölü yatırımlarını gömerler buraya. İptal edilmesi için çok geç olan fakat kendisinden de zerre kâr beklenmeyen filmler, üzülerek bitmek için buraya giderler. Tarihi buraya kaydırılan bir film varsa, bilin ki stüdyonun kendisinden bir beklentisi yoktur. Hele ki Power Rangers gibi, Temmuz’un göbeğinden bir sonraki yılın Ocak’ına çekiliyorsa… Anlayın işte, stüdyo da kesmiş ümidini.
Liosngate tam olarak bunu yaptı işte. 22 Temmuz 2016 tarihli Power Rangers’ı, tuttu 13 Ocak 2017’ye attı. Firmanın CEO’su Jon Feltheimer, “bu tarihte kazanabileceğimizi düşünüyoruz” diyor. Bunun meali, “biz bu filme 2016’nın geek tornadosu arasında güvenmiyoruz, ama 2017’nin devleri arasına da sokmayı gözümüz kesmiyor, o yüzden kendisini film mezarlığına gömeceğiz”. Ben size net bir şey söyleyeyim, eğer stüdyo ön prodüksiyonda gördüklerinden, yani senaryodan, yönetmenin vizyonundan, prodüktörün heyecanından bir nem kapmasa filmi bu tarihe atmaz. Sarih bir konu bu. Stüdyonun kendi ümidini kestiği bir film de ne derece beklenir, orası size kalmış. Bana sorarsanız, Power Rangers filminden bir şey bekleyen vardıysa bile, beklentisini minimuma indirse iyi olur. Bakarsın en iyi ihtimal, olumlu bir şekilde şaşırırız hep beraber…
1 Comment
Geçen aylarda izlediğimiz Kate Sackhoff un başrol olduğu Power Rangers kısa filmi bir anda herkesin gözünü buyulemisti.Su ana kadar hep çocuksu olan Power Rangers, karanlık bol aksiyonlu bir gerilim tarzında karşımıza çıkmıştı.Gelecek filmden beklentisi olmayan bile artik filmden birşeyler ummaya baslar oldu.Kısa film çok iyi bir Power Rangers reklamı yapmış olsa da, bu telif hakki sahiplerinin hoşuna gitmedi ve kısa süre içerisinde filmi belirli ortamlardan kaldirttilar.Bu da demek oluyor ki kısa filmi yardımcı olmak yerine , kıyaslanacak bir rakip olarak gördüler.Aldığımız yeni bir haberle birlikte artık yapilan filmin kısa filmin yükselttiği çıtanın daha üstüne cikamayacaklarinı düşündüklerinden olsa gerek, filmi genelde dusuk butcelilerin yarıştığı Ocak ayına atmışlar.Belki de R-Rated bir Power Rangers filmi yapıp, gecen sene Amerikan Sniper ın ocak ayında iyi para getirdiğini de görünce şanslarını denemek istemiş olabilirler ama bu ihtimal çok düşük.