The Last Jedi ile ilgili hislerimi, Geekyapar ailesi ve fertleri olarak hislerimizi defalarca paylaştık. Bir daha da üzerinden geçmeye gerek yok. İlgilenenler için objektif ve sübjektif dökümlerimiz ile çektiğimiz Geek Muhabbeti videomuz muhtelif mecralarda bulunabiliyor. Malum, beğenmedik çoğumuz filmi. Bize kızanlar da “Çok biliyorsanız siz yapın” dediler. Halbuki bizim işimiz konu ile ilgili fikir belirtmek. Filmi yapmak, filmi yapanların işi. Yönetmen, yazar, yapımcılar ve oyuncular yani.
Lakin gelin görün ki filmin çıkışından önce görevler biraz birbirine girdi; özellikle de Mark Hamill öznelinde. The Force Awakens’taki başarılı kapşon kaldırma performansını saymazsak otuz yılın ardından Luke Skywalker rolüne geri dönen deneyimli oyuncu, filmin çıkışından önce pek çok kez The Last Jedi‘da Rian Johnson’ın seçtiği istikamete dair itirazlarını belirtmişti. Bu itiraz hikayeleri aslında çoğu yerde makul bitiyordu, Amerikalı oyuncu kendi kelimeleriyle “Söyleyeceğimi söyledim, sonra da Rian’ın vizyonunu gerçekleştirmek için kollarımı sıvadım” şekli bir yaklaşımı izah etmeye çalışıyordu.
Ancak tabii ki, internet konuya böyle yaklaşmadı.
Hamill bir süredir söylediklerinin böyl yorumlanmasından dolayı rahatsızlığını dile getiriyordu, en sonunda Rian Johnson‘ın konuşmacı olarak yer alacağı SXSW paneline iştirak edip, yönetmeninin de yanında meseleye açıklık getirdi. Yaşlı kurt şöyle izah etti kendisini:
“Bakın, Rian’a dedim ki: Benim bir sürü gerçekten berbat fikrim var, seninle paylaşmak istiyorum, belki bin tanesinden bir iki tanesini beğenirsin. George’la da aynı şekilde çalışmıştım! Return of the Jedi’ı okudum ve dedim ki: ‘Bir dakika, ben karanlık tarafa gidiyorum sanıyordum. Elimi kaybettim, şimdi siyahlar içindeyim, eldivenim var, trendi görüyorum yani’. Ama en nihayetinde siz şef aşçıya asistansınız. Tarifi bulan o, pişirmesi ve seyircinin bunu lezzetli bulmasını umacak olan bizleriz.
Ben pek çoğunuz gibiyim, işin içinde hissediyorum, yoğun sahibiyet duygularım var; ki bu da şaka gibi çünkü ben değilim bunun sahibi, Disney. [gülüşmeler] Ama umursuyorsun tabii ki. Bu filmlerde olan şey bu. Gardımı indirip itirazlarımı dile getirdiğim için üzgünüm, çünkü bu itirazlar sürece aitti, kamuya ait değildi. Üstelik beyanları da filmin son hâlini görmeden verdim ve filmin gerçekten nefes kesici olduğunu düşünüyorum. Şaşırtıcı, kafa açıcı, mizah yönü kuvvetli ve belki de İmparatorluk’tan beri yapılmış en kompleks Star Wars filmi.”
Burada şöyle bir ince nokta var: Hamill filmin geneline dair bir itiraz sergilemedi hiçbir zaman. Defalarca belirttiği gibi, onun itirazı Luke Skywalker’ın karamsar bir karakter olmasıydı. Onun kırk sene önce dünyanın en iyimser ırgatı olarak başlattığı karakter, onun görüşüne göre bir hatada cayıp inzivaya çekilecek biri değildi. Bunu da gidip Rian Johnson’a söylemesi çok doğal, Johnson da aynı panelde zaten bunun her aktörle yaşandığını söylüyor. Johnson’ın da umursaması ya da umursamaması kendi inisiyatifinde, çünkü her set bir şirkettir ve yönetmen o şirkette oyuncudan daha üst bir mertebededir.
Bununla birlikte, Hamill’in şu cümlesine de katılıyorum: İtirazlar sürece ait, kamuya ait değil. Bence de bunları dile getirmesinin bir anlamı yok. Üretim süreçleri çalkantılı ve akışkan şeylerdir, yönetmenin kovulması gibi radikal gelişmeler haricinde de bence kamuya açılmaları yarardan çok zarar getirir. Çünkü her şeyin üretiminde, her taraftan her konuya dair itirazlar gelecektir. O yüzden netleşmiş olması beni sevindirdi kendi payıma. Her ne kadar hâlâ The Last Jedi’ın şahsen bana karşı yapılmış en büyük ayıplardan biri olduğunu hissetsem de.
Siz ne diyorsunuz?
