Merhaba! Yine ben. Yine fikirlerim falan var. Umuyorum, bu sefer basitleştirmek ve kristalize etmek konusunda geçen sefer olduğundan daha başarılı olabileceğim. Zira nedendir bilmiyorum ama, geçen gün yazdığım bir yazı cürmünü aşıp, bir Doctor Strange incelemesi olarak ele alındı, ve ben, çok da iyi yakalayıp yere indiremediğim fikrim üzerinden değil, çok da anlamlandıramadığım eleştiriler üzerinden konuşulmaya başlandım. Bu alevi anlayamamakla birlikte, yanılsamayı çok iyi anlıyorum. Bir ceket diktim, ama kolları kısa geldi. Profesyonel hayatta olur bunlar.

Ama huyum kurusun, kendi sitemde kendi fikrimi belirtmek konusunda arsızlaşmaya devam etmek istiyorum müsaadeniz varsa. Daha önceleri MCU filmlerini, çıktıkça listeleyipgörece objektif değerler üzerinden listeleştiriyorduk. Bu sefer o görece objektiviteyi komple bertaraf etmek istedim. Bu yazıda okuyacağınız şeyler, en altta kellesi gözüken yazarın mütaalasıdır; sizin kanılarınıza müdahil olmaması gerekir. Zaten bu sitede yazılan hiçbir yazı, sizin beyninize hükmetmeyi amaçlamaz; ama sanırım bu mesajı biz bir yerlerde kaybettik ülke olarak.

Her neyse, bu çok uzun ve şaşaalı açılışla tamamsak, biz listemize başlayalım.

 

14. Thor: The Dark World

01 Thor The Dark World

Herhalde pek çok kişinin MCU listesinin dibinde Thor: The Dark World duruyor. Kaçınılmaz bir vaziyet bu. Alan Taylor’un yönettiği 2013 tarihli film, gerçekten korkutucu derecede şablon, yavan ve özensiz bir iş. Filmi açık ara kötü olmaktan kurtaran tek şey, Tom Hiddleston’ın Loki olarak sergilemekte ısrar ettiği başarılı performans.

 

13. Iron Man 2

02 Iron Man 2

Çok uzun bir süre, kafamda Iron Man 2 ve Thor: The Dark World’ün yer değiştirip değiştirmemesi gerektiği konusunda sürüncemede kaldım. Zira Iron Man 2 de Thor 2 ile aynı sıkıcılıktan muzdarip. Ancak en nihayetinde Sam Rockwell ve Mickey Rourke gibi iki oyuncuyu kuş şakaları için harcamış olsa da, Iron Man 2 sadece ve sadece Robert Downey’nin gelip mahkemeye ayar verdiği sahne sayesinde bile Thor: The Dark World’den daha enteresan bir film.

 

12. The Incredible Hulk

03 Hulk

MCU’nun üvey evladı. William Hurt’ü tutup Civil War’a getirmeseler, içten içe Kevin Feige’nin “lan nereden çektik bu filmi ya” diye düşündüğüne inanmaya başlayacaktık. Bakın, komple unuttuk ama, bu film sayesinde teknik olarak Liv Tyler, Tim Roth ve Ty Burrell Marvel Cinematic Universe’in bir parçasılar. Bu üç aktörün bu evrende var olduğunu bize unutturduğu için bile dev günahkar bir film The Incredible Hulk. Adeta bir gençlik hatası.

11. Avengers: Age of Ultron

04 Age of Ultron

Filmle ilgili görüşlerimi detaylı bir biçimde şurada paylaştım zaten. Kısa bir özet geçmek gerekirse, Age of Ultron sahip olduğu potansiyelini taşıyabileceğinden fazla karakter anlatma arzusugününde olmayan Whedon esprileri ve karakterizasyon temposu idealden çok uzak olan bir kötü karakter ile harcamış bir film. Agresif kötü değil, bir ekranda görseniz odadan kaçarak uzaklaşmazsınız, ama yine de olabileceklerinin tırnağı bile değil.

 

10. Thor

05 Thor

İlk Thor 10 üzerinden 6.5’u ancak zorlayabilen bir film, ancak onu onuncu sıraya koyan şey, Kenneth Branagh’nın filmi çekerken takındığı birkaç enteresan tavır. Pek çok sahneyi bilerek ve isteyerek yamuk, asimetrik açılarla çekmek; lokasyon olarak New Mexico’yu yerleştirmek, Loki ve Thor’un rekabetini çok Shakespeareyen bir açıdan ele almak; filmi hiçbir şey değilse, muadillerinden bir tık daha özgün yapmıştı. O yüzden de onuncu sırada.

 

9. Guardians of the Galaxy

06 Guardians of the Galaxy

Guardians kötü bir film değil. Hatta açık konuşayım, listenin dokuzuncu sıra dahil üstteki ilk 9’unun komple iyi filmler olduğunu düşünüyorum. Ancak cümbür cemaat Guardians’a coşulurken, ben biraz geride kaldım, zira filmin bir kanadıyla çok seçik problemlerim vardı: karakter ilişkileri. James Gunn ve Nicole Perlman’ın senaryosu, karakterleri oturtmak ve tanıtmak için hiçbir fırsatı kaçırmamışlar, ama o karakterlerin birbirleriyle olan ilişkilerini güçlendirme esnasında zamana yenik düşmemenin bir yolunu da bulamamışlardı. Çok çabuk kanka oluyordu yani herkes, bu da filmi izlerken, film bu kankalığın üzerine inşa olduğundan, insanın ağzında kekremsi bir tat bırakıyordu.

 

8. Ant-Man

07 Ant-Man

Zaten dile getirmiştik, Ant-Man stüdyonun en net filmi. Ne olmak istediği konusunda kafası zerre karışık değil, ve diyaframı dar tuttuğundan çok daha berrak bir izleyici deneyimi sunuyor. Ant-Man sizden bilet parasını “Gelin, bir soygun filmi izleyin, Luis abiye gülün” diye alıyor, siz de paranızın karşılığına ulaşıp ayrılıyorsunuz salondan. Filmi aşağılarda bırakan en önemli şey, Evangeline Lilly gibi gerçekten berbat bir oyuncu tercihi yapmış olması benim gözümde.

1 2
Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.