Geçtiğimiz günlerde, Marvel’ın film kanadı Marvel Studios bir yapılanma geçirdi. Normalde bu tip yapılanmalar, bizim alanımıza pek düşmezler. Neticede kurumsal yayın yapan bir mecra değiliz, derdimiz daha ziyade o kurumların ürettiği eserler. Ama bu sefer, işin içinde önemli bir şey var. Zira Marvel sinematik evreniyle ilgili, getirebileceğimiz –ve daha evvel de üstüne basa basa getirdiğimiz- tek eleştirilebilir durum, bu yapılanma sonrasında yavaş yavaş kalkabilir.
Nedir bu yapılanma? Önceden Marvel Studios, Marvel markasının altında bir kurum olarak hizmet veriyordu. Dolasıyısla Marvel Studios başkanı Kevin Feige ve Marvel Studios eşbaşkanı Louis D’Esposito, Marvel grubunun CEO’su Ike Perlmutter’a rapor veriyorlardı. Aynı zamanda Marvel Studios prodüksiyonlarına, yani MCU filmlerine devamlı geri bildirim veren ve düzeltmeler talep eden bir kreatif komite de vardı. Bu komite Marvel Entertainment başkanı Alan Fine, yazar Brian Michael Bendis, Marvel Comics dağıtımcısı Dan Buckley ve Marvel Entertainment CCO’su Joe Quesada’dan oluşuyordu.
Yeni yapılanmayla, Marvel Studios bunlardan kopartıldı ve direkt olarak Disney CEO’su Alan Horn’a bağlandı. Yani bir anlamda, Disney içerisinde özerk bir yapıya erişti kendisi. Peki bunun bize yansıyan kısmı ne? Bunun için Ike Perlmutter’i tanımak gerek. Perlmutter, oyuncak kökenli bir iş adamı. Marvel’ı zor durumda satın alıp, parlatan insan kendisi. Aynı zamanda da egzantrikliğiyle biliniyor. Kevin Feige’nin işini çok zorlaştırdığı, defalarca dile getirilmiş bir dedikoduydu. Ama dedikodu olmayan, kesin olan şey, kadın kahramanlara karşı olan muhafazakar tutumuydu.
Kendisinin Sony ile olan ve sızdırılan yazışmalarında, kadın süper kahraman filmlerinin tutmayacağına dair inancı net bir şekilde gözüküyordu. Aynı zamanda bizim daha önce yazdığımız Black Widow oyuncaklarının piyasaya çok nadir sürülmesi de Perlmutter’in şahsi politikalarından yola çıkmıştı denilene göre. O yüzden, Feige’nin artık Perlmutter’dan bağımsız olması, kadın süper kahramanların daha çok filme taşınmalarını sağlayabilecek bir hamle olarak görülüyor. Ayrıca eklemek gerek, Edgar Wright’ın Ant-Man’den ayrılmasının sebebi olarak da yukarıda saydığımız komite gösteriliyordu; o yüzden o noktada da yönetmenlere daha fazla bağımsızlık katacak bir yapılanma da olabilir bu. Her halükarda, Marvel biraz “eski moda” zincirlerinden kurtulmuş gözüküyor. Bunun aksiyona nasıl yansıyacağını hep beraber göreceğiz. Civil War’ın çekimlerinin bittiği, Doctor Strange’in de pre-prodüksiyonunun tam gaz sürdüğü bir dönemde, hemen değişim beklememek gerek. Ama ileride, işler biraz daha farklı olacak gibi durmakta. Siz ne diyorsunuz?