Bugünlerde motor sporları bir dönem elde ettiği ilgi ve alakanın çok uzağındalar; bu da doğal. Arabalar artık genel kamuoyu için eskisi kadar büyüleyici nesneler değiller. Üstelik çok, çok daha hızlılar ve çok daha mekanize bir şekilde sürülüyorlar. Bu işin içinden insan elementini çıkartıyor ve bütün bunlar motor sporlarının yayını konusunda uzun süredir sağlıklı bir güncelleme yaşanmadığı için popülariteyi düşürüyor.
Ancak bu her zaman böyle değil. Özellikle 60’lar ve 70’lerde bir takım Grand Prix‘ler nefes kesici rekabete sahne olur; üstelik araba üreticileri tarafından da son derece ciddiye alınırdı. Çünkü otomobil hâlâ “ileri düzey teknoloji” kategorisindeydi ve Monaco Grand Prix ile Indianapolis 500 gibi yarışları kazanmak bir üretici için büyük prestijdi. Pek çok firma bugün hâlâ yükseklerde duran marka şöhretini bu yolları teperek elde etti.
İşte içinde Matt Damon ve Christian Bale gibi isimlerin bulunduğu yeni filmimiz otomobil yarışçılığının bu dönemini konu alıyor. Deadline’ın haberine göre Logan‘ın yönetmenliğini üstlenen James Mangold’un dümeninde olduğu proje 1966 Le Mans Championship‘i konu alacak. Hikaye şu: Motor sporlarının en zorlu, tüketici ve manalı yarışlarından biri kabul edilen Le Mans‘ta uzun süreli bir Ferrari üstünlüğü bulunmaktadır. Amerikan şirketi Ford “bu böyle olmaz” der ve 1966 yarışını kazanmak üzere içeride hazırlıklara başlar. Amaç dünyanın en hızlı arabasını üretmektir.
İşte Damon bu uğurda çaba veren tasarımcı Carroll Shelby‘yi canlandıracak. Bale de onun sürücüsü Ken Miles‘ı oynayacak. Miles ve Shelby enteresan bir çalışma ilişkisine sahipler. Shelby araçlarını tasarlarken, Miles onun test pilotluğunu yapıyor. Sadece bununla kısıtlı değil elbette Miles’ın hikayesi. Kendisi ’66 yılındaki Le Mans’ta da yarışıyor ve o yarışın dramatik finalinin de önemli karakterlerinden. Ne var ki başka bir Ford aracını test ederken 47 yaşında kaybediyoruz Miles’ı. Anlayacağınız gerçekten etine dolgun bir hikaye bizleri bekliyor. Biz de onu bekliyoruz. Bakalım neler çıkacak?
