Marvel Cinematic Universe dahilindeki en sağlam 10 oyuncu seçimlerini yazdığımızda, alttaki bölüme, Facebook’a, twitter’a onlarca yorum geldi. Hepsinin ana fikri aşağı yukarı aynıydı: Bunun bir de MCU dışı Marvel filmleri için olanını yapın. Geekyapar karşısında geekyazarın boynu kıldan incedir. Tuttuk, Marvel filmlerinde 90’lara kadar gittik. Didik didik ettik, en sağlam 10 oyuncu seçimini bulduk, aşağıda listeledik.
Şimdiden söyleyelim, derdimiz oyuncu seçimleri, oyuncuların o roldeki performansları filmden filme değişebilir, seviyesi artabilir, azalabilir; biz daha ziyade role yakışmasına, karaktere uygunluğuna, yıllar sonra nasıl hatırladığımıza veya hatırlayacağımıza bakıyoruz. MCU dahilinde dizileri ve kısa filmleri de ele aldık, fakat şimdilik sadece uzun metraj sinema filmlerini inceliyoruz. Tamam mıdır? Hazır mıyız? Buyurun o zaman!
10. Peter Fonda – Mephistopheles
Reis Peter Fonda’nın, tüm Ghost Rider’daki tek iyi şey olduğunu söylemenin zerre abes olmadığını düşünüyoruz; buna inanan tek kişinin biz olmadığımızı da biliyoruz. Gönül isterdi ki Marvel’ın en ikonik karakterlerinden biri olan Ghost Rider’ı oynayan aktörü de bu listeye alabilelim, fakat herhalde dünya üzerinde hiç kimse o role Nicolas Cage’den daha uygunsuz birini seçemezdi. Fonda öyle değildi Allah’tan. Gelmiş geçmiş en sevdiğimiz şeytani performanslardan.
9. Thomas Jane – The Punisher
Punisher konusunda çok gittik geldik. Dolph Lundgren’i kim ne mantıkla seçti bilmiyoruz ama Ray Stevenson ve Thomas Jane bizi hakikaten çok zorladılar. Fakat en nihayetinde, mesele role yakışmak, karaktere uymaksa, Thomas Jane’in bu iki kriteri de muhteşem karşıladığı gerçeğine pek fazla karşı koyamadık. Ray Stevenson Rome’dan beridir bayıldığımız bir aktör, eyvallah, ama Thomas Jane de Frank Castle rolü için doğmuş be!
8. Rebecca Romijin – Mystique
Jennifer Lawrence’ın performansı, her ne kadar daha oturaklı ve insancıl olsa da pek hafızalarda kalmayacak, zira Lawrence Mystique rolüne Romijin kadar yakışmıyor. Mystique’in 50’lerdeki femme fatale’lar kadar tehlikeli bir seksapelitesi olması gerekiyor. Lawrence’ın bunu yansıtabilmesi imkansız. Dedik ya, insancıl bir performans onunki, oysa ki Mystique’in o denli de insan olmaması gerekiyor. Biraz donukluk, soğukluk her zaman iyidir Mystique için.
7. Ioan Gruffudd – Reed Richards
Eğer Grufudd’ı tartışmaya başlayacaksak, ben okeyim, performansının çok da muhteşem olduğunu düşünmüyorum. Fakat tip olarak role harika yakıştığı konusunda mutabık olabiliriz değil mi? Bana sorarsanız oyunculuğu da çok berbat değildi, en azından yanında Jessica Alba dururken bunu söylemek imkansız. Orta şeker performans, muhteşem uyan bir tip. Neticede pek de kötü hatırlamıyoruz kendisini.
6. Patrick Stewart – Professor X
Geldik reyizlere. Patrick Stewart isteyerek mi yaptı, yoksa olaylar öyle mi gelişti bilmiyorum ama Star Trek: Next Generation ile başlayan “geek ilahlığı” mevkisini Professor X ile iyice perçinledi. Çizgi filmlerinden daha otoriter, daha kararlı bir Profesöre alışkındık belki ama şimdi Stewart’tan başkasını düşünemiyoruz ve çizgi romanları okurken kafamızın içinde Charles Xavier için hep Stewart’ın o muhteşem İngiliz sesini tahayyül ediyoruz.