Bu sene çok garip bir şey oldu.

Önceki senelerde de oluyor muydu bilmiyorum. Ben ilk defa bu sene karşılaştım. Yılın sonuna gelip bağdaş çöküp oturdum. Geriye dönüp bende iz bırakan albümleri listeledim bir bir. Bunlardan 2017 öncesinde çıkmış olanları paketleyip attım bir kenara. Bu yıl çıkıp, bu yıl kulağıma takılanları saydım. Ömrümde ilk defa, elimde hatırı sayılır derecede Türkçe müzik icra eden grup vardı.

Bunun sebebi üç şey olabilir. Birincisi, gurbet hasretiyle kendimi geçmiş senelere oranla daha fazla Türkçe müziğe vermiş olabilirim. Öyleyse bu dediğimin akademik bir karşılığı yok. İkincisi, mevcut üretimi artık yaşıtlarım yaptığı için, nesilsel bir ortaklık yakalayıp Türkçe müzikle daha sıkı fıkı hâle gelmiş olabilirim. Fakat o zaman da ulusal dinleme mazilerimizdeki post-Belki Alışman Lazım dönemi Türkçe Rock üretim hacmini ve sonrasındaki kopukluğu açıklayamıyoruz. Çünkü Duman, Mor ve Ötesi, Çilekeş, Direc-T, Zakkum gibi gruplar kesinlikle dinleyenlerinin ciddi bir çoğunluğuna yaşıt değildi ama, Dream TV’de hepsine kopuyor ve dinliyorduk bir şekilde.

Üçüncü –ve benim üzerinde en çok durduğum- teori ise bunun dönemsel bir patlama olduğu yönünde. Hatta netleştireyim, bence Gezi’nin içinde bir ifade arzusu kamçıladığı Y kuşağı; Spotify ve iTunes gibi demokratik müzik dağıtım olanaklarıyla buluşunca bu şekil bir şey koydular ortaya. Oturup sıralamaya çalışınca Bubituzak, Son Feci Bisiklet, Hedonutopia, Yaşlı Amca, Öfkeli Kalabalık, Farazi, Da Poet gibi isimleri dışarıda bırakmak zorunda kaldığınız bir 2017 En’leri listesi oldu. Yapacak bir şey yoktu, Türkiye’nin serin yeraltı sahnelerinden muhteşem müzikler çıktı bu sene.

Ben minimal şahsi kanaat kullanmaya çalışarak, şöyle bir 10’lu oluşturdum. Yazı boyu esnasında bana eşlik etmek ister miydiniz?

 

10. Palmiyeler – II (Venus)

Onuncu sırada Palmiyeler’in kulakları buğulu, gözleri flu, kulakları uçarı albümü II (Venus) var. Grubun ismi değişik ama kadro tanıdık aslında. Daha önce Kilink adıyla müzik icra ediyorlardı. O grubu kapatıp, yanlarına Rana Uludağ’ı almak suretiyle Palmiyeler oldular. Bu sene de icra ettikleri hulyalı, Kordon kokan indie pop hem Kilink geçmişlerinden, hem de yeni keşfetmeye başladıkları İstanbul müzik dünyasından izler taşıyor. Yankıya ihtiyaç duyduğunuz gecelerin her birine hakkaniyetle soundtrack olabilir.

Tam albüm şurada.

 

9. Tuğçe Şenoğul – Gölgelerine

Rafet Arslan, RaveMag için kaleme aldığı incelemesinde Tuğçe Şenoğul’un albümü Gölgelerine için “karanlık romans” demiş. Kimse kusura bakmasın, benim bu albüm için bundan daha iyi kelimelerim yok. Şenoğul’un sesi insanda bir dolabın içine girip cenin pozisyonunda ağlama isteği uyandırıyor. Bu sesin arkasına bir de Jakuzi’den Taner Yücel ve Bubituzak’tan Görkem Karabudak‘ın prodüktörlüğüyle bir yerel evrensellik dolu hipnotizma eklenince iyice dükkanı kapatıp gidiyor insanın kalbi.

Tam albüm isteyenleri şöyle alalım.

 

8. Can Bonomo – Kainat Sustu

Bonomo talihsiz bir biçimde benim yerime Yekta Kopan’a vermeyi tercih ettiği Kâinat Sustu lansman röportajında bu işin başına otururkenki niyetlerini “Arşivlik olsun, yeni olsun” diye anlatmıştı. Arşivlik kısmına bir on sene sonra tekrar dönelim, ama yeni olduğu su götürmez. An itibariyle on senedir bir veya beri şekilde Can Bonomo dinliyoruz, her albümde adamın hangi müzik janrını işgal ettiği daha da belirsizleşiyor. Tek bir şey su götürmez: Türkiye’de hâlâ eklektik pop müziği bu adamdan daha iyi kimse yapamıyor.

Bütün albüm şurada.

 

7. Dolu Kadehi Ters Tut – Dünyanın En İyi Albümü

Dolu Kadehi Ters Tut benim radarıma epey politik, sinirli ve dolmuş Anamız Babamız Yok Deriz ile takılmıştı. Eğer siz de aynı benim gibi bu rotadan son albüme gelip, “E hani kardeşim sizin o protest duruşunuz” diye baktıysanız kontrpiyede kalmış olabilirsiniz. Dünyanın En İyi Albümü gerçek bir eğlenceli rock eseri çünkü. Albüm dans ettiriyor, popo sallattırıyor, kafa hoplattırıyor. Ustaca icra edilmiş, keyifle kaydedilmiş.

Tüm albüm şöyle.

 

6. Deniz Tekin – Kozakulukça

Deniz Tekin’in Kozakuluçka albümünü açan ve yukarıda klibini gördüğünüz Bende Bir Problem Var şarkısında bir yerde ‘beni terk et / valla sorun olmaz / hoşlanırım yalnızlıktan‘ diye bir dize geçiyor. Buldunuz mu, geldiniz mi o dizeye. Hah, işte o dizede ben biraz Tekin’e aşık oldum. Lafı dolandırmaya ya da deveye hendek atlatmaya gerek yok. Baya vuruldum, kalbim biraz titredi; sonra albüm İstikbal Mahkemeleri‘ne geçtiğinde konu kafamda iyice kapandı. Tekin kesinlikle bu senenin en heyecan verici söz ve şarkı yazarlarından biri.

Şöyle dinleyebilirsiniz.

1 2
Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.