2016 zor bir yıl oldu.
Neresinden bakarsanız bakın, zor bir yıl oldu. Pasaportunda Türkiye Cumhuriyeti yazan kimsenin 2016’yı dönüp iyi hatırlaması zaten mümkün olmayacak; neresinden bakarsanız bakın, siyasi duruşunuz ne yönde olursa olsun. Bu zaten başlı başına zor bir şeydi. Bir de bunun üstüne, bizi maddi sıkıntılardan alıp kaçırması için bel bağladığımız insanlar da gittiler bir bir. 2016 aktörüyle, yazarıyla, yönetmeniyle vedası bol bir yıl oldu. Her şeyden evvel de, müzisyeniyle…
Biz de o güzel insanların, arkalarında bıraktıkları o güzel izlere bir dönüp bakalım istedik. Baştan bir affınızı dileyerek başlamak istiyoruz, Prince, hiçbir şarkısını dijital ortamlarda bulundurmadığından, bu listeye giremedi; yoksa 2016’da aramızdan ayrılan devler arasında belki de en büyüklerinden biri oydu. Ama Prince’i zaten YouTube tarafında, sırf ona özel bir video ile anmıştık. Bizim ona teşekkürümüz o olsun. Biz kalanlara buradan teşekkür ederim.
Çünkü bir teşekkür bu. Çünkü müzikleriyle, bu güzel insanlar, bizim de hayatımızı güzelleştirdiler. Vurdukları notalarla, attıkları nağmelerle, yaptıkları güftelerle; hayatımıza neşe kattılar, hüzünlendirdiler, bizi kendimizle yüzleştirdiler. Biz o yüzden bu listede spesifik olarak bir ton tutturmak istemedik. Sadece 2016’da aramızdan ayrılanların, arkalarında bıraktıkları güzel izlere odaklanalım istedik.
Listemize almadığımız kayıplarımız da tabii ki sonsuz. Biz sadece böylesini toparladık. David Bowie‘nin kaybıyla açıldı sene. The Eagles’ın kurucusu Glenn Frey, İngiliz indie rock grubu Viola Beach, The Beatles’ın fahri beşinci üyesi efsanevi yapımcı George Martin, country unutulmazı Merle Haggard, Emerson Lake & Palmer’ın kurucusu Keith Emerson, elbette Prince, ve senenin, umuyoruz ki, son kaybı. Leonard Cohen. Bugüne kadar yaptığınız her şey için, sonsuz teşekkürler.
Ve harika bir sabah, açtı bir New York istasyonunu
İnanamıyordu kesinlikle duyduklarına
Dans etmeye başladı o müthiş, müthiş müziğe
Biliyordun, Rock ‘n’ Roll hayatını kurtarmıştı
