Family Guy komik bir dizi. Seth MacFarlane‘in nevi şahsına münhasır sert mizah anlayışı ve seslendirme meziyetleriyle meşhur oldu. MacFarlane’i Ted ve A Million Ways to Die in the West gibi uzun metraj, canlı filmlere kadar taşıyan bir başarıdır Family Guy. İki kere iptal edilip, geri dönecek kadar dirayetlidir. Pek çok noktada öncülük de etmiştir aslında. Hiçbir şey için değilse bile, televizyonda söylenebilecek şeyler için öyle.
Fakat bana soracak olursanız, çok kritik bir hatası da var. Seth MacFarlane hâlâ saçma bir ısrarla dizinin komedi merkezinin Peter olduğunu zannediyor. Değil. Peter Griffin, Fred Çakmaktaş ile başlayan “iyi niyetli odun koca” arketiplerinden biri sadece. Family Guy’ı özel yapan hiçbir meziyeti yok. Hatta bilakis, hâlâ dizinin en görece The Simpsons karakteri kendisi. MacFarlane, çok nadiren bu hulyasından uyanıp, elinde gerçekten dizisini diğer herkesten ayıran bir ikilinin olduğunu fark ediyor: Stewie ve Brian. Biz de çok güzel bir karaktersel kimya taşıyan bu iki kahramana odaklanan bölümleri şöyle bir listeleyelim dedik. Hiçbir şey için değilse bile, arşiv niyetine. Sonra geri dönüp izlemek isteyince buradan bakarız, ne de olsa bunlar dizinin de en güzel bölümleri nihayetinde!
Buyurun!
10. Road to Europe
Stewie’nin TV’de gördüğü büyülü çiftliği merak edip, bir uçağa gizlice binerek oraya gitmeye çabalamasını konu alıyordu Road to Europe. Brian kendisini buluyor, yanlışlıkla onunla uçağa biniyor, sonra da beraber Orta Doğu’ya iniyorlardı. Oradan İngiltere’ye kadar Avrupa’nın pek çok yerinden geçen ikili, yine şarkı söylüyordu, dans ediyordu, komiklik yapıyordu ama itiraf etmek gerek, bu ikilinin maceralarını konu alan diğer Road to bölümleri arasında da en zayıf olanıydı.
9. Roads to Vegas
Roads to Vegas, yayınlanan en son Road to bölümü. Geçtiğimiz sezon izleme şansına eriştik kendisini. Allah’ı var, tüm Stewie ve Brian bölümlerini alt alta dizince anca dokuzuncu sıraya yerleşebildi ama, kafamızdaki intibası baya yüksekti aslında. Roads to Vegas, bence çok sık sağılmaması hayra alamet olan “Stewie ve Brian, Stewie’nin uçuk teknolojileri sayesinde belaya atlarlar” formülünü kullanan, baya eğlenceli, güzel seyirlik bir bölümdü.
8. Road to the North Pole
Çok söylüyorum sağda solda, Road to the North Pole’un tek bir kötü yanı var. Evet, sekizinci sıraya ittiğim bir bölüm ile ilgili “sadece tek bir kötü yan” tespit edebiliyorum ama, inanın, bana o kadar iç gıcıklayıcı geliyor bu mevzu. Bölümün hikayesi -basmakalıp olmakla beraber- hoş, Aurora sahneleri falan özene bezene yapılmış; tamam ama… Yani sonunda garip bir ciddiyet – laçkalık kırması içerisinde, tonlamayı çok kaydırarak “siz de çok hediye istemeyin lan?” diye bağlanması beni çok itiyor bölümden, ne yapayım?
7. Saving Private Brian
Bu listemizde bulunan bölümler arasında “saf” bir Brian / Stewie bölümü olmayan iki üyeden biri. Saving Private Brian’ın bir yandan da akan bir Peter – Lois – KISS hikayesi var ki; o da baya iyi, eğlenceli ve unutulmazdır aslında. Ama bölümü anlamlı kılan, Stewie ve Brian kısımları elbette. Yanlışlıkla orduya yazılan ikilinin maceraları da hoş ama, bence asıl kalitenin sayacını 10 üzerinden 11’e çeken şey, o muhteşem espriler. “Bir kişiye daha yer var mı?” “Tabii ki ayol!”
6. Road to Rupert
Bir Family Guy bölümünü unutulmaz kılan şey çoğu zaman hikayesi olmaz; burada da değil zaten. Saving Private Brian gibi saf bir B&S bölümü olmayan Road to Rupert’ın da öyküsü çok ahım şahım değil. Rupert bir garaj satışında yanlışlıkla elden çıkarılmasından sonra Stewie ile Brian ülkenin bir ucundan bir ucuna gidiyorlar işte, ne olsun? Bu bölümü unutulmaz kılan şey hikaye değil yani, başka. Öncelikle, Stewie’nin Gene Kelly ile olan o dansı, sonra da Rupert ile arasında olan bağdan çıkarak yapılan o tatlı duygusal anlar…
2 Comments
habere tıklamadan 1 numarayı herkes tahmin etmiştir zaten
Pek sevmem FG’yi ama 1 numara daha thumbnailından bile kendine çekiyor, izleyeceğim bugün; sağolasın.