3 Mart günü raflardaki yerini alan ve bizim da ağzımızı yüzümüzü sulandırarak bir adet edindiğimiz Nintendo Switch, önümüzdeki hafta itibariyle üç aylık ömrünü dolduracak. Üç ay, bir konsol için çok minnoş bir ömür; özellikle de bu üç ayın konsol satışlarının genelde düşük seyrettiği bahar aylarına tekabül ettiği düşünülürse. Neticede ne karne dönemi, ne yılbaşı, ne de Noel civarı çıktı Switch. Kabak gibi Mart’ta sürdüler piyasaya. Amaç belli ki ilk alacakları sadece çekirdek Nintendo hayranlarıyla kısıtlamaktı. Onlar zaten ilk üretim hatalarını sineye çekecek, geri bildirim verecek ve erken dönem kıtlığına karşı kabullenmiş bir şekilde göğüs gereceklerdi. Öyle de oldu.
Peki bizim de bir çekirdek hayran olarak, ilk 3 ay sonunda Switch ile ilgili görüşümüz ne? Dört adet şöyle sıraladık. Buyurun.
1. Konsol Hâlâ Zelda Makinesi
Breath of the Wild en güzel dostumuza dileyeceğimiz, nefes kesici; yaz günü serin bir esinti, kış günü sıcak bir battaniye kadar iyi bir oyun. Bunu tartışmanın alemi yok. Zaten şurada tutabildiğimiz en uç bucak yerinden tutup övdük, yine de yetmedi. Her şeyi geçin, konsolun kendisinden çok sattı oyun. Yalnız sorun şu ki, hâlâ Zelda hariç oynayacak çok oyun yok Switch için.
Çıkıştan bu yana platforma pek çok kaliteli indie oyun çıktı, Has-Been Heroes gibi, Little Inferno gibi, Shovel Knight gibi. Ancak bunların hemen hemen hepsi halihazırda başka platformlarda var olan, bir çoğu da artık eskimiş oyunlardı. Hakeza eğer diğer platformlarda sahip değilseniz, mutlaka almanız gereken portlar da belirdi. Mario Kart 8 Deluxe gibi, Minecraft: Switch Edition gibi. Ancak genel hatlarıyla, Breath of the Wild haricinde hâlâ Switch’i cazip kılan bir özel oyun yok.
Ha ama,
2. 2017 Sonunda Almak, Hâlâ Daha Mantıklı
Evet, aynen öyle. Switch’in an itibariyle üretiminde ciddi bir sıkıntı yok, ancak aleti dock’a koyarken çizilmesi, kolların giriş çıkışının yer yer sıkıntı yapması, aynı anda şarj ederken tablet modunda oynayamıyor olmanız gibi minnak problemler var. Nintendo üretimde bunların üzerine gidecek, belli. Bunun için de Amerika’da “holiday period” olarak adlandırılan, Şükran-Cadılar-Noel-Yılbaşı dörtlüsünün coştuğu Kasım-Aralık ayları bekleniyor.
Biz Amerikalı değiliz, ama yine de biz de bu dönemi beklesek iyi ederiz. Çünkü bu tip problemlerin giderilmesi haricinde aynı zamanda konsola o dakikaya kadar pek çok yukarıda bahsettiğimiz kategoride özel oyunlar da çıkacak. Bizim kısa listeye şimdiden aldıklarımız Arms, Splatoon 2, Xenoblade Chronicles 2 ve elbette Super Mario Odyssey. Hakeza NBA, FIFA, Skyrim gibi şimdikilerden daha cazip portlar da cabası.
NBA ve FIFA’yı bilhassa söylüyorum, zira;
3. Bu MUHTEŞEM Bir Multiplayer Platformu
Size birebir anımı anlatıyorum, hiçbir abartması ya da süslemesi yoktur. Bir arkadaşımla, iş çıkışı bir yerde oturup kahve içmek için sözleştik. Oturduk, muhabbet ettik. Çantamda da Switch var. Bir noktada ben sohbettir diye Switch’i anlattım inceden, çok hafif coşuldu, “E abi” diye çıkarttım masaya. Açıp Mario Kart 8 üzerinden yarışmaya başlamamız takriben 30 saniye sürdü. Arkadaşımın Mario Kart 8’de olayı kavrayıp, bana “Lan ayıptır arkadaş arkadaşa kırmızı kaplumbağa atar mı” diye çıkışmaya başlaması ise aşağı yukarı 5 dakika.
Ben böyle bir multiplayer oyun deneyimi hayatımda yaşamadım. An itibariyle Switch’te tek başınıza başına otursanız sizi tatmin edecek oyun sayısı az. Ancak arkadaşlarla hemen çıkartılıp, keyifli oynanacak zibilyar oyun var. Benim net önerdiklerim Super Bomberman R, Mario Kart 8, Snipperclips, 1-2 Switch ve kesinlikle Puyo Puyo Tetris.
Bu arada, bu hikayedeki arkadaşım kesinlikle hardcore oyuncu bir insan değildi, ki bu da bizi dördüncü maddemize getiriyor.
4. Oyuncu Olmayanların Da Oyun Konsolu
Ülkemizde spotçular yokluğu fırsat bilip Switch’in fiyatını zengin insan maaşı ayarına çektiklerinden dolayı çok geçerli bir madde olmayabilir bu; ancak yakın zamanda yurtdışına çıkacaksanız ve eşinize dostunuza şöyle fiyakalı bir hediye alacak bütçe ayırdıysanız kenara; mutlaka Switch’i düşünün. Hediye alacağınız kişi oyuncu olsun ya da olmasın.
Switch’le geçirdiğim zaman dahilinde konsolu pek çok farklı oyunuyla, pek çok farklı kişiyle deneme şansım oldu. Ofiste de açıp masaya koydum, kızlı erkekli Snipperclips’e coşuldu, arkadaş masasında açtım, Mario Kart kapışıldı. Switch sahibi insanların da deneyimleri aynı yönde gözüküyor. Dost meclislerinin ev partilerinde müthiş giden bir konsol Switch. Arkadaş tatilleri için resmen biçilmiş kaftan, al götür yanında, plajda oyna, otelin televizyonuna tak, dilediğin gibi. Oyuncu olan da coşuyor, en son atari oynamış olan da. Tecrübeyle sabit.
Bizim Switch ile ilk intibamız bunlar. Sizin görüşler nedir, duymak isteriz. Yazıverin!