Çizgi romanları özünde çok, çok büyük bir alışveriş merkezi gibi düşünebiliriz aslında. İçinde binbir farklı çeşitte, binbir farklı eğlence bölgesi var. Yemek alanı var, kıyafet alanı var, hatta bazı çok şovmen AVM’lerde olduğu gibi lunaparkı dahi var. Ve bütün giriş çıkış, döner kapılar tarafından sağlanıyor. Hiçbir kapı tam olarak kapanmıyor yani. İçeriye devamlı girenler var, bu girenler bir süre çıkıyorlar, sonra da tekrar giriyorlar.

Bu modern çağın çift yönlü cıngar çıkarma huyuyla birleşince, 75 yıllık pratikler bir anda ya “politik doğruculuk adına şov yapmak” olarak, ya da “statükoyu koruyan ve besleyen tektipçi” olarak sınıflandırılmaya başladılar. Mesela Thor’un kadın olması, böyle bir şeydi. Daha önce Thor olarak bir at bile hizmet vermişti (sevgiler Beta Ray Bill!), ama Jane Foster çekici devralınca olay oldu. Sonra Odinson, yani ilk karşılaştığımız Thor ortalardan kayboldu bir süre. Secret Wars öncesinde cansiperane bir veda yaptı, ANAD dönemi de görmedik uzun bir vakit kendisini.

Şimdi geri dönüyor. İo9’ın çıkardığı habere göre, Jason Aaron ve Olivie Coipel ikilisi –ki zaten Thor’a aşina bir ikili bunlar– The Unworthy Thor isimli bir seriyle Odinson’ı tekrar evrene getiriyorlar. Esas temaları, Odinson’ın neden daha az layık olup, çekici kaldıramaz duruma gelmesini çözememesi, bu çözememenin getirdiği bitmişlik ve agresiflik. Baltalı, kendinden şüphe eden, asabi bir Odinson göreceğiz yani karşımızda. Tabii The Mighty Thor sayfalarında gördüğümüz hâline de bağlanacak bir şekilde.

theunworhtythor-2

Buna illa ki “vay babam, demek Jane Foster’ı Thor yapmanız feykmiş, yuh be” diyenler olacaktır. Aynı Riri Williams’a “ne demek başka bir Iron Man?” diyenler olacağı gibi. “Iron Man o zırhı savaş alanında yaptı, sen kim köpeksin de hipster gibi odanda yaptığın zırhla Iron Man oluyorsun, ne cüret?” gibi yaratıcı bir yorum da gördük mesela, o ayarda bir şeyler de çıkacak, makaleler yazılacaktır. Halbuki hiç gerek yok. Çizgi roman okuru olmak yeni bir mefhum memleketimizde, o yüzden tekrar etmekte fayda var gibi hissediyoruz hep: Süper kahramanlar değişir, devir teslim yaparlar, sonra geri dönerler, sebepler de hep saçma sapan olur.

Odinson’ın gitmesi de olay değil, dönmesi de. Jane Foster-Thor da bir şekil devam edecektir hikayenin içinde olmaya. Bu sefer adı Thor olmaz da, ne bileyim, Lady Lightning olur; ya da ismiyle anılır, ayrı karakter olarak devam eder. Bunun da zilyar örneği var; Red Hood gibi mesela, Jon Stewart gibi mesela. Tek farkı, daha önce beyaz erkeklerin yerine beyaz erkekler çiziliyordu, tüm çizgi roman alemi erkek yurduyla, golf kulübü arasında bir şeye dönmüştü. Şimdi o döner kapıdan biraz daha çeşitli insan tipleri geçiyor. Odinson da kendi serisiyle döndü, yakında tam takıma da kavuşur. Biz de o arada bir yıl falan farklı bir Thor yorumu okumuş olduk işte, yeni de bir karakter kazandık.  Fena mı oldu?

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.