2017 Oscar’larını kazananlar belli oldu! Biz de burada, burada ve şu aşağıda gördüğünüz listede kazananları listeledik. Senaryo ve film ödüllerinde, olaylar şöyle cereyan etti. Buyurun!
Törenin film ödülleri kısmı, En İyi Belgesel kategorisiyle başladı. Kazanan O.J: Made In America oldu. Ki artık sormamız lazım, gerçekten neden 2016’da bir anda Amerika yeniden tek bir ağız OJ Simpson konuşmaya başladı? Film, belgesel, belgesel dizisi derken, bir de hakikaten OJ Simpson davasında gelişme yaşandı yani. Ne oldu yıldızlar mı denk geldi nedir?
Ardından En İyi Yabancı Film kategorisine geçtik. Normalde hiç umursanmayan bu dal, Trump’ın geçirmeyi deneyip başaramadığı göçmen yasası sayesinde uluslararası bir olaya dönüştü. Yönetmeni yasa geçmiş olsaydı gelemiyordu, geçmedi ama Farhadi yine gelmedi. Yerine bir beyan vermesi için de İran kökenli Amerikalı uzaybilimcileri yolladı. The Salesman‘ın kazanması Trump’ı delirtmiştir muhtemelen. Akademi’nin de derdi, tüm gece boyunca, bu gibi gözüküyordu zaten.
En İyi Kısa Animasyon kategorisi de işte… vardı bu sene. Allah için filmlerin her biri birbirinden etkileyiciydi, ama sonunda kazanan Piper oldu.
Esas mesele elbette yukarıdakinin abisiydi, En İyi Animasyon dalında da ödülü… Elbette Zootopia aldı. Bu sene zaten ekmek över gibi Zootopia övdüğümüz için daha bir şey demeyeceğiz, ama herhalde daha manalı bir zamanda seçilemezdi kendisi.
Ardından En İyi Kısa Belgesel ve En İyi Kısa Film ödülleri duyuruldu, nam-ı diğer Louis CK’in muhteşem tespitiyle, gecenin en kıymeti bilinecek ödülleri. Kısa belgesel ödülünü The White Helmets aldı. Kısa film ödülü de Sing‘in oldu.
En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Uyarlama Senaryo ödülleri verilirken elbette spot ışıkları kazananların kendilerinden çok Jimmy Kimmel ve Matt Damon’ın yıllar süren ve adeta finalinin burada yapılması özene biçile kararlaştırılmış kavgasında durmaktaydı. Özgün senaryo ödülünü Manchester by the Sea aldı. Filmin aynı zamanda yapımcısı olan Matt Damon kenarda hınzır hınzır gülümsedi. Uyarlama senaryoda ise ipi göğüsleyen Moonlight oldu. Gecenin bu noktasında En İyi Film ödülünün kime verileceği artık iyice merak konusuydu.
Gecenin en merak edilen ödüllerinden biri elbette En İyi Yönetmen ödülüydü. Halle Berry zarfı açıp, içeriden Damien Chazelle’in adını okuyunca tarih de yazılmış oldu. 32 yaşındaki Chazelle, Akademi ödülleri tarihinin bu onura layık görülmüş en genç sinemacısı olmayı başardı. Whiplash ile yakaladığı meteorik çıkışı sürdüren Chazelle, bir sinemacı olarak buradan nereye gidecek; o da büyük bir merak konusu elbette.
Bunlardan sonra geriye sadece En İyi Film kalmıştı. Büyük ödül. Gecenin büyük kazananı yavaş yavaş, ince ince Chazelle’in özel müzikali olarak belirmeye başlamıştı aslında, geriye sadece son ismin açıklanması kalmıştı. En azından öyle hissediyordu insan izlerken. En nihayetinde Beatty & Dunaway ikilisi ekrana çıktı ve o büyülü sözleri söyledi: La La Land.
Ve sonra filmin yapımcıları öteki büyülü sözü söyledi. Moonlight. Şaka yapmıyoruz, biz bu YAZIYI BASTIKTAN SONRA FARK EDİLDİ YANLIŞ FİLME OSCAR VERİLDİĞİ.
Olay şöyle gelişti: Büyük ödülü vermek için sahneye Warren Beatty ve Faye Dunaway çıktılar. Son dakikada zarfın içini, Beatty’nin okuması planlanmıştı. Beatty zarfı açtı, mektuba baktı, duraksadı. Faye Dunaway de “Sen de artık iyice yaşlandın Warren, ne oyalanıyorsun” der gibi birkaç hareket yaptı, ardından Beatty’nin elinden kartı alıp La La Land şeklinde anonsu geçti. Sonrasında durumu, La La Land’in yapımcıları fark etti: Beatty’nin elindeki duraksamasına sebep olan kart, Emma Stone’un ödül aldığını belirten karttı.
Jimmy Kimmel şakalarıyla durumu biraz toparlamaya çalıştı, ama mesele onun kabahati değildi zaten. Yüzde doksan sekiz o yanlış zarfı Beatty’nin eline tutuşturan görevli; yüzde iki de Faye Dunaway’in heyecanı…
Böylece gecenin büyük kazananı, 14’de 6 alan La La Land oldu ama, en büyük ödül Moonlight’a gitti. Sizin yorumlar?