2012 senesinde internete bir video düştü ve insanlar birbirine girdi. Bu video, yeni bir oyun konsolu olan OUYA’nın Kickstarter videosuydu. 70’lerden bu yana birçok oyun konsolu geldi geçti; çubuklardan gözlüklere kadar, değişik fikirlerle karşılaştığımız konsol sektöründe, kimi konsollar piyasada tutunmayı başarırken kimileri de ismini tarihin tozlu sayfalarına yazdırdılar.
OUYA, temelde, android tabanlı bir oyun konsoluydu. Oyunların android üzerinden oynanabileceği fikri, 2012 yılı için çok ileri bir görüş olsa da gerek kampanya sürecinde yapılan hatalar gerek piyasa sürülen ürünün performansı sebebiyle çıkışının üzerinden on sene bile geçmeden unutulan bir konsol olmayı başardı. Biz de bu yazıda, başarısızlığı ile nam salmış olan bu konsolu, OUYA’yı konuşacağız.
Filmi geriye sararsak, OUYA’nın android üzerinden oyun oynatma fikri ortaya atıldığında, oyun camiası tamamıyla ikiye bölünmüştü. İnternette bir grup insan OUYA’yı geleceğin konsolu gibi görüyor, bir grup insan ise OUYA’dan hiçbir şey olmayacağını savunuyordu. Julie Uhrman ve arkadaşları tarafından 2012’de yapılmaya başlanmış android tabanlı oyun konsolunun yapımcıları, 29 Ağustos 2012’de yayınladıkları bir kickstarter videosu ile projeye para toplamak için yola koyuldular.
Konsolu çıkarmak için ilk başta hedefleri, 950.000 dolar toplamaktı. Bu fikri seven ve destekleyen insanların sayısı tahminlerinin oldukça ötesine geçti ve heyecan verici bir şekilde, ilk sekiz saate bir milyon dolar toplamayı başardılar. Öyle heyecan verici bir olaydı ki bu, ilk yirmi dört saat içinde proje, her altı saniyede bir destekçi bularak, toplamda 8.5 milyon dolar topladı ve yapımcılar, hedeflerinin dokuz kat üzerinde destek aldı. Aradan geçen on yıla rağmen OUYA, hâlâ Kickstarter’daki en iyi ilk gün performansı rekoruna -ilk gün toplanan en çok para rekoruna- sahip proje!
Peki, Ouya’nın teknik özellikleri nasıldı?
OUYA; 1 gb rame sahip, 8 ve 16 gblık -ki 2012 senesinde çoğu şeyin boyutu çok daha küçüktü- iki seçenekli depolama alanı içeren ve 1080p görüntü verebilen, android tabanlı bir oyun konsoluydu.
Gamepad tasarımda ise Xbox tasarımına benzer bir tasarım kullanmışlardı ve bu gamepad’in sağındaki tuşlar (face buttons) da O, U, Y ve A harflerinden oluşmaktaydı. Ayrıca bir tane de touchpad‘e sahipti gamepad. Gamepad’in en önemli özelliklerinden biri de tuşlarının kolay bir şekilde kişiselleştirilebilir olmasıydı.
Peki, ne oldu bu konsola? Neden hala günümüzde ismi anılmıyor? Neden unutuldu gitti bu OUYA?
İlk gariplik, Interactive 2013’deki bir röportajla başladı. Juile Uhrman, “Konsollarımızda özel hiçbir şey yok”, diyerek konsollarını pazarlamaya kalkıştı. Yanlış okumadınız, projenin başındaki isim, “Bizim konsolumuzda özel hiçbir şey yok!” dedi! Eğer bir konsolu özel kılacak hiçbir şey yoksa, o konsolun hayatta kalması için de bir sebep yoktur ama nedendir bilinmez, Juile Uhrman ve ekibi, konsollarını böyle tanıtma kararı alarak konsol hakkındaki kötü görüşlerin artmasına sebep oldular ve OUYA’nın ölü bir konsol olarak doğmasına yardımcı olacak ilk adımı attılar.
Interactive röportajındaki gariplik, bununla sınırlı kalmadı. Uhrman, konsollarında touchpad özelliğinin bulunduğunu ve sadece kendi konsollarında böyle bir özellik olduğunu savundu. Röportajı yapan kişi ise bu özelliğin Playstation 4’te de olacağını söyleyince Uhrman “Evet, doğru” diyerek ortamdaki havayı iyice garipleştirmeyi başardı.
Tüm sunum boyunca Juile Uhrman’ın bir dediği, öteki dediğini tutmadı ve OUYA’nın yapımcılarına olan güven, sunumun sonunda neredeyse yok olmuştu. Juile Uhrman o sunumda konsolun fişini çekti ve ölü bir konsol olarak doğmasındaki en büyük adımı atmış oldu.
Yaşanan bunca şeyden sonra, konsolun çıkış günü geldi. OUYA, erken erişimle 129 dolardan piyasa sürüldü. Toplamda 200.000 adet satan konsol, çıktığı gibi eleştiri yağmuruna tutuldu. Eleştirilerin sebebi ise içerisindeki oyunlar ve konsolun yaşattığı deneyimdi. OUYA’nın içerisinde AAA oyunları bırakın, video oyunu demeye bin şahit oyunlar vardı. Örnek vermek gerekirse bir oyun, açtığımızda sadece güzel bir arka planda yağmur yağma efekti içeren, loop’a alınmış bir videodan ibaretti. Ayrıca çok kötü hyper casual oyunlar vardı ve bu da insanları çok sinirlendiren bir durum oldu.
Bir başka sinir edici durum ise gamepad’ti. Gamepad’in üretildiği malzeme, o kadar kötüydü ki uzun süreli kullanımı neredeyse imkânsızdı. Ayrıca gamepad’te gecikme vardı. Bir tuşa bastığınız zaman, oyun bunu, bir-iki saniye kadar geç algılıyordu.
Başarılı bir kickstarter kampanyasına rağmen satışların düşüklüğü yüzünden OUYA şirketi, mali sıkıntılara girdi. Temmuz 2015’te ise şirket, Razer’a satıldı. Razer, mevcut OUYA’lar için bir süre yazılım desteği vermeye devam etti ancak Haziran 2019’da OUYA’nın mağaza ve hizmetlerini kapatarak konsoldaki çoğu uygulamayı kullanılmaz hâle getirdi ve konsol, resmi olarak tarihin tozlu sayfalarına gömüldü.
OUYA gerçekten kötü mü yapıldı yoksa o zamanlar böyle bir konsol yapmak imkânsız mıydı, bilinmez. Ancak OUYA, o zamandan beri ticari bir başarısızlık olarak kabul ediliyor. Geçmişe baktığımızda, tarihin tozlu sayfalarında bu derece eğlenceli bir batma hikâyesi görmek, beni çok eğlendirdi. Siz ne dersiniz?