Eskiden olaylar çok basitti. Konsollar bir kez çıkarlar ve teknik anlamda yerlerinde sayarlardı. Yedi sekiz sene boyunca aynı donanımda oynardınız cihazlarınızı. PC’lerdi değişen ve güncellenen. Sony ve Microsoft bu konsol neslinde kuralları değiştirip, cihazlarına birer “yarı nesil” güncelleme getirdiler. Xbox Scorpio ile tanışmıştık zaten. Dün gece de PlayStation 4 Pro ile tanıştık. Kendisi çok kötü isimlendirilmiş olmasının yanı sıra, fikir olarak da gerçekten çok yetersiz duruyor. Ancak bunların hiçbirinin de, hiçbir önemi yok bir yandan. Neden ve nasıl mı? Anlatalım.

PS4 Pro kötü bir fikir, çünkü esasında kendisi 4K desteği gelmiş, güçlendirilmiş bir PS4. Bunun kötü bir fikir olmasının sebebi 4K destekliyor olması değil elbette. Bu özelliğin zaten bu konsol neslinde baştan gelmesi gerekiyordu. Hayır, hem tanıtımda gösterilen oyun görüntüleri, hem de Netflix gibi mecraların PS4 Pro için özel 4K streaming uygulamaları geliştirecek olmaları; hem de eski oyunların da 4K yamaları alacakları gerçeği heyecan verici şeyler. Bunun kötü bir fikir sebebinin olması bunlar değil. Bunu kötü bir fikir yapan şey, bunun şimdi gelmiş olması.

Geliştirici penceresinden, artık PS4 oyunlarını tasarlarken çift düşünmek gerekecek. Pro için ve düz PS4 için; zira Sony, düz PS4’ün kapı dışarı edilmeyeceğini ve “hemen hemen her” oyunun standart PS4 için de geliştirileceğini açıkladı. Bu da uzayan, şişen konsol geliştirme süreleri demek; bu da daha samimiyetsiz oyunlar demek. Kullanıcı penceresinden ise, eğer PS4 sahibiyseniz büyük bir orta parmak bu. “Konsolumuzu bize güvenip ilk üç sene içinde aldıysanız, pardon, daha iyisini çıkardık, bay bay” diyorsunuz tüm tabanınıza. Ama diyorum ya, hiçbir önemi yok. Bu çok kötü bir fikir. Ancak yine de bir şey ifade etmiyor.

Çünkü Sony konsolun fiyatını 399$ olarak belirledi. Düz PS4 ise, Slim güncellemesiyle beraber –ki şahane gözüküyor– 299$’a düştü. 399$, PS4’ün ilk belirlenen çıkış fiyatıydı. Sony bu meblağdan sürdü yeni canavarını piyasaya. Bu yukarıda söylediğim her şeyi ıskartaya çıkartıyor. Çünkü fiyatı orijinal ayarda konumlandırmak, aslında piyasaya şunu diyor: “Ben daha güçlü bir cihaz piyasaya sürdüm, amiral gemimi değiştiriyorum, ancak eski amiral gemimi desteklemeye devam edeceğim, yeni nesil konsolum da geriye dönük uyumlu olacak. Olay budur.

Çünkü bakın, eğer PS4 Pro, isimdaşı iPad Pro gibi daha güçlü ama daha pahalı olsaydı, o zaman iPad Pro kadar üvey evlat kalırdı. Ancak bu fiyatlandırmayla, Sony sadece bir oyuncu değişikliği yapmış, yedeği de rahat bir yere çekmiş oldu. Ben bir tüketici olarak, fiyatı okuyana kadar “Et tu Sony?” diye okuyordum her şeyi, sonra fiyatı görünce, bu konumlandırma bir anda oturdu kafamda. Pro yeni nesil bir cihaz. Tek farkı, daha önceki yeni nesil cihazlar gibi tüketiciyi ve selefi cihazı tokatlama ihtiyacı hissetmiyor. Mesele bu.

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.