2022 yılı Pokémon severler için hem acı hem de tatlı bir yıl oldu. Gamefreak’in yeni sulara yelken açması, serinin 2013 yılında üçüncü boyuta geçişinden beri hayranlar arasında tartışma konusu olmuştu. Bu durum bu yıl da devam ediyor; eskiden Nintendo DS gibi bir cihazın sınırlarını zorlayan Pokémon Black & White’a imza atan stüdyo, üçüncü boyuta geçtiğinden beri hayranlar tarafından yaratıcılıklarını kaybetmekle suçlanıyordu. Ancak bu yıl çıkan Pokémon Legends: Arceus ile bütün dengeler yerinden oynadı.
Pokémon Legends: Arceus oynanış olarak önceden oynadığımız hiçbir Pokémon oyununa benzemiyordu. İnsanların Pokémonlardan korktuğu ve sadece belirli kişilerin Pokémon sahibi olduğu bu dünyada, siz, günümüzden geçmişe oyuna da ismini veren Arceus tarafından “Bütün Pokémonları Yakala.” komutu ile gönderiliyorsunuz. Diamond ve Pearl versiyonlarından hatırlayacağınız Sinnoh bölgesine insanlar tarafından daha yeni yeni yerleşildiği bir zaman diliminde, bölge halkının Pokémonlar ile huzur içinde yaşayabilmelerinin ve bu Pokémonları araştırmanın öncüsü olan Galaksi takımı ile yerli halkın “Hisui” olarak tabir ettiği soğuk ve acımasız topraklarda bir araştırma görevlisi rolüne bürünüyoruz.
Oynanış olarak diğer oyunlardan farkı ise neredeyse açık olan dünyasında yatıyor. Beş farklı bölgede araştırma görevlerinizi yerine getirip, her bölgenin kendi ekosistemindeki Pokémonları “Pokédex” adını verdiğimiz bir araştırma defterine kaydediyoruz. Araştırma görevlerini tamamlamak için Pokémonları yakalamalı veya onlarla savaşmalısınız. Bizim bu zamana gelişimizle beraber oluşan uzay-zaman huzursuzluklarından dolayı bölgedeki bazı koruyucu Pokémonlar, oyundaki ünvanlarıyla “Soylu” Pokémonlar, huzursuz oluyor ve bu da bölgedeki inanışa göre kötüye işaret demek. Soyluların yanında bölgenin nüfuzlu eğitmenleri onların koruyuculuğunu yaparken biz de onlarla bu soyluları sakinleştirmeye çalışıyoruz. Seride ilk defa, adeta “Boss savaşı” benzeri savaşlar gerçekleştiriyoruz ve bunların zorlukları, bir “Dark Souls” seviyesinde olmasa da epey keyifli. Oyunun beş farklı dünyasında seyahat ederken binebildiğimiz Pokémonlar, seyahat açısından diğer oyunlardan kat ve kat daha keyifli.
Sonuç olarak oyunun oynanış zevki oldukça yüksek ancak bazı eksikleri de yok değil. İlk olarak oyun, grafiksel anlamda sınıfta kalıyor. Görsellik eski oyunlardaki stilize piksel kullanımındansa adeta bir Gamecube oyunu gibi. İkinci olarak ise oyunda kullanılan Pokémon modelleri, önceki oyunun aynısı; bu oyun için yeni modeller yapılmamış. Son olaraksa oyundaki atmosfer ve müzik kullanımına değineceğim. Oyunun bana göre en başarılı olduğu nokta atmosfer; Eterna ormanında, belki grafikler kötü de olsa o atmosferik içerik sizi eski zamanlara götürecek.
Bu senenin Pokémon tatlısından böylece bahsettim ancak serinin yine bu sene verdiği o acı tat ne derseniz; Pokémon Scarlet ve Violet. Dokuzuncu jenerasyon Pokémon oyunları, Nintendo Switch’te büyük performans sorunlarıyla çıkış yaptı ve bu çıkışına rağmen milyonlar sattı. Serinin geleceği konusunda bunun ne anlama geleceğini zaman gösterecek ama umarım Gamefreak hatalarından ders alır ve bize, üzerinde uğraşıldığı belli olan Legends Arceus gibi oyunlar sunar.
Yazan: Eren Durmaz