RAYA AND THE LAST DRAGON Fragmanı Geldi: Ninjalık, MOANA ve Birazcık KUBO!

Uzun süredir fragman namına bir şey izlemediniz. Ya da izlediniz, ama öyle ertelenme haberleri geldi ki güveninizi sarstılar. Dunelar, Wonder Womanlar, daha adını duymadığımız, yönetmeninin belli olmadığı projeler iptal oldu teker teker.

Bir oturun, soluklanın. İşler öyle kesat, piyasa öyle kuraktı ki ne fragman izledik ne sinemaya gittik doğru düzgün. Uzun süredir böyle oturup güzel bir animasyon fragmanı izlemediniz. Ama çok güzel bir şey izleyeceksiniz şimdi. 

Tayland, Kamboçya, Vietnam, Malezya, Endonezya, Filipinler ve Myanmar gibi Güneydoğu Asya ülkelerinin kültür ögelerini  kesip birleştirmiş bir filmden bahsediyoruz. Kumamdra isimli bir krallıkta yaşayan Raya’nın ana kötü Druun’u durdurmak için atıyla birlikte son ejderhayı bulmak için bir yolculuğa çıkacak. Bir izleyin, sonra konuşuruz. Tartışılacak sorular var. Bir nefes alın, videoyu açın.

Nefesinizi verin. Şimdi coşun.

Çok güzel bir fragman. Gerçi bu noktada Disney Pixar’dan ne bekliyorduk ki zaten, sormamız gerekiyor kendimize. Kaliteli bir iş gibi durması bizi şaşırtmıyor. Çok keyifle izleyeceğiz. Animasyon aşkımızı tekrar alevlendirdi bu fragman, yaşasın ya! 

Ama şöyle bir şey de var, “Sonunda be!” diye de bağırmak istiyorum. Pandemi yokken de Disney’in live-actionlar sayesinde bize orijinal iş getirmemek gibi bir huyu peydah olmuştu. Sonunda orijinal bir hikâye! Fragmanda Moana esintileri var epeyce. Karakter tasarımlarını Moana’nınkilere çok benzettim, Raya Moana’ya epey benziyor. Siz bunu düşünür düşünmez Moana’nın stüdyosundan yazısı geliyor ekrana zaten. Mekânlarda da bir benzerlik göze çarpıyor, özellikle Raya’nın Tuk Tuk ile ninjalık yaptığı sahneler bana Motunui’nin mağaralarını hatırlattı. (Tuk Tuk da biliyorsunuz, oyuncak sattıracak evcil hayvan.) Sanırım sıradaki işimiz Polinezya Adaları ile Endomezya’nın paylaştığı kültür ögeleri olacak. Ki düşününce pek de uzak değiller.

Renk paleti çok hoş. Bunun dışında bir de muhtemelen filmden sonra aylarca soundtrack dinleyeceğiz diyorum, ben fragmanın müziğini çok beğendim. Dövüş sekansını biraz daha iyi kesebilirlermiş tabii, onun dışında bir sorun göze çarpmıyor. Dövüşün koreografisi güzel, ama videonun ortasındaki geçiş biraz garip olmuş. Tabii fragmanın uzunluğu kararında, zaten bir buçuk saat sürecek filmin fragmanına tüm filmi sığdırmak yersiz. Gerçekten de son ejderhayı fragmanda hiç göstermemeleri şaşırtıcı, ne bileyim, pazarlama uğrun mutlaka gösterirler diye düşünmüştüm ama son sahneyi devasa boyuttaki Tuk Tuk’a ayırmışlar; peluş oyuncak sattıracak, görkemli, parlak bir ejderhaya değil. Şimdilik Kubo and the Two Strings ile Moana’nın füzyonu gibi bir şey diyorum film için, ama hakkını yemeyelim kesinlikle, orijinal bir şey bu izlediğimiz.

Ama tabii aklımızda başka sorular da var. Soul diye bir film vardı, bilmem hatırlıyor musunuz? Yakın zamanda Disney Plus’ta görücüye çıkacak film. Eleştirmenler şimdiden notlarını verdiler, herkes kelimenin tam anlamıyla bayıldı filme. Ama filmin Disney Plus’ta çıkacak olması biraz can sıkıcı bir durum, değil mi? 20 Kasım’da Türkiye’de ve bazı diğer ülkelerde vizyona girecek, ama sonuç olarak streaming servisleri yükselişte. Bu yüzden belki de Mulan ve Soul’un Disney Plus’ta görücüye çıkması beni bu kadar şaşırtmamalıydı. Ama bu yeni abonelik modelli ekonomi elbette yirmi farklı servise para ödemeye başladığımızda hiç mantıklı olmuyor. Neyse, bunları daha önce çok konuştuk bu sayfalarda. Pandemi meselesini de çok konuştuk. Ama biz artık özgürce sinemaya gidebilmek istiyoruz yahu, çok mu? Galiba bu dönemde çok.

Bizim sinemaların durumu ne olacak, tekrar kapanacaklar mı yoksa sonunda seyirci çekmeye başlayacaklar mı, göreceğiz. Amerika’da şimdiden afişlerdeki “sinemalarda” yazısı ile dalga geçiyorlar ama halimiz ne olur bilmem. Eğer yeterince kazandırmazsa Disney Plus’ta yayınlama politikasından vazgeçerler derdim ama Mulan oldukça iyi bir çıkış yaparak Tenet’ı geçmişti.

Son lafımı edip gideyim ben, sinopsise baksanıza bir, birazcık tanıdık geliyor sanki: Uzun zaman önce Lumandra’nın fantastik dünyasında insanlar ve ejderhalar uyum içinde birlikte yaşarlardı. Raya fragmanda şöyle diyor: Barışı sağlamak için son havabükücüyü, yok yok, ejderhayı bulmalıyım! Neyse, ben sadece Avatar esprisi yapmak ve bir an önce filmi sinemada gönül rahatlığı ile izlemek istiyorum.

Box Office vizyon tarihi olarak 12 Mart’ı gösteriyor, sizce o zamana kadar sinema alışkanlıklarımız geri gelecek mi? Yoksa evde dizimizi kırıp bilgisayarın başına mı otururuz? Ya da daha önemlisi: siz fragmanın neresini beğendiniz?