Kadrosu tam bir yıldızlar geçidi olan filmlere genelde ciddi bir şüphecilikle yaklaşıyorum. Elimde değil. Yan rollerini bile efsane isimlerin oynadığı filmler, yönetmeninden yazarına sağlam yaratıcıların imzasıyla çıkmış işler genelde hayal kırıklığı yaratıyorlar. Hiçbir şey değilse, hepsi 1-0 yenik başlıyor aslında mücadeleye. Neticede ortada bu isimlerin yarattığı bir beklenti fırtınası oluyor, çoğu zaman da yapılan film bu beklenti fırtınasına karşı dayanıklı kalabilecek bir şey olmuyor.
Bu sefer de benzer kaygılarım var. Fakat bir şeyden eminim: Hiçbir şey yapamasa bile bu film erkek beğenen kim varsa onun estetik kaygılarını tatmin edecek. Zira 20 ve 21. yüzyılın en karizmatik, yakışıklı ve etkileyici aktörlerinden üçünü yan yana koyan bir eserle karşı karşıyayız. Elinizi vicdanınıza koyun söyleyin, Brad Pitt, Ryan Gosling ve Christian Bale üçlüsünden en az bir tanesini bile beğenmediğini iddia edebilecek tek bir kişi tanıyor musunuz yahu?
Öhöm, neyse, olayın estetik kısmını bir kenara bırakalım. Zira neticede bir film konuşuyoruz, sorunumuz daha ziyade işin seyirlik kalitesi. O konuda da içimizi ferahlatacak bazı noktalar var. Öncelikle, filmin yapım şirketi Moneyball, 12 Years a Slave ve Selma gibi filmlerle birkaç senedir ödül yarışlarının gedikli ismi olan Plan B Entertainment. Brad Pitt’in şirketi olan Plan B, üst üste sağlam hitler üretiyor uzun bir süredir. Üstelik bu sefer yine Moneyball’da olduğu gibi bir Michael Lewis romanına yönelmişler.
Konu da maşallahlık. 2008’de patlak veren ve Amerikan ekonomisinde ciddi bir gerilemeye yol açan mortgage / kredi balonunun arkasındaki kilit figürleri inceleyecek olan film, The Big Short adıyla vizyona girecek. İlginçtir, böylesine ciddi bir konuya sahip olmasına rağmen yönetmeni komedi çıkışlı. Filmi Anchorman’le ünlenen, Funny or Die’ın kurucusu ve şimdilerde de Ant-Man’in senaryosunu yeniden yazan adam olarak hatırlıyor olabileceğiniz Adam McKay. Filmden ümitlenmek için her şey yerli yerinde. Bakalım şimdi bu yıldızlar çorbasından güzel bir tat çıkacak mı? Siz ne diyorsunuz?
4 Comments
“Brad Pitt, Ryan Gosling ve Christian Bale üçlüsünden en az bir tanesini bile beğenmediğini iddia edebilecek tek bir kişi tanıyor musunuz yahu?” sorusuna cevap olarak kendimi gösteriyorum. gerçekten hiçbirinden hoşlanmıyorum.
tebrikler.
ben de ucundan girdim o listeye. drive filmi sayesinde bi sempatim var gosling e. dene belki sen de seversin
Plan B hangi filmleri yapmış diye baktım, hakikaten başarılı işleri varmış, bide üstüne Kick-Ass’i yapmışlar ya la.. Ama dürüst olucam mortgage krizi konusu beni çok açmadı. Bütün krizler de bizim memleketi teğet geçtiği için, çok bizlik bi durum yok diye düşünüyorum. 🙂