5. Born on the Fourth of July
Kendisi de bir Vietnam gazisi olan (ve az aşağıdaki filmin de yönetmeni) Oliver Stone, Ron Kovic’in biyografisini okuduktan sonra çok etkilenir ve 1989 senesinde karşımıza Born On The Fourth of July, Doğum Günü 4 Temmuz ile çıkar. Başlığa bakıp vatansever bir film bekleyenler avucunu yalayıp çıkarlar sinemadan. Tüm film Ron Kovic’in yavaş yavaş vatanseverlik, dindarlık, kahramanlık gibi kendi kendine kurduğu ilüzyonların üzerine çöküşünü işler. Bu anlamda, filmin başlığına da baktığımızda, 4 Temmuz’da doğup, bu kurduğu ilüzyonların altında ezilmeye başlayan en az Kovic kadar, Amerika’nın kendisidir de.
4. Platoon
Born on the Fourth of July Ron Kovic’in biyografisidir, Platoon ise Oliver Stone’un. Ünlü yönetmen Vietnam savaşından döndükten sonra yaşadıklarını -biraz tabii dramatik müdahalelerde de bulunarak- kaleme alır ve Platoon’u çeker: Müfreze. Platoon, korkunç bir filmdir. Charlie Sheen, Tom Berenger, Willem Dafoe, Kevin Dillon, John C. McGinley, Johnny Depp, Keith David, Forest Whitaker gibi oyuncularla bezeli filmin tek bir amacı vardır: Savaşın ne derece iğrenç olduğunu anlatmak. Başarır da.
3. The Deer Hunter
Üç genç fabrika işçisi, Vietnam’da savaşmak ister ve gidip bunun için orduya başvururlar. Robert De Niro, John Savage ve Christopher Walken’ın canlandırdığı Michael, Steven ve Nick’in Vietnam’da yaşadıkları ve özellikle de döndükten sonra yaşadıklarını anlatır Deer Hunter. İnce ince dokur temalarını, dertlerini, sıkıntılarını. Michael Cimino’nun baş yaptıı, kelimenin tam anlamıyla büyüleyici oyunculuklarla doludur. Meryl Streep de mükemmeldir zaten film boyunca…
2. Full Metal Jacket
Stanley Kubrick reisin son filmlerinden biri olan Full Metal Jacket’ın tek bir konusu vardır: İnsanlığı yitirmek. İki kısma bölünmüştür. İlk kısımda Vincent D’Onofrio’nun canlandırdığı Leonard “Gomer Pyle” Lawrence’ın yavaş yavaş insanlığını kaybedişi konu alınır. İkinci kısımda ise Tet saldırısıdır mevzubahis edilen şey. O saldırıya da insani bir perspektiften bakılır. Özellikle de Animal Mother karakteri üzerinden çizilen portre gerçekten de kan dondurur bazen. E ne de olsa Kubrick başkanın marifetidir bu.
1. Apocalypse Now
E yani. zaten başlığın geldiği yer de burasıydı. Kimsenin Vietnam filmlerinin lafı açıldığında bir numaraya dair bir şüphesinin olduğunu sanmıyorum. Joseph Conrad’in Heart of Darkness romanından uyarlanan Apocalypse Now’ın dayandığı üç direk vardır. Birincisi, inanılmaz görsel marifetleridir. İkincisi, Francis Ford Coppola ve arkadaşlarının incelikle ördüğü senaryosudur. Üçüncüsü ise Marlon Brando’dur. Sette çıkardığı tüm zorluklara rağmen Brando; aynı Godfather’da olduğu gibi yine tek repliğiyle vurur, yıkar, filmin de son noktasını koyar.
“The horror… the horror…”