Uzun süredir Seyfettin Efendi’nin sırlarından paylaşmamışız. Esrarengiz Hikayeler’deki “Ab-ı Hayat” hikayesinden bir sahneyle devam edelim.
Arsen Lüpen’e ilham kaynağı olan anarşist soyguncu Marius Jacop görüldüğü üzere ismini değiştirerek ülkemizi ziyaret etmiş. 1928 yılında ceza indirimiyle hapisten çıkan Jacob anlaşılan o ki bu indirimi almak için devlet görevlileriyle çalışmış.
Bu ilginç kişiliği daha fazla incelemek isterseniz Vikipedi şöyle diyor hakkında.
“On bir yaşından itibaren gemilerle Dünya’nın birçok limanını gezen Jacob, 1896’da Marsilya’ya döndü ve dizgicilik yapmaya başladı. Bu dönemde Pyotr Kropotkin’nin anarşist fikirlerini okudu. Özgürlükçü düşüncelerle erken yaşta tanışan Jacob, eyleme geçmeye karar verdi. Seçimlerin yapıldığı bir gün, seçim sandıklarına koyduğu bombaların patlaması üzerine 6 ay hapis cezası aldı. Hapisten çıktıktan sonra, 1899’da hırsızlık eylemlerine başlayan ve hırsızlık yaptığı her yere mizah dolu notlar bırakan Jacob, kiliseleri ve lüks otelleri soydu.
Yine ihbar sonucu yakalanan Jacob, bu kez 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, deli rolü yaptığı için akıl hastahanesine gönderildi ve oradan kaçmayı başardı. 12 kişilik bir çete kuran Jacob, Fransa demiryolu ağının genişlemesini fırsat bilerek, soygun eylemlerini taşraya kaydırdı. Zengin papazların, hakimlerin ve askerlerin evlerini soyarken kamuya hizmet eden burjuva doktorlara, mimarlara ve yazarlara fazla dokunmadı. 1900-1903 yılları arasında 150’den fazla soygun gerçekleştiren Jacob, 21 Nisan 1903’te Abbeville’de yakalandı.
8 Mart 1905’te Jacob ve suç ortakları ağır ceza mahkemesine çıkartıldılar. Yaptığı soygunların tamamını anlatan Jacob, hırsızlığı varlıkların adil bir şekilde dağıtılması olarak tanımlasa da ceza almaktan kurtulamadı ve 6 Ocak 1906’da Fransız Guyanası’nın başkenti olan Cayenne’e gönderildi. 1925’te açtığı bir dava sonucunda cezasında indirim yapılan Jacob, 30 Aralık 1928’de serbest bırakıldı ve tüccarlık yapmaya başladı. 1954’te evlendikten sonra iğneyle yaşamına son veren Jacob’ın yaşamöyküsü çeşitli gazetelerde yayımlanmıştır.”
Bir önceki sırrı merak ediyor musunuz? O da şurada.
