Fantastik bir dizi yapmak cidden cesaret istiyor. Bir kere setler, kostümler, aksesuarlar falan normalden çok daha fazla maliyet gerektirir doğal olarak ve otantik olması için çok daha fazla efor harcanması lazım. Sonra işin içine büyüler, yaratıklar falan girince özel efekt bütçesinin de ciddi büyük bir kalem olması uygun gelir. Oyunculuklar da aynı şekilde zorlayıcı bir faktör, sıradan oyuncularla böyle bir işe kalkışırsan karakterlerinin sırıtma olasılığı da çok fazla. Sinema bütçeleri bunları karşılamada genelde yeterlidir ve biraz ortalamanın üzerindeyse bütçesini de çıkarır ama televizyon bütçeleriyle böyle şeyler denemek oldukça riskli.
O sebeple Shannara Chronicles’ı ilk duyduğumda burun kıvırmıştım. Hele bir de MTV’nin böyle bir işe kalkıştığını duyunca daha başlamadan bitmişti o macera benim için. Ama Comic-Con’da bir “ilk bakış” videosu yayınladılar ki, hakikaten çok başarılıydı. O zamanlar haber düşeyim diye düşünürken, Comic-Con’un diğer bombaları arasında kaynadı gitti, sonra ben de unutmuşum zaten. Ta ki bugün ne haberler var diye gezinirken yeni karakter posterlerini görene kadar.
Bilmeyenler için “Shannara Chronicles” temelini Terry Brooks’un yazdığı 1977’de başlayan kitap serisinden alıyor. İlginç bir şekilde Yüzüklerin Efendisi gazıyla bütün fantastik kurgu eserlerine saldırdığım dönemde -başarısız kapak tasarımına suç atıyorum- kendilerini pas geçmişim. Dolayısıyla içerik olarak birinci elden bilgi veremiyorum. Ama sağdan soldan gördüğüm kadarıyla bilgilendirmem gerekirse, dünya kimyasal ve nükleer savaşlarla tarumar olmuş, sonradan hayatta kalanlar ilkel teknolojiler ve büyü üzerine yeni uygarlıklar kurmuşlar. Sonrası anladığım kadarıyla çeşitli büyülü araçlar yardımıyla kötü adamları yok etme üzerine kurulu hikayelerden oluşuyor.
Kitapların içeriğini bilmem ama dizinin bir MTV projesi olmasına rağmen büyük bir potansiyel gösterdiğini söyleyebilirim. Öncelikle kadrosuna bakınca zaten “Film bile olurmuş” diyorsunuz. Ivana Baquero (Pan’s Labyrinth), Manu Bennett (Arrow), John Rhys-Davies (Lord of the Rings) gibi geeklerin tanıdığı isimlere, Austin Butler, Poppy Drayton , Emelia Burns gibi genç isimler eklenince oldukça güzel bir kadro oluşmuş gibi duruyor. Arka planda çalışanlar da tanıdık isimler mevcut, yazar Terry Brooks -ki kendisi ortaya çıkan işten çok memnun olduğunu söylemiş- dışında Iron Man’i bugün ki haline getiren Jon Favreau’da prodüktör koltuğunda oturuyor.
Bahsettiğim “ilk bakış”ta dizinin görsel olarak oldukça etkileyici olduğunu söyleyebilirim. Tahminimce sadece on bölüm olması bütçe konusunda biraz daha rahat davranmalarını sağlamış. Bugün haber olmasını sağlayan görsellerde de kahramanlarımıza ve hikayelerine genel bir bakış atıyoruz. -Birebir çeviridir, hiç yorum katılmamıştır-
Wil
Yarı-İnsan, yarı-elf olan Wil hayatınının büyük bölümünü kulaklarını saklayarak geçirmiş. Ama Shannara soyunun sonuncusu olduğunu ve gizemli büyülü güçlere sahip olduğunu öğrenince, korkularıyla yüzleşmeli, kaderini kucaklamalı ve Four Lands’i korkunç bir kötülükten kurtarmalıdır.
Amberle
Yaşından çok daha bilge ve sizi ele geçirecek güzelliğe sahip Elf prensesi, Arborlon duvarları arkasında kapalı hayatından çok sıkılmıştır. Gaunlet’i kullanma ve the Chosen’ın bir üyesi olma şerefine sahip olan Amberle’nin hayatı Ellcrys’in kendisine geleceğiyle ilgili korkunç görüntüler göstermesi ile altüst olur ve insanlarını kurtarmak için bir maceraya atılır.
Allanon
Büyü bükücü Druid’lerin sonuncusu olan Allanon yüzyıllardır Four Lands’in koruyuculuğunu yapmaktadır. Ellcrys’in ölmeye başlaması, Dagda Mor ve onun İblis ordusunun ortaya çıkmasıyla Allanon onları durdurmak için kahramanlardan oluşan bir takım oluşturmak zorundadır.
Eretria
Human Rover klanının yanlış tarafında yetiştirilen Eretria, hayatta kalmak için güzelliğine ve acımasızlığına güvenmek zorunda kalmıştır. Buna rağmen Wil ve Amberle ile tanışınca içindeki hiç bilmediği fedakarlık ortaya çıkacaktır ve onların bu imkansız görünen görevine katılmak veya onlardan fayda sağlamak konusunda ikilemde kalacaktır.
Açıkçası hala MTV önyargılarım, televizyon bütçeleri konusunda soru işaretlerim ve içeriğin işlenişiyle ilgili endişelerim olsa da içten içe Ocak 2016’da başlayacak diziyi heyecanla bekliyorum. Peki geekler, nasıl buldunuz Shannara’yı?