Silmarillion Antolojisi’nde bugüne kadar hep evrenin içindeki olayları anlatıp araya biraz da Tolkien’in mektuplarından veya The History of Middle Earth adındaki on iki ciltlik seriden bilgiler sıkıştırmıştım. İşte, kitabın ilk taslağında böyleymiş, şunu şöyle tasvir etmiş, aslında böyle olacakmış ama değiştirmiş gibi küçük anekdotlar vermekten aşırı keyif aldığımı itiraf etmem lazım. Hani çok sevdiğiniz dizinin kamera arkası görüntülerini izlemekten zevk alırsınız ya, ben de aynı şekilde bu evrenin yaratımına dair şeyler görmekten, okumaktan çok keyif alıyorum. Zamanında tam olarak bu konuyla ilgili şöyle bir yazı yazmıştım, evrenin genel hatlarıyla nasıl yaratıldığını, nerelerden ilham alındığını merak ettiyseniz sizi oraya davet ediyorum hemen.

Takdir edersiniz ki Tolkien’in kurduğu gibi devasa bir Legendarium’un kamera arkasına ulaşabileceğimiz en güvenilir ve hızlı kaynak, Tolkien’in mektupları tabii ki! Tolkien’in 350’den fazla mektubunun derlenip yayınlandığını biliyorsunuzdur, bu mektupların sayısı gözünüzü korkutmuşsa da sizi gerçekten anladığımı söylemek isterim. Mektup okumaktan keyif alan bir insanım şahsen ama iş güç derken benim de mektupların çoğunu kurcalamam bayağı uzun sürdü. İşte yine böyle bir gün, Tolkien’in mektuplarını kurcalarken inanılmaz tatlı bir mektuba rastladım: Bu mektup, Sam Gamgee’ye yazılmış!

Hani çocuğuna Samwise Gamgee ismini koyanı, Frodo ismini koyanı gördüm, anlarım. Lakin bu öyle bir olay değil. İsim benzerliği tamamen. Tolkien’e, gerçekten Sam Gamgee adındaki birisi mektup yollamış. Tolkien de ona inanılmaz tatlı bir cevap vermiş. Bu paslaşmayı okumak beni feci mutlu etti, paylaşmak istedim sizinle.

13 Mart 1956 tarihinde Sam Gamgee ismindeki birisinden mektup alıyor Tolkien. Bu mektup şu şekilde ilerliyor:

Umarım size yazmamı maruz görürsünüz, radyoda duyduğum Lord of the Rings hikâyesine binaen yazmıştım. Sam Gamgee ismindeki karakterin ismine nasıl karar verdiğinizi merak ettim zira bu benim ismim. Hikâyenin tamamını henüz dinleyemedim, bir radyom yok ama tanıdıklarımın var ve onlardan duydum bunu. Kurgu olduğunu biliyorum ancak böylesine yalnızca tıbbi alanda bilinen, nadir bulunan bir ismi kullanmış olmanız, nasıl bir tesadüf!

Hani diyoruz ya Tolkien fantastik türü için bir dönüm noktası oldu diye, onun kanıtı gibi bir mektup bu. Seri daha o yıllarda o kadar sevilmiş ki BBC’de radyo programında yayınlanan bir diziye dönüştürülmüş bile. Mektuptaki Sam Gamgee, hikâyeyi duymasa da isim benzerliğinden haberdar. Lord of the Rings, o zamandan beri çok çok büyük ve başarılı bir iş.

Sevgili Bay Gamgee,
Bana yazmış olmanız ne kadar da kibar. İmzanızı gördüğümde ne kadar şaşırdığımı hayal edebiliyor musunuz? Sadece şunu söyleyebilirim, ki bu umarım sizin içinizi rahatlatır, benim hikâyemdeki ‘Sam Gamgee’ okurlarımın çoğunluğu tarafından sevilen büyük bir kahramandır. Böylece umarım bu kurgusal karakterin isminin sizinkiyle aynı olmasından ötürü rahatsızlık duymazsınız.

Tolkien’in bu mektubu aldığında nasıl mutlu olduğunu düşünebiliyor musunuz? Birazdan cevabın devamından bahsedeceğim ama şurada bir durmak istedim. Çünkü bir düşünsenize, kendi yaratımınız olan, tamamen kurgusal bir karakterin isminde birinden mektup alıyorsunuz.

Tolkien’in Sam hakkında “most heroic character” gibi bir sıfat tamlaması kullanmasına da dikkat çekmek isterim. Birçoğumuz için gerçekten de Lord of the Rings’in en önemli karakteri Samwise Gamgee. Şahsen benim üçüncü kitabı okurken akıttığım bütün gözyaşları onun içindi. Bu karakterin öneminin yazar tarafından tescillendiğini kendi gözlerimizle görmek çok hoş değil mi? 131.mektupta da Sam’den “chief hero” şeklinde bahsettiğini biliyoruz. Samwise, sen çok yaşa!

Tolkien mektubun devamında Sam Gamgee ismini büyüdüğü yer olan Birmingham’da “cotton” yani “pamuk” kelimesi yerine “gamgee” kullanmasından ötürü seçtiğini anlatıyor. Bu yüzden hikâyede Cotton ve Gamgee ailelerinin yakın olduğunu söylüyor. Cotton derken bahsettiği ailenin, kitabın sonunda Sam ile evlenen Rosie Cotton’ın ailesi olduğundan da bahsetmiş olayım. Tolkien, sonradan bu ismin “gamgee-tissue” ismindeki, ameliyatlarda kullanılan pamuklu sargıdan geldiğini öğrendiğini söylüyor, “gamgee” kelimesi de bu ürünün yaratıcısının isminden gelmiş. Tolkien, bu kişinin isminin “Sampson Gamgee” olduğunu da belirtiyor. Yani evet, gerçekten de yalnızca sağlık sektörüne ilgi duyan birinin bilebileceği türden bir isim.

Kitabımda bu isim için verdiğim “etimoloji” elbette ki gayet kurgusal ve yalnızca hikâyemin gidişatına uygun olarak üretildi. Böylesine uzun bir işi okumak isteyeceğinizi sanmıyorum, özellikle mitik evrenlerde geçen hikâyelere ilgi duymuyorsanız. Lakin eğer okumak isterseniz (fazlasıyla başarılı olan) kitabımın birçok halk kütüphanesinde yer aldığını söyleyebilirim size. Yalnız maalesef ki satın almak için fazla pahalı. Buna rağmen eğer siz veya ailenizden biri okumayı dener ve yeterince ilgi çekici bulursa, kitabın yazarından bir jest olarak siz değerli Gamgee ailesine üç kitabın da imzalı birer kopyasını göndermekten büyük mutluluk ve onur duyacağımı da söylemek isterim.

Mektubu bu şekilde bitiriyor Tolkien. Olaylar şöyle devam ediyor: Bu mektubun yollanmasından 12 gün sonra Sam Gamgee, yazarımıza kendi ailesinden bahsettiği bir mektup daha yazıyor. Tolkien’in bu imzalı kitap teklifinin onu çok mutlu ettiğini söylüyor ve Tolkien sözünde durup ona üç kitabın da imzalı halini yolluyor. Birkaç gün sonra Gamgee, kitabın eline ulaştığını söylüyor ve Tolkien’i, kitabı bir an önce okumakta hevesli olduğu konusunda temin ediyor.

Bu yazıda konu aldığım mektuptan bir gün sonra Tolkien, oğlu Christopher’a bir mektup yolluyor. O mektup da şu şekilde:

Tooting’de yaşayan gerçek bir Sam Gamgee’den mektup aldım! Yaşamak için kulağa daha Hobbit-vari gelen bir yer seçemezdi, değil mi? Gerçi korkarım ki orası gerçek hayatta Shire’ı pek andırmıyor.

Bu tatlı mektuplaşmayı sizinle paylaşmasaydım çatlardım. Sam Gamgee’nin mektubu ayrı, Tolkien’in cevabı ayrı güzel. Sam’e “kahraman” olarak hitap edilmesine de bayılıyorum doğrusu, özellikle bunu yazarın kendisinin dile getirmesi ayrı bir mutlu ediyor beni. Bu olayın, yazarın Christopher’a yolladığı mektupta ondan bahsedecek kadar kendisini mutlu etmiş olması harika bir şey. Mektuplardaki üslubun tatlılığından bahsetmeye gerek bile yok. Yumuş yumuş olduk!

Biz de böylelikle hem Sam Gamgee isminin nereden geldiğini öğrenmiş hem de Tolkien’in mektuplarından ikisine göz atmış olduk! Seri süresince bu mektuplardan ilgimi çekenleri sizinle paylaşmak istiyorum. Arada bir durup nefeslenmek gerek çünkü. Hep savaş hep savaş nereye kadar, değil mi?

Author

Batı Edebiyatları okur, kedi sever. Bir de buralarda yazıp çizer. @mightbeyagmur

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.