Yıllardır çıkmamış oyunlarla ilgili ileri geri konuşmak gibi garip bir işim olduğundan, pek çok acayip oyun fikri gördüm bugüne kadar. Bir kişi tek kişilik hikaye modunu oynarken, bir ekibin de onun hikaye sırasında indirdiği düşmanları canlandıracağı The Crossing vardı mesela. Markus Persson’un Minecraft sonrası başına oturduğu 0x10c vardı, içinde tam randımanlı çalışan sanal bir bilgisayar, ileri düzey ekonomi ve bir multiverse ile birlikte gelecek.
Bu tip projelerden daha çok örnek saymak mümkün, aralarında da pek çok ortak nokta bulmak mümkün değil. Bazıları dev bütçeli projelerdi, bazıları indie girişim. Hepsinin sadece tek bir ortak yanı vardı. Bunlardan hiçbiri günışığını göremedi. Bu tip çığır açan, uçuk fikirli oyunlar genelde göremezler zaten. En azından çok büyük bir oranda durum budur.
The Flock ise böyle değil. Kendisi gelmiş geçmiş duyduğum en ilginç video oyun fikirlerinden birini içeriyor ve buna rağmen gelecek hafta, yani 16 Ağustos’ta Steam üzerinden satışa sunulacak. Oyun asenkronik (herkesin aynı anda oynaması gerekmiyor, hareket etmeyenler taşa dönmüş ve muaf vaziyette oyunda kalıyorlar) bir multiplayer korku oyunu. Onun çığır açan fikri bu zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. Oyuncular ikiye bölünüyorlar, bir bölümü Carrier denen hızlı ve tehlikeli canavarları, bir bölümü ise o dünyanın Flock denen sakinlerini canlandırıyor, ki, söylemek gerek, onlar da canavar. Flock’ların amacı bir Light Artifact alarak, Carrier’a dönüşmek. Carrier’ların amacı da Flock’ları öldürmek.
Ya avlanıyorsunuz, ya da avcısınız bu oyunda. Ama yaptıklarınızın tek ortak noktası, bir şekilde Flock olmayı bırakmanız. İşte oyunun asıl ince noktası burada devreye giriyor. Dünyada belirli bir sayıda Flock var başlangıçta. Bunu ayrılmış slot olarak düşünün. 215 milyon, 358 bin 979 olarak belirlemişler bu rakamı. Ve bu sayaç her yeni oyuncuda, her respawn’da bir tık daha azalıyor. Sıfıra geldiğinde? Sıfıra geldiğinde yapımcı oyunu satıştan çekiyor. Yo gerçekten. Oyun satıştan çekiliyor, var olan oyuncularla birlikte final bölümü açılıyor ve o bittikten sonra da oyun bir daha oynanamaz hâle geliyor.
Burada yapımcıların amacı, genelde multiplayer oyunlarda gördükleri tatmin etmekten uzak final sorununu çözmek. Onlara göre pek çok multiplayer oyun, oyuncu sıkılınca bitiyor. Onlar bu sefer işin içine bir “final” katmak istemişler. Ne yalan söyleyeyim, bu projeyi birkaç ay önce duysam, “peh” der, bitmeyeceğini sanırdım. Bunlar ise baya finale gelmişler. O yüzden dev meraktayım, çıkınca da oyunu edineceğim gibi duruyor. Siz ne diyorsunuz?