Solo: A Star Wars Story gişede başarısız oldu. İnsanın bu cümleyi görünce “Kime göre, neye göre?” diye sorası geliyor; nitekim soruyoruz ve cevabını buluyoruz da: Bize değil. Bir takım küçük ada ülkelerinin ekonomilerine kıyasla da kesinlikle değil. Ancak Disney’ye göre öyle. Disney’ye göre böyle olduğunu cümle alem biliyor. Disney dünyanın en büyük şirketlerinden biri. Bir ürünü piyasada patlıyor.
Bu yüzden de analizler başlıyor.
Kelli felli bir finans hizmetleri kurumu olan Cowen Group’ta uzun yıllardır medya analizi olarak çalışan Doug Creutz; yatırımcılara yönelik hazırladığı ve Deadline’da da yayınlanan raporunda Solo’nun neden gişe hasılatı olarak başarısız olduğunu masaya yatırdı. Creutz önce popüler muhabbetlere meze olan bir takım sebepleri eledi. Örneğin “Hayranlar Last Jedi’ı beğenmedi diye oldu” diyenlere “Bu seri Phantom Menace’ı atlattı” dedi.
Ben de raporun bu noktadan sonrasında biraz sinirlendim. Çünkü Phantom Menace’dan sonra Attack of the Clones’un gişesi zaten düşmüştü? Nasıl bir yorum bu? TPM toplamda 1,027B$ gişe hasılatı elde etmiş, kimse tarafından sevilmemişti. AOTC de üç sene sonra çıkıp toplamda 649M$ hasılat elde etti. Creutz nereye bakıyordu ki bu lafı ederken? Attack of the Clones biraz daha eli yüzü düzgün bir film olunca da seri topladı. “Son film beyler kapatıyoruz” modunun da etkisiyle ROTS tüm dünyada 848M$ hasılata ulaştı.
Creutz aynı zamanda kendi çapında “Çok fazla Star Wars filmi izledik, onun yüzünden oldu” lafını da “E Marvel etiketli 4 film çıktı son 6 ayda” diyerek raporunda yumuşatmış. Bu da çok saçma. Deadpool 2’yi saymazsak –ki zaten artık dedem bile aynı evrende olmadıklarını biliyor, niye sayıyoruz– diğer üç Marvel etiketli film birbirinin devamı. Bu üç film aynı evrende, peş peşe geçiyor. Solo ise önceki filmlerin alakasız bir yerinde, sonraki filmlerle de bağlanmayacak bir noktada. Dolayısıyla bir MCU seyircisi için Black Panther vazgeçilmez; çünkü Infinity War öncesi son film. Star Wars hayranları ise Solo’ya bakıp “DVD’si çıksın bakarız ya” diyebilirler. Nitekim de öyle dediler.
Öte yandan Creutz, doğru iddia ettiği yanlışları eleye eleye yine de güzel bir sebebe varıyor:
“Disney’nin pazarlama departmanının, bizce, tek bir işi vardı: Alden Ehrenreich’ın Han Solo’luğunu seyircilere anlatmak, satmak. İlk fragman bizim sayımımıza göre Ehrenreich’ın suratının ekranda olduğu sadece on saniyeye sahipti. Bu bizce yeterli değil. Solo’nun pazarlama kampanyası filmin çıkışına bir ay kaldığı ana kadar da tam hıza geçmedi, bu da böylesi bir film için çok kısa bir süre.”
Evet bu, “ana sebep” olmamakla birlikte, gerçekten de doğru bir analiz. Solo filminin pazarlaması filmin çıkışından 100 gün önce kadar başladı. Bunun sebebi, filmin çıkışından iki yüz gün önce The Last Jedi’ın çıkmasıydı. The Last Jedi, tartışmalı bir filmdi. Böylesi yan filmleri öve öve organik pazarlayacak çekirdek kitleyi kendinden soğuttu. O çekirdek kitle Solo’yla ilgili hiçbir üretim, muhabbet, fan art, meme, tweet, komiklik, şaka, espri yapmadı. Filmin kendi pazarlaması da bu konuda bir eklenti çıkmayınca; “Haa film çıktı di mi?” oldu, o cümleyi “Neyse DVD’si çıksın bakarız” takip etti çünkü kimse bu filmin izlenmesi şartmış gibi davranmadı.
Yani görüşler, fikirler bu biçimde sevgili alem-ül geek. Sizin analiziniz nedir peki?