Dönüp de Daniel Craig öncesi Bond filmlerini izlerseniz son dönem filmlerin markaya ne kadar güçlü bir karakter kazandırdığını fark ediyorsunuz. Özellikle –kendisinin role çok yakıştığını düşünsem de- Pierce Brosnan’ın Bond olduğu dönemki fazlaca formüle olmuş, eğer ismi Bond olmasa orta karar aksiyon filmi bile diyebileceğiniz filmleri düşününce Casino Royale, Quantum of Solace ve Skyfall çok daha ne vermek istediğini bilen, bir şeyler anlatmak için ciddi çaba sarfeden ve yıllardır bir şekilde bildiğimiz karakteri daha da geliştirmek için çaba harcayan filmlerdi.
Açıkçası o dönem aklımdan uçup gitmiş, son üç filmin fragmanları da böyle miydi, hatırlamıyorum ama heyecanla beklediğim Spectre’nin yeni gelen fragmanı ne yazık ki bana önceki dönem Bond filmlerini hatırlattı. Fragman rezalet olduğu ya da filmin kötü olacağını düşündüğüm için değil, sadece ortaya fazla klişe, fazla tahmin edilebilir sahneler koyduğu yani fazla klasik bir fragman olduğu için ben de olumsuz bir izlenim bıraktı. Yoksa filmle, oyuncularla, açıklanan senaryoyla ortaya iyi bir film çıkacağına olan inancım hiç sarsılmadı.
Senaryo demişken, filmin ana konusu da yeni senaryoyla birlikte açıklandı. Kabaca çevirmem gerekirse; “Geçmişten gelen şifreli bir mesaj James Bond’u New Mexico’daki bir göreve sürükler, oradan da Roma’ya geçen Bond burada kötü şöhretli bir suçlunun güzel dulu olan Lucia Sciarra (Monica Bellucci) ile karşılaşır. Gizli bir toplantıya sızan Bond, SPECTRE adındaki suç örgütünü keşfeder.”
“Bu arada Londra’da Ulusal Güvenlik Merkezi’nin yeni müdürü Max Denbigh (Andrew Scott) James Bodn’un fevri davranışlarını ve M (Ralph Fiennes) tarafından yürütülmekte olan MI6’nın gerekliliğini sorgulamaktadır. Bond, Moneypenny (Naomie Harris) ve Q (Ben Whishaw)’nun yardımını alarak eski düşmanı Mr White (Jesper Christensen)’ın kızı Madeleine Swann (Léa Seydoux)’ı bulmaya çalışmaktadır. Bu kızın Spectre’nin gizemlerine çözmesine yardımcı olacağını ummaktadır. Bond Spectre’nin kalbine yaklaştıkça, kendisiyle aradığı düşman (Christoph Waltz) arasındaki korkutucu bağları keşfedecektir.”
Oldukça açık bir hikaye açıklaması olmuş. Fragmana giydirirken atladım, hemen hemen tüm oyuncularımızı bir şekilde göz ucuyla da olsa gördüğümüzü ve hepsinin -biraz klişe de olsalar- rollerine inanılmaz yakıştığını eklemek isterim. Açık konuşayım, yeni nesil değil de, klasik bir Bond hikayesi izleyecek bile olsak ortaya bu kadrodan harika bir iş çıkacağını düşünmeden edemiyorum. Rolleri ve hikaye içindeki yerlerini gördükçe casting konusunda muazzam bir iş çıkartıldığına bir kez daha ikna oldum.
Geekyapar’lar, siz yeni Bond filmi hakkında neler düşünüyorsunuz?