10 Aralık Pazar sabahı dünya yeni bir Spider-Man fragmanıyla tanıştı ki, bu herhalde cümleten çok da beklemediğimiz bir vaziyetti. Bu tip konularda genelde katmanlı bir pazarlama aşaması yürüten Sony bir vakit ansızın önümüze yeni projesini attı: Animasyon bir Spider-Verse filmi. Elbette kafanızda soru işaretleri var. Elbette bizim bir takım cevaplarımız var. Ve elbette, o cevaplara geçene kadar lafı inceden uzatmakla yükümlü bir ilk paragrafa bakıyorsunuz.
E madem öyleyse?
1. Film Çok Enteresan Gözüküyor
Öncelikle filmin fragmanını koyalım şöylece yukarıya. Spider-Man: Into the Spider-Verse ilk intibası kuvvetli bir film. Daha önceki işleri arasında hem 2007’nin Oscar adayı Surf’s Up, hem de 2017’nin utanç kaynağı Emoji Movie bulunan Sony Pictures Animation ekibinden geliyor. Belli ki hem Batı, hem de Uzakdoğu animasyon ekollerinden birer tutam ilham alınmış da gelinmiş projeye. Surat ifadeleri adeta How to Train Your Dragon, arkaplandaki puslu ve neon şehir ise Tokyo’da geçen her tarihten her anime. Bakalım görece deneyimsiz yönetmen kadrosu bu uçları nasıl toparlayacak?
Ki demişken,
2. Filmin Mutfağı Çok Acayip
Dediğimiz gibi, deneyimsiz bir yönetmen ekibi var. Evet; Wikipedia’ya göre üç, IMDb’ye göre iki kişiler. Her biri elbette animasyon ve sinemacılık konusunda senden benden kıymetli adamlar, sektörde dişlerini bilemişler. Ancak animasyon yönetmenliği biraz meşakkatli bir iştir ve insan yaptıkça açılır. Bu bakımdan da projenin başında daha önce bu işi yapmış sadece bir kişinin (Peter Ramsey, Rise of the Guardians) olması biraz üzücü. Ancak senaryo ekibinde Phil Lord ve Christopher Miller var ki, bu da insanı sevindiriyor. Tanımayanlar için, kendileri 21 & 22 Jump Street filmlerini yazıp yönetmenin yanı sıra, son yılların en şahane animasyon projelerinden biri olan The Lego Movie’nin de mimarları.
Peki toplanıp ne hikaye anlatacak bu insanlar?
3. Spider-Verse’in Çapı Fena Büyük
Spider-Verse, 2014’te olup bitmiş ve kreatif olarak başında Dan Slott’un bulunduğu orta çaplı bir Marvel Comics hadisesiydi. Ucundan Spider-Man ailesine dahil olan tüm karakterleri barındırdığı gibi; bu hikaye hasebine pek çok yeni Spider-karakter de yaratılmıştı. Bunlardan herhalde en popüleri Spider-Gwen oldu. Pek çok kişi için, kendi evreninde örümcek tarafından ısırılıp lise aşkının ölümünü izlemek zorunda kalmış olan Gwen Stacy ile, kendi evreninde örümcek tarafından ısırılıp lise aşkının ölümünü izlemek zorunda kalmış olan Peter Parker’ın muhabbeti kalp kırıcı ve dokunaklıydı.
Spider-Verse’in kıymeti de buydu zaten. Aklınıza gelebilecek tüm Spider-varyasyonlar yan yana, kol kola, şaka şakayaydılar. Spider-Man Noir, Spider-Man 2099, Ultimate Spider-Man, Spider-Girl, Spider-Woman, Spider-Man India, Spider-Man UK, Spider-Gwen, Spider-Man 616, Silk, Manga Spider-Man, Spider-Ham… Türlü türlü. Sony bu filmi tüm bunlara girmek için bir girizgah olarak kullanacaksa biz varız. Yani o başlıktaki Into bir anlam ifade etsin isteriz, sonrasında ayrı ayrı tüm Spider-Verse’i, farklı ikili & üçlü kombinasyonlarla deşelim. Tek filmllik vur-kaç ile olmaz bu iş çünkü.
Bir kere, kötü adam büyük.
4. Morlun Ve Ezekiel İsimlerini Mıh Gibi Kazınmalı Aklınıza
Into the Spider-Verse’de muhtemelen Morlun ve Ezekiel ile tanışacağız. Vakti zamanında J. Michael Straczynski’nin yazdığı bir çizgi roman serisinde ilk kez, Spider-Man’in güçlerinin kaynağı sorgulanmış ve arkasına biraz mistik bir anlam yüklenmişti. Çok derinleştirilmemişti o dönem, ama anladığımız şey; o örümceğin Peter’ı ısırmasının çok tesadüfi olmadığı ve bu sebepten de Peter’ın Morlun isimli bir canavar tarafından avlandığıydı. İlgilenen o ilk hikayeyi bulsun, okusun; Spider-Man’in en enteresan maceralarından biridir.
Spider-Verse bu hikayeden sıçrayarak kuruldu işte. Orada bir de Ezekiel dayı vardı ki, biz daha detayına girmeyelim ama, kendisi şüphesiz Marvel tarihinin en keyifli mentor figürlerinden biri. Hem tırlatmışlığıyla, hem gri duruşuyla…
5. Ana Karakterimiz Miles Morales
Tüm bu Spider-Verse muhabbetine rağmen, filmin merkezinde Miles Morales duracak, bunu da fragmandan anlamış olduk. Zaten şu ana kadar da seçilen oyuncuların tümü Miles Morales ile ilgili. Karakterin kendisini Shameik Moore canlandıracak. Suçlu amcası Aaron “Prowler” Davis’i Oscar’lı Mahershala Ali oynayacak ki, bu karakter MCU’da da Donald Glover tarafından oynanıyor şu an, not düşelim. Miles’ın süper kahraman meselesinden şahsi sebepler dolayısıyla hoşlanmayan babası Jefferson rolünde Brian Tyree Henry var. Bir de eski Sabretooth’umuz Liev Schreiber var, rolü açıklanmamış. Biz tahmin ediyor ve diyoruz ki Ezekiel’dir. Kendisi Miles Morales’i bulur. “Totem avlayan bir canavar var koç tanesi” der. Paralel evrenlere seyahat başlar.
Ancak sorumuz şudur, bütün bunlar sizi heyecanlandırıyor mu? Ne seviyede, ne alemde? Coşuyor musunuz Into the Spider-Verse gelecek diye?