Bilmiyorum katılır mısınız, ama klasik müzik bütün müzikler gibi geliyor bana. Spesifik bir janra ait değil, belirli sınırların içerisinde top oynamıyor. Kullandığı enstrümanlar sayılı değil, verdiği hisleri bir dolaba kaldıramıyorsunuz. Klasik müzik, aynı anda, aynı zamanda, bütün müzikler. Siz neye ihtiyaç duyuyorsanız o. Siz ne için açtıysanız şarkıyı, o var içeride.

Bu düşünceyle yola çıkıp, bir klasik müzik playlist’i yapacaktık esasında; ancak sonradan Spotify’ın kendi yaptığı şahaneler şahanesi This Is Brahms listesini direkt paylaşalım istedik. Biraz da Brahms anlatmış oluruz hem de böylece. Çünkü Brahms, en azından benim hayatıma, çok geek bir yerden gimişti. Civilization IV’ün, modern dönem müziklerinden birine aşık olup, yapanı yana yakıla araştırmamla başlamıştı Brahms sevdam. Oradaki parçası üçüncü senfonisinden Poco Allegretto idi. Önce şarkıyı, sonra konçertoları, en sonunda da sanatçıyı tanıdım.

Brahms’ın babası ailesinin rızasına uymayıp müzisyen olmak için Hamburg‘a kaçmış bir sanatçıydı. Brahms da ilk eğitimini babasından aldı. Babası ona eğitmenler getirdi, biri Otto Cossel’di örneğin. Cossel Brahms’ın yeteneğine pek coşmuştu, notunu da şöyle koymuştu genç Brahms’ın: “çok iyi bir enstrümantelist olabilir, ah bir de bestelemeyi bıraksa“. Bırakmadı Brahms. 10 yaşında ilk kez sahneye çıktı. 12 yaşında ilk sonatasını yazdı. Kader ya, müzisyen olmak için ailesiyle kavga eden babası Brahms’a kızıyordu besteleme hayalleriyle uğraşıyor diye. Onlara göre Brahms bir çalgıcı olarak devam etse, herkes için en iyisiydi.

Brahms öyle devam etmedi. Besteleri genç yaşında Robert Schumann‘ın dikkatini çekti. Schumann’ın yardımıyla şan, şöhret kazandı genç usta. Konçertoları yayınlanmaya başladı. Schumann akıl hastanesine kaldırılınca, Brahms arkadaşının aile işlerini devralmak üzere eşi Clara Schumann‘ın yanına taşındı. Ömür boyu yoldaş oldular Clara ile birbirlerine Robert’ın yokluğunda. Brahms’ın kariyeri ondan sonra enteresan yollardan geçti. Çok istediği Hamburg Filarmoni şefliği pozisyonunu, arzu ettiğinden 30 yıl sonra verdiler örneğin, “Artık alışmıştım” dedi. İlk konserine çıktı, yuhalandı. Eleştiren, hakir gören çok oldu. 1865’te, annesinin kaybı üzerine kaleme aldığı A German Requiem ile uluslararası bir şöhrete erişebildi ancak Brahms. İlk senfonisini 1876’da görücüye sundu. Durmadı, devam etti elbette. Müziğinin üzerine koydu. Hem yeniydi, hem de geleneksel. Hem strüktürü sağlamdı müziğinin, hem de ölesiye romantikti. Öte bir şey yaptı yani. Güzel bir şey yaptı.

E siz de altı buçuk saat kendinizi yıkayın adamın güzelliklerinde ey geek alemi. İş güç, plan program varsa; arkaya salın, o sizi bir yerlere götürsün. Ne dersiniz?

https://open.spotify.com/user/spotify/playlist/19D2BDAh2gUKkpAxdEsK1N

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.