Star Wars: The Rise of Skywalker Fragmanı Çıktı: Çok mu Sıradan Yoksa Biz mi Soğuduk?

Star Wars: The Last Jedi filminden sonra yeni Star Wars filminden bir şey bekleyen kaldı mı bilmiyorum. Hatta Game of Thrones’un son sezonundan sonra David Benioff ve D.B. Weiss’in bir sonraki Star Wars üçlemesini çekeceği haberini öğrenip de hâlâ Star Wars evreninden bir umudu olan kaldı mı, onu da bilmiyorum. Yine de Star Wars, Star Wars’tır ve her zaman bir haber niteliği taşır. O yüzden buyurun, dün gece yayınlanan Star Wars: The Rise of Skywalker fragmanına bir göz atın.

Star Wars’ın yeni bir üçlemeye kavuşacağını ilk duyduğumuzda hepimiz deli gibi heyecanlanmıştık. Özellikle Star Wars’ın orijinal üçlemesini ve prequellerini sinemada izleyemeyen bir nesil olarak kendi Star Wars filmlerimizi sinemada izleyebilecek olmak bana büyük bir haz veriyordu. Sonunda biz de abilerimiz gibi bir tarihe canlı canlı tanıklık edebilecektik. Gel gelelim tarih her zaman güzel şeylerden oluşmuyor işte. Tıpkı Star Wars: The Force Awakens ile başlayan Star Wars üçlemesi gibi…

The Force Awakens ilk çıktığında hepimiz filmin bariz bir şekilde A New Hope ile benzerliğini konuşmuştuk. Rey’in yaşadığı yerin Tatooine ile benzerliğinden tutun, filmde bir Death Star yok edilmesine kadar her şey küçük bir Star Wars evreni özetiydi. Yine de bizi eski güzel günlere götürdüğü ve ikinci filme dair umut verdiği için hepimiz affetmiş, bağrımıza basmıştık. Bir anda hepimiz Rey’in kimliğini konuşmaya, Snoke’un kim olduğu hakkında teoriler üretmeye başlamıştık. Ama sonra ikinci film geldi ve bizim bütün umutlarımızın bir saflıktan ibaret olduğunu ortaya çıkardı.

Hani The Last Jedi o kadar kötü bir filmdi ki sadece ilk filmin akıllarda bıraktığı bütün soru işaretlerinin gereksizliğini kanıtlamak ile kalmadı, bütün Star Wars evreni ile adeta dalga geçti. Filmin evrenden çıkarılması için imzalar toplandı, kulisler yapıldı, hayranlar kulaklarını kapatıp şarkı söyleyerek “Böyle bir film olmadı kii” şeklinde deliye vurdular kendilerini. Yine de ikinci film geldi geçti ve işte buradayız.

Snoke’un ölmesinden sonra boşalan kötü adam kontenjanına yeniden Palpatine’i getiren Star Wars yapımcı ekibinin artık ne kadar çaresiz olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Fragmanda sürekli dostluk, arkadaşlık, kardeşlik temalarının işlenmesinin ise altının ne kadar boş olduğunu eminim siz de fark etmişsinizdir. C-3PO’nun dönüp “Arkadaşlarıma son bir bakış atayım” repliğinin artık hangi aklın ürünü olduğunu merak ediyorum. Bundan önceki filmlerde C-3PO ne yaşadı da bu insanlarla böyle duygusallaştı?

Öte yandan fragman yine Kylo ve Rey’in bir türlü sonu gelmeyen “Seni en iyi ben anlıyorum” geyiğini de devam ettiriyor. Biz bir elmanın iki yarısıyız, bir madalyonun iki yüzüyüz muhabbeti ne zaman sona erecek gerçekten çok merak ediyorum. Bir noktada yine ikisi dövüşürken araya giren bir askeri beraber öldürdüklerini falan görüyoruz. The Last Jedi filminde olduğu gibi, onları birleşip tek bir düşmana karşı savaşırken görürsek gerçekten şaşırıp “Vaaay” falan diyeceğimizi mi zannediyorlar inanın bilmiyorum. Bu noktada artık J.J. Abrams’ın aklından ne geçiyor tahmin etmek mümkün değil.

Geri kalan kısmı ise bilindik Star Wars fragmanı işte. Patlayan uzay gemileri, bağıran Chewbacca, bir kaç geniş açı yeni gezegen ve bu kadar. Görmediğimiz, bilmediğimiz bir şey yok. Hani fragmanı bir hayran yapmış deseler, inanın şaşırmazdım. Beni şaşırtan tek şey Disney’in bu sefer yeni bir tatlı uzaylı göstermeyip oyuncak satışlarına göz kırpmamış olması. Bunun haricinde fragman ne bir şeye heyecanlandırıyor ne de bize yeni bir şeyler kazandırıyor.

Bakın biliyorum şimdi bana aranızda kızanlar olacak. Eminim bir çoğunuz fragmana bakınca çok güzel mekânlar, güzel dövüşler ve güzel olaylar görüyorsunuz. Ama emin olun bütün bunlar sizin güzel bakan gözlerinizden. Yoksa fragman bana hiçbir şey vaat etmiyor maalesef. Tabii filmin başında Star Wars ibaresinin geçmesi benim filmi izlemem için yeterli. Gidip izleyeceğiz, el mecbur…

Eh, şimdi ben bu kadar yorum yapmışken sizden de yorumlarınızı duymamak olmaz. Buyurun efendim; siz nasıl buldunuz fragmanı?