Ünlü bir söz vardır, “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” diye. Ben de bu sefer öyle yaptım ve yeni diyebileceğimiz oyunlardan birini inceledim. Gerçi ben oyunu bitirip yazıncaya kadar biraz eskidi ama neyse idare ediverin. İlginç bir deneyim olan Styx: Master of Shadows bize neler sunuyor bir bakalım…

124879_w625_h351_f
İyi bir suikastçi olmanın önemli iki kuralı: 1) Yüksek yerlerdeyken aşağı düşmemek. 2) Sessiz olmak gereken yerlerde gaz çıkarmamak.

Daha önce hiç goblin oldunuz mu? Hatırladığım kadarıyla ben olmadım. Oyunu, diğer oyunlardan ayıran en önemli yanı bir goblin olan Styx’i canlandırıyor olmamız. Daha önce ister modern olsun ister fantastik, bir çok suikastçiyi canlandırdığımız oyun çıkmıştı ama bu sefer bir goblin-suikastçiyiz. Üstelik ses tonundan hareketlerine, oyuncuya gerçekten bir goblin olma fırsatı veren bir oyun ile karşı karşıyayız. Tamam herkes elf vb. şeyler olmak ister ama bir goblin olmak da gerçekten farklı bir deneyim. Neden farklı bir deneyim? Öncelikle oyunda kesinlikle ve kesinlikle gizli kalmak çok önemli çünkü yukarıda 5 defa yazdığım gibi son derece dayanıksız bir goblini canlandırmaktayız. Oyunda uzun kılıç kullanan ağır zırhlı tipler, çevik elfler, okçular olunca ve alarm durumuna geçince, Styx’den kan ter akmaya başlıyor. Styx, hiç dövüşemeyen bir karakter değil elbet, ancak oyuna başladığınızda göreceksiniz ki dövüş, oyun boyunca hiçbir zaman ilk tercihiniz olmayacak.

Elbette ki Styx sıradan, tırt bir goblin değil. Öncelikle kendisi sosyal bağlarını kullanan (Facebook da demedik tabi), dikkatli, sabırlı, becerikli ve en önemlisi bol Amber’li bir karakter. Amber demişken azcık hikayeye de değineyim; İnsanlar ve elfler, amber denilen bir sıvıyı ellerine geçirmişlerdir; bu sıvı zihni bulandıran, ancak içene farklı güçler verebilen, biraz delirten, biraz da bağımlılık yapan bir sıvıdır. İnsan ve elf müttefikliğiyle bu sıvı ve sıvının kaynağı olan Hayat Ağacı, kontrol altında tutulmaya çalışır. Amber, bir çok kişinin rüyasını süslemektedir. Ve bu kişilerden biri de goblin Styx’tir. Styx, amber kullanarak normal bir goblinin çok ötesine geçmiştir. Ancak Hayat Ağacına ulaşmak da kolay olmayacaktır.

Oyundaki her bölümde tamamlamamız gereken en az bir ana görev var. Buna ek olarak görevi alırken ya da görevdeyken yan görevler de ortaya çıkabiliyor. Başardığınız her görevden ekstra puan alıyorsunuz. Bu puanlarla da yeni özellikler açıyorsunuz. Baya bildiğimiz sistem. Şimdi bilmediğimiz şu amber konusuna gelelim. Biraz aşağılayarak da olsa amber için mana diyebiliriz. Amber içtiğimiz zaman görünmezlik (aklınız çıkmasın çok sınırlı şekilde), etrafı farklı görme (sharingan?) ve belki de en önemli güç olan klon yapma şansımız oluyor. Güçlere ayrı ayrı çok değinmeyeceğim ancak bir başlık altında klonlar hakkında bir kaç çift laf edeceğim.

Styx-01
Ölü taklidi yapsam yemezler mi acep?

Styx, bir goblin olmanın verdiği avantajları sonuna kadar kullanıyor; masaların altında saklanmak, çok sessiz hareket etmek ve boru benzeri ufak yerlere gidip göz önünden kaybolmak bu avantajlardan sadece bazıları. Ayrıca kendisi fazlasıyla çevik; bir duvara tırmanırken, eskiden Prince of Persia’da yaptığımıza benzer bir şekilde zıplaya zıplaya yukarı çıkabiliyor ki kesinlikle çok kullanışlı bir özellik. Aferin sana pis kokulu Styx.

Styx, klonlarını yaratabiliyor. Aynı anda tek bir klon yaratsanız da klonların kullanım yerleri ve amaçları size kalmış; önden gönderip izcilik yaptırabilir, oyundaki tuzaklara yakalanıp ölmelerini sağlayabilir (böylece orijinal Styx olarak daha rahat hayatta kalabiliyosunuz) ya da basitçe düşmanın ilgisini ve alakasını çekmek için kullanabilirsiniz. Oyunda bol bol söylendiği gibi klonlar, “yaratıcı” için seve seve ölürler ve siz herhangi bir şey kaybetmezsiniz. Ayrıca görev tamamlayarak aldığınız puanları klonları geliştirmek için (görünmez klon yapma, klonu patlatınca toz bulutu çıkarma, sizin yerinize kavga ettiğiniz sevgilinizle buluşup onun tribini çekmesi vb.şekillerde ) kullanabilirsiniz.

Genel olarak oyunun senaryosunu beğendiğimi söyleyebilirim; Styx bir hırsız. Bir şey çalmak için gözünü karartmış olan bir hırsız. Ancak bütün olay bu değil. Açık konuşmak gerekirse senaryonun fazla derinleşmesini beklemiyordum ancak ilerledikçe kesinlikle çoğu oyuncunun ilgisini çekeceğini düşünmekteyim. Yine de oyunun “Korkunç!” denebilecek kadar (özellikle böyle yazdım ki dikkat çeksin, durumun ciddiyeti anlaşılsın, masraftan kaçınmadık) kötü bir kısmı var: Paso ölmek.

Allah’ım! Gına geldi. Oyunu hangi zorluk derecesinde oynuyorsanız, düşmanlarınızın da ne kadar ölümcül olacağı ona göre belirleniyor. Oyunda düşmanlarınız tarafından öldürülebileceğiniz gibi, yüksek yerlerden düşerek ve/veya klonunuzu kontrol ederken bilmeden öldürülebilirsiniz. Evet hepimiz oyuncuyuz ve işimizin bir parçası ölmek, sinirlenmemek ve devam etmek. Buna katılıyorum ama şunu düşünün 25 dakika kan ter dökerek koca insanlardan kaçmışsınız, ne bıçağınız var yanınızda ne de amber’iniz. Sonra şans eseri bir okçu sizi görüyor ve oku yapıştırıyor. Tebrik ederim öldünüz. Autosave çok aralıklı çalıştığı için bir bölümü onlarca kez oynamak zorunda kalabiliyorsunuz. Özellikle bazı kısımlar var ki güçlerinizi sonuna kadar ve çok dikkatli bir şekilde kullanmanız gerekiyor. Böyle yaptığınız zaman sadece 10 denemede bölümü geçebiliyorsunuz. Bakınız Dark Souls’daki ölme oranı ile kapışma.

Styx, kısaca farklı bir oyun. Eğlendiren, zaman zaman nefesinizi tutmanızı sağlayan, senaryosu hoş olan bir oyun. Ancak sabır taşı olan kişilere hitap ediyor. Geri kalanı sadece bir kaç bölüm oynayıp oyunu kapatırlar diye düşünmekteyim. Styx: Master of Shadows sabırlı, değişik bir suikastçi oyunu arayanlar için ideal, ancak herkes için değil.

 

Author

Lisans bitti, yüksek lisans bitti, askerlik bitti ama yazmaya ve FRP'ye olan ilgisi bir türlü bitmedi. Tam bir Frp tutkunu, hoş sohbet, biraz umursamaz biraz da tembel. Nerede kötü adam varsa onu sever. İyilikten hoşlanmayan bir süper kahraman. Bir Batman değil ama bir Robin. İzini bulmak için Facebook'a Seçkin Özcan yazmanız yeterli. Face'i var, sohbet için. Bir de artık kızılı var.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.