2. 3DS Almalısınız, Çünkü Fiyatı
Nintendo, 3DS ülkemizde de çıktıktan sonra çekildiği için, ortada şöyle garip bir durum var: 3DS’in orijinal modeli, inanılmaz ucuza bulunabiliyor. Tam anlamıyla batan geminin malları konumundalar çünkü. 3DS XL ve 2DS? Onlar pahalılar, zira ülkemize spot geliyorlar. Ama 3DS’in ilk sürümü, korkunç bir ucuzlukta.
Ne kadar mı korkunç? Ben kendi Zelda Anniversary Limited Edition 3DS’imi, yanında iki oyunla beraber (Pro Evolution Soccer 2011 3D ve The Legend of Zelda: Ocarina of Time 3D) 240 TL’ye aldım. Çok acayip bir indirim falan yaptırdığımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. 3DS’in her rengi, kombinasyonu ve paketi tüm sanal mağazalarda aşağı yukarı bu fiyata gidiyorlar.
Peki ya oyunlar? Dediğim gibi eShop yönteminden yürüyebilirsiniz. Ama bu aynı sanal mağazalar, 3DS oyunlarını kutulu da satıyorlar. Fiyatlar, eğer spot oyun piyasasını yakından takip ediyorsanız hiç de abes noktalarda değiller. Ortalama bir PS3 oyunu, ilk çıktığında hangi fiyattaysa, 3DS oyunu da ilk çıktığında o fiyatta oluyor. Bu da bilmeyenler için 140-160 TL aralığında olması demek.
Bunu şu an test edebilirsiniz. Fire Emblem: Shadow Awakening, Pokémon X&Y ve Link Between Worlds, 2013’ün büyük 3DS klasikleri olarak an itibariyle bu fiyat aralıklarında geziniyorlar. Aynı şekilde 2013’ün büyük PS3 hitleri, bundan belki bir tık aşağıdalar ama, sene sonunda çıkmış olanları hala 120-140 TL civarındalar. Yani evet, kağıt üzerinde çok ucuz rakamlardan bahsetmediğimin farkındayım, ama oyuncu olan adamın kabul edemeyeceği fiyat noktalarında değiller. Zaten hepsine değiyor, çünkü…
1. 3DS Almalısınız, Çünkü Nintendo Mobil Oyun Meselesini Mükemmelleştirmiş
Birkaç gündür 3DS’imde Fire Emblem: Awakening oynuyorum. Oyun hikayesi ön planda, bir taktiksel rol yapma oyunu. Angry Birds çağında öğrendiğimiz her şey, “Mobil olmaz, mobil olmaz” diye bağırıyor resmen. Ama tüm içgüdülerimizin aksine, Fire Emblem: Awakening, tam da mobil bir oyunun oynanması gerektiği gibi oynanıyor.
Aradaki hikaye kısımları kısa ve meseleye net yaklaşıyor. Savaş bölümleri ise tam tadımlık. 20-30 dakikalık otobüs yolculukları için, 45 dakikalık dersler için yapılmışlar resmen. Tasarımın içerisine “Başından aniden kalkmak gereksinimi” de kodlanmış. Savaşları bir anda “bookmarklayıp” kapatabiliyoruz. Animasyonları hızlıca geçebiliyoruz. Arayüz buna olanak tanır nitelikte çalışıyor.
Bu durum hemen hemen her Nintendo oyunu için geçerli. Zaten konsolun kendisi de buna müsait olarak yapılmış. Otobüsten inmek zorunda mısınız? Kapat 3DS’in kapağını, eve girince aç. Sorun şu ki, Nintendo bu piyasaya yeni girmedi. Mobil oyun, onlar için 30 senelik bir kültür. Onlar, Tetris’i elimize verenlerdi ve Pokémon efsanesini onlar yarattı.
Nintendo sizin dikkatinizi kısa sürelerde çekip, gerektiğinde uzun aralıklarla oynanabilecek oyunları yapmayı çok uzun süredir biliyor. Bu cep telefonlarınız veya tabletlerinizdeki gibi içerikten feda edilerek de yapılan bir şey değil. Jetpack Joyride da kısa dozlarda oynanabiliyor ama sorun şu ki, Jetpack Joyride‘ın zaten tek bir kurşunu var, onu kullanıyor. Ama Pokémon X&Y‘ı gerekirse üç saat de oynayabilirsiniz, vaktiniz yoksa üç dakika da. Nintendo bu dengeyi uzun zamandır kura kura mükemmelleştirmiş.
Yani, eğer mobil oyun oynama arzunuz varsa, telefonların veremediği şeyler var bu platformda, emin olun. Ve 3DS alın. Alın, sonra da bana haber verin, Pokémon takası yapmalıyız bence!
