Eğer sinemacıysanız ve bu işi ciddi düşünüyorsanız, hedeflemeniz gereken iki şey var. Bir tanesi seyircilerin onayı ve takdiri. Yani izleyenler ne kadar sevdi, kaç bilet kestiniz film için, kestiklerinizden kaçı memnun ayrıldı salondan? Kimse evinde arkadaşlarına film göstermek için sinemacı olmuyor neticede. İkincisi? Akranlarınızın onayı ve takdiri. Sizin gibi ve sizden ileride sinemacılar ne diyorlar duruma? Nasıl buluyorlar işinizi? Bu önemli. Elbette onayı verenin kariyeri büyüdükçe, önem de büyüyor birlikte.
Bu sebepten Suspiria ile bu sene aklınızı almayı hedefleyen Luca Guadagnino’nun keyif epey yerinde. Zira koskoca Quentin Tarantino, İtalyan yönetmenin filmini izlerken oturup ağlamış.
“Filmi Quentin Tarantino’ya gösterdim. Beraber Venedik Film Festivali’nde jürilik yaptığımızdan beri arkadaşız. Tavsiyesini duymak için heyecanlı, ama bir yandan da gergindim. Filmi onun evinde izledik ve tepkisi içimi ısıttı. Filmle ilgili tutkuluydu ve sonunda ağlıyordu, bana sarıldı. Çünkü bu bir korku filmi, ama aynı zamanda bir melodrama. Benim amacım seyirciyi korku dolu sahnelerde bile ekrana kilitlemek, bunu da karakterlerin çekiciliğiyle yapmak.”
Peki nedir bu Tarantino’yu ağlatan filmin hikmeti? Şöyle, film ’77 tarihli aynı adlı korku filminin yeniden yapımı. Yönetmeni Guadagnino, geçtiğimiz sene Call Me By Your Name ile Oscar adaylığı elde etmişti. Bu sefer de turnayı gözünden vurmuşa benziyor. Hakkında çok az bilgi paylaşılan film CinemaCon’da izletildiğinde, izleyenler salondan “bu hayatımda gördüğün en çarpık şey” diye çıkmışlar, aklımıza kırbaç vurmuşlardı. Tüm bunlar yeterli teşvik değilmiş gibi, bir de filmin müziklerini Thom Yorke yapıyor.
8 Kasım tarihinde ABD’de vizyona girecek filmin başrollerinde Dakota Johnson, Tilda Swinton, Mia Goth, Lutz Ebersdorf, Jessica Harper ve Chloe Grace Moretz var. On yedi yaş altının filme girmesi mümkün olacak gibi gözükmüyor, çünkü anladığımız kadarıyla filmin içinde “ritüelize şiddet, kanlı görseller, açık çıplaklık ve cinsel dozu yüksek bir dil” var. Bütün bunlar yukarıdaki fragmanla birleşince de… 8 Kasım tarihini beklemek zorlaşıyor. Bakalım, seneye damga vuracak filmlerden biri bu mu?