Frank Miller’ın kendi yazıp çizdiği The Dark Knight Returns’ü burada çok övdük önceki yazılarda; ama bir daha selam çakmanın hiç kimseye zararı yok. Miller’ın çizgi roman endüstrisinde fırtına gibi estiği zamanların ürünüdür The Dark Knight Returns. Efsaneler efsanesi bir çizim tarzı, akıllardan uzun süre çıkmayacak denli unutulmaz da bir hikayesi vardır. Bazı sahneleri o kadar dillendirilmiştir ki, benim diyen Batman hayranı artık ezbere bilir. O meşhur “boğazımdaki elini hatırlamanı istiyorum Clark” tiradı da bunların başlıcaları arasındadır.
Peki o zaman bugün gelen “Frank Miller The Dark Knight Returns 3’ü yazıyor” haberine neden heyecanlanmadık, hatta bilakis üzüldük, içimiz buruldu, bir canımız sıkıldı? Çünkü Frank Miller’ın efsane iş üzerine efsane iş çıkarttığı 80’lerden sonra sanatçı giderek hem kreatif olarak düşüş sergilemeye, iyi işlerinden uzaklaşmaya başladı, hem de siyasi / şahsi görüşleri kendisinin geçmişte topladığı tüm o olumlu krediyi iç etti, yalan yaptı, sevenlerini utandırdı. Mesela Miller’ın korkunç derecede İslamofobik bir çizgi romanı olduğunu biliyor musunuz Holy Terror adı altında? Açın bakın, tüyleriniz ürperecektir okurken…
İslamofobi, homofobi, misojeni… Bunlar seneler içerisinde Miller’ın sadece sayfalarında değil, röportaj ve yazılarında da aktif olarak savunduğu şeyler olageldiler. Ama bunları belki de kamu sineye çekebilirdi, Miller iyi işler çıkartmaya devam etseydi. O da olmadı. All-Star Batman serisi ve The Dark Knight Returns’ün ilk devam kitabı The Dark Knight Strikes Again, kötü işlerdi de aynı zamanda. Düşünün, hiç bugüne kadar The Dark Knight Returns överken devamından söz ettiğimizi gördünüz mü? Faşist Amerikan “imparatorluğuna” karşı Batman’in punk konserlerinde isyan çağrısı yaptığı, finalinde mutasyona uğratılmış Dick Grayson’ı lavlara fırlattığı garip bir iştir The Dark Knight Strikes Again.
Şimdi de devamı geliyor. The Dark Knight: Master Race. Miller’ın şahsi görüşlerini bilen bir insan olarak, isimden delicesine korkuyorum açıkçası, ne yalan söyleyeyim? Bir ara ciddi ciddi “Batman vs. El Kaide” kitabı yazmayı planlamış birinden söz ediyoruz, bu “Master Race” ibaresi ürkütmesin de ne yapsın insanı? Kitap bu senenin sonlarına doğru çıkacak. Amaçlarından birinin de Batman v. Superman öncesi gaz toplamak olduğu kesin. Ama biz şimdilik temkinliyiz. Siz ne diyorsunuz?
4 Comments
Yıllar geçti, çözebilmiş değilim. Bu kadar kötü hatta rezalet çizimlere sahip bir çizgi roman, nasıl hala “Efsaneler efsanesi bir çizim tarzı” minvalinde sözlerle övülebiliyor?
Çizim tarzı harbi berbat.
Sana facebook tan yazdım bi geri dönmedin.
Frank Miller’ın yeni hikaye yazmadan, eskilerin uyarlamalarına da karışmadan telif parası yemesi gerek artık. The Spirit’in filminde çok söz sahibiydi, izlenmez bir film çıkmış ortaya. Yeni Sin City filminde de Nancy ve Marv için yeni yazdığı “yarn” da filmin puanını düşüren unsurların başında geliyor bence.
Yaşlandıkça emekli amca zihniyetine girdi adam gördüğüm kadarıyla. Her zaman machismo konusunda biraz abartılı bir yaklaşımı vardı ama karikatürize edilmiş karakterlere atfedip geçiyorduk. Yaş ilerledikçe o ince beden ve fötr şapkanın arasındaki kafadan ” ‘murica! ” dışında bir ses çıkmaz oldu.
Alan Moore da hızla muhafazakarlaşan Frank Miller hakkında, “occupy” hareketinden sonraki densiz yorumları için çok güzel şeyler söylemiş,: http://www.honestpublishing.com/news/the-honest-alan-moore-interview-part-2-the-occupy-movement-frank-miller-and-politics/