“The Martian” ismini nereden hatırlıyorum diye düşünüyorsanız şu haberimizde filmden ilk görüntülerin geldiğini kısaca paylaşmış ve çok da önemsememiştik açıkçası. Ama filmden ilk fragman gelince kendisine biraz haksızlık ettiğimi fark ettim ve bu haberi de günah çıkarmak için yapıyorum. (Geek piyasalarının bu aralar biraz durgun olmasının da etkisi olduğunu itiraf edeyim hemen.)
O haberde “Interstellar’daki rolünün biraz uzatılmış versiyonunu canlandıran Matt Demon” demişim. Yapısı itibariyle “Interstellar” ile karşılaştırılması kaçınılmaz olsa da biraz haksız bir tabir olmuş. Film konusunu aynı ismi taşıyan Andy Weir romanından alıyor. Mars’a yapılan bir görev sırasında fırtına çıkar, görev iptal edilir, tam dönmeye çalışırken Matt Damon’ın canlandırdığı Mark Watley karakterine bir kaya çarpar ve vakit de sıkışık olduğundan ekip “Amaan öldü” deyip dünyaya döner. Halbuki Mark ölmemiştir. İşte o imkansızlıklar içinde bitki falan yetiştirip hayatta kalmaya, teknolojik aletleri falan da yeniden kurarak dünyadan yardım istemeye çalışır. Hadi bunları başarsa da dünyadan anca dört yılda gelip kurtarabilirler falan. Evet, böyle anlatınca konu bana da çok iyi gelmedi ama işleniş önemli tabi.
Filmin bizi vurduğu yer hiç kuşkusuz kadrosu. Bir kere yönetmen Alien’ı, Blade Runner’ı, -temayla alakasız olsa da Gladiator’ü, Kingdom of Heaven’ı- çeken Ridley Scott. Kendisini en son Prometheus’ta görmüştük, fena bir iş çıkartmamıştı. Başrolde Matt Damon var. Kendisine Interstellar’dan Jessica Chastain, Newsroom’dan Jeff Daniels, Ghostbusters reboot’undan Kristen Wiig, Fantastic Four reboot’undan Kate Mara, bu filmde ölmesine kesin gözle bakılan Sean Bean, Bucky rolüyle yeni Captain America adayımız Sebastian Stan, Community’den Donald Glover, 12 Years of Slave’den Chiwetel Ejiofor ve çeşitli filmlerden tanıyabileceğimiz Michael Pena eşlik ediyor. Kadro olmuş değil mi?
Açıkçası fragman süper değil ama kötü de değil. Belli ki çarpıcı ve duygusal sahneler göreceğiz. Görsel olarak da fena bir iş çıkartmamışlar gibi görünüyor şu an için. Yine de filmin Interstellar ve Gravity’nin yarattığı piyasadan pay almak istediği açık ve bu karşılaştırmaların filme zarar verme olasılığı yüksek. Tabii oradaki yalnızlık hissini, arkada arkadaşını bırakmış olmanın verdiği pişmanlığı, bürokratik durumları falan başarılı kullanarak kendilerine has bir film olma olasılıkları da var. Bir de kadro çok sağlam demiş miydim? 25 Kasım’da gösterime girecek filmin kadrosunun hakkını verip veremeyecğini bu tarihte göreceğiz.
PS: Bir hafta ortadan kayboldum, ne bir merak, ne bir “Tutku gitti mi, Yiğitcan’la birbirlerine mi girdiler, daha da gelmem bu siteye” muhabbeti. Yakıştıramadım Geekyaparlar…:)
11 Comments
yok ya biz “Witcher 3’e dalmışsındır” dedik ondan ses etmedik. yani kesin bildiğimizden değil de halden anladığımızdan 😀
bu kadroyu nasısı finanse etmişler yav Tr nin bütçesi kadar servetleri var
Valla ithaki reklamı yapasım hiç yok, ama filmin uyarlandığı kitabı okuyun. Geyiğin dibi kitap, filmin fragramanını o yüzden gereksiz duygusal buldum.
Kesinlikle katılıyorum, umarım Mark’ın esprilerini de koyarlar, duygusal bir film olmasın kitabın atmosferine uygun geyik bir uzay filmi izleyelim artık!
Çok güzel yazılar; ama lütfen şu başlıklarda ki “yuh, oha” gibi ifadeleri artık azaltın.
yuh, olur mu öyle şey, oha?
Gerçekten de oha, yuh, olmuyor işte. 🙂
Sonunda kurtarmaya Matthew McConaughey mi gelecek?
Interstellar’ın Spin-off’u zannettiydim..
Giydikleri astronot kıyafetleri Prometheus filmindeki giydikleri kostüme çok benziyor bir bağlantı varmıdır acaba ? (Yönetmen Ridley Scott sonuçta)
bir gün hem ridley scott reyiz’in söz konusu filminin; hem de uyarlandığı kaynak materyali olan “marslı” kitabının geek ortamlarda hak ettiği ilgiyi ve sevgiyi görebilmesi dileğiyle…
(not: fragman cidden biraz dazla dramatize edilmiş, e tabii kimse kötü espiriler yapan “raatadam” modunda takılan bir astronotu tralier da görmeye pek hazır değil, (linkini tekrar bulup vermeye üşeniyorum) kitabın mizahi yönünün aslında filme iyi kötü yansıtılacağını gösterir nitelikte ekipteki tüm astronotları tanıtan kısa bir video da var… söz konusu video’nun bu klişe fragmandan çok daha etkili olacağına eminim…bu arada filmin posteri de yayınlandı, harbiden filmi kim pazarlıyorsa ağız burun dalmak lazım… sakın ola posterin klişeliğine aldanmayın! zira kaynak materyal, son 20 yılın en eğlenceli bilim kurgu işlerinden birine ait!)