Şimdi düşününce çok acayip geliyor, zira günümüz aksiyon sinemacılığında gerçekten dublör kullanımı aşırı yaygın: Fakat bir zamanlar “aksiyon yıldızı” olmak için öncelikle iyi bir aksiyon insanı olmak gerekiyordu. Bu yüzden de bir sürü aksiyon yıldızı esasında sporcu, uzakdoğu dövüş sanatları uzmanı, vücut geliştirici, dövüşçü falandı. Van Damme, Stallone, Schwarzenegger, Lee dönemlerini hatırlayın. Ardından kimse film başına beş milyon dolar ödediği adamları binalardan binalara fırlatmak istemediğini fark etti. Dublör kullanmak makbul olageldi.
Bu eski tip dublörsüz acayip aksiyon hareketleri konusunda ayakta kalan son kale de Tom Cruise. Scientology meselelerinden dolayı yaşadığı türbülansa rağmen çok sağlam işlerin içerisinde olmaya devam eden Cruise, bir yandan da Mission: Impossible serisini de adım adım bir hanedana doğru inşa etti. Her filmde biraz daha acayip bir aksiyon kovaladı. Her filmde biraz daha garibini istedi. Hepsinde de kendisi yaptı, gerekiyorsa da kendisi yaralandı.
İşte yukarıda gördüğünüz bilek kırılması sebebiyle çekimleri durdurulmak zorunda kalan Mission Impossible: Fallout için Tom Cruise’un yeni bir çığır açtığını iftiharla bildirmek isteriz. Cruise filmde uçaktan atladığı bir sahnenin çekimi için uçaktan atlamış. Bir kere değil. Beş kere değil. Tam 106 kere. Bakın. Yüz altı. Yüz diyorum, bir de altı diyorum. Uçaktan atlamak ne demek? Bu adam zaten geçen sene Burj Khalifa’nın tepesinden selfie çekmiş, filmleri için helikopter kullanmış bir adam; belki şaşırtmaması gerekiyor ama… 106?
Bunları Tom Cruise’un bizim için yapmadığı çok açık arkadaşlar. Çünkü yeterli bir açıdan çekilince zaten bize ne oradaki Cruise muymuş, eğitimli dublör müymüş? Biri yapıyor sonuçta o absürt hareketleri, e ha o biri başrol, ha o biri dublörcü Jack. Ne fark eder? Tom Cruise bunları belli ki kendisi bir adrenalin bağımlısı olduğu için yapıyor. Biz de resmen bütün dünya olarak Tom Cruise’un adrenalin bağımlılığını madden destekliyoruz. Olan bu. Evet.
106 ne ya…