Bilmeyenleriniz için, iklimle ilgili bir acayiplik olduğunu şu gün ve çağda hâlâ spastik bir biçimde kabul etmemekte direnen Donald Trump ve saz arkadaşları, dünya üzerinde sadece Suriye ve Nikaragua‘nın, Nikaragua’nın da “yetersiz buluyoruz” diyerek imzalamadığı Paris Antlaşması‘ndan çıkma kararı aldı. Paris Antlaşması, tüm kürenin karbon emisyonlarını düzeltme sözü vermesinden ibaret bir antlaşmaydı. Donald Trump elle tutulur herhangi bir sebep izah edemeden aldığı bu karardan sonra, büyük de tepkilerle karşılaştı.
Pek çok münferit şirket –iri ya da ufak– bu kararın kendi politikalarıyla ilgili bir şey değiştirmeyeceğini ve iklim değişikliğine dair atılması gereken adımları kurumsal olarak atmaya devam edeceklerini açıkladı. Daha da fenası Amerikan eyaletleri de kopuş yaşadılar. Bildiğiniz gibi Amerika son derece federe bir yönetime sahip. Eyalet kanunları, pek çok noktada federal kanunların üzerindedir ve bu büyük bir titizlikle muhafaza edilir. Üç eyaletin –Washington, California ve New York– valileri de bu hareket alanını kullanarak Başkanlarının çıktığı antlaşmaya eyalet olarak gireceklerini duyurdular ve yanlarına yedi eyalet daha alarak United States Climate Alliance‘ı kurdular.
Tepkiler bununla da sınırlı kalmadı elbette. Bizi ilgilendiren yerlerde at koşturan insanlar da sert çıkıştılar. Disney’nin CEO’su Bob Iger, Trump’ın danışmanlığını yürütmekteydi bir süre. Paris Antlaşması’ndan çıkılma kararının açıklanmasıyla birlikte istifa ettiğini açıkladı. Bir istifa haberi de Tesla’nın CEO’su Elon Musk’tan geldi. Zaten dürüst olmak gerekirse Musk ne arıyordu Trump’ın danışmanları arasında, onu çok kavrayamıyorduk. Hayırlı oldu.
Peki nedir bu Paris Antlaşması? 2015 yılında kabul edilen antlaşma dünyanın ortalama ısı artışını pre-endüstriyel seviyelere çekmek ve sera gazı emisyonlarını azaltmak adına, ülkelerin kendi belirledikleri –ancak artış göstereceğine söz verdikleri– katkılarla ortak bir çaba sarf etmesini içeriyor. Yaptırımı olmadığı için, biraz daha “yapmayanı utandırıyoruz” tarzı bir antlaşma, bu yüzden de kimileri efektif olamayacağını düşünüyor. Kimileri ise ok yaydan çıktığı ve dünya gerçekten de yok olmak üzere olduğu için ülkelerin görevlerini yapacağına inanıyor.
Kim haklı çıkacak göreceğiz, ama genel olarak vaziyet bu. Vakti olanın okuması için, antlaşmanın metni de şurada. Sizin görüşler?