Türkiye’deki sinema sektörü, bildiğiniz üzere bir süredir çalkantılı bir gündem içerisinde. Senenin başında şöyle bir yazıyla olan biteni tek seferde anlatmış ve birçoğunuzun naçizane yorumu ile “düşüncelerinizi seslendirmiştik”. Gel gelelim şu anki şartlardan sonra bu sektör, içinden çıkılmaz bir vaziyete doğru koşar adım ilerliyor gibi. Belki de gerçekten sinemaya gitmemizi istemiyorlardır, ha, ne dersiniz?
Resmi Gazete‘de 30 Ocak 2019 tarihinde yayımlanan kanunla başlayalım işe: 7163 sayılı kanun. Dileyen, bağlantı olarak iliştirdiğimiz Resmi Gazete sitesinden, kanunun tamamını okumakta özgür. Ancak özetlememiz gerekirse olay aslında şu: Sinemalarda indirimli veya kampanyalı bilet türlerinin fişi çekilecek. Öğrenciymiş, ilk seansmış falan hak getire yani. Kabaca, yeni kanun böyle bir anlama geliyor diyebiliriz.
Temmuz’un 1’ine kadar çok da alevlenmiş veya uygulamaya geçebilmiş bir olay değildi bu. Film öncesi gösterilen reklamların yarım saat kadar sürmesi muhabbeti çok daha meşgul ediyordu gündemimizi bir süredir. Tabii bu, 1 Temmuz itibariyle aldığımız güzel bir haberdi bizler için. Artık yarım saat veya kırk beş dakikaya yakın süren bekleme süresi olmayacaktı bizler için. Ne kadar şahane, değil mi? Bir yandan pozitif gözüken bir gelişme olsa da öte yandan şöyle de bir gerçeklik vardı arkadaşlar: 7163 sayılı kanun. Ne zaman ki reklamların süresi kısıtlandı ve sert denetim getirildi, işte o zaman bilet fiyatlarındaki “tarifeler” de bir şekilde çöpe atıldı.
Sinemaya giden birçok kişi için indirimli bilet kavramı belki çok fazla anlam ifade etmiyordur; olabilir. Öğrenci değilsinizdir veya günün ilk seansına yetişebilmek için işten ayrılmanız falan gerekiyordur belki de. Orası kişiden kişiye değişir tabii. Ancak bu, sadece bahsettiğimiz iki durum için geçerli değil, aynı zamanda diğer türdeki tüm indirimleri de kapsayan bir gerçek. Örnek verelim mi? Mesela Sinemia.
Sinemia, uzun süredir aylık bir ücret karşılığında kullanıcılarına belli bir sinema filmi imtiyazı sunuyordu. Atıyorum, tek bir Sinemia üyeliği sayesinde üç farklı sinema bileti ödeme masrafından kurtuluyordunuz. Tabii tamamen atmasyon bir oranla konuştum ama durum aşağı yukarı bu. Biraz daha cazip denilebilecek türden bir fiyatla, insanları sinemaya yönlendirmekti amaç. Teoride de pratikte de çok güzel fikir değil mi? Evet. Ama bu yeni kanun ile artık öyle değil.
Üzgünüz, eski ‘Sinemia’ şu anda telefona gelemez. Neden mi? Ah, çünkü Sinemia öldü!
Evet, artık Sinemia yok. Çıkan 7163 sayılı kanun sonrası indirim curcunasının sallantıdaki bir binaya benzemesi sebebiyle bu fırtınaya daha fazla dayanamayan Sinemia, kapandı. Sitesine girdiğinizde sizi karşılayan uzun bir açıklama yazısı da var üstelik, dileyenler için şöyle bir link bırakalım.
Sinemia’nın kendi yaptığı açıklamaya göre kapanmalarının sebebi, 1 Temmuz itibariyle çıkan kanun. Ancak birçok kullanıcıya göre bunun tek sebebi bu değil elbette. Birtakım sıkıntılı üyelikler ve ödenmeyen paralar gibi dertler de var ardında. Zira son aylarda birçok Sinemia kullanıcısının ettiği şikayetler art arda eklenince uzun bir yol elde edilecek kıvama gelmişti.
Üyeliklerin bir süreliğine “askıya alınması” ile bu yolculuk Sinemia için sona ermiş gibi gözüküyor şimdilik. Varsa taziyeleriniz, ufaktan alalım. Ha, “Sinemia’dan memnun değildim ben.” diyenleriniz varsa bilemeyiz tabii. Ama asıl olayın Sinemia’nın kapanması üzerinden tartışacağımız “indirimli bilet furyasının fişinin çekilmesi” olduğunu da unutmayalım lütfen.
