Hemen baştan belirteyim bu yazı Rosario Dawson’ın en iyi işlerini değil, en geek gönüllere hitap eden işlerini içerir. Ben de biliyorum en az buradakiler kadar güzel filmleri olduğunu. Tercihlerimi eleştirirken lütfen “Şu geek kalbimi çalan işini unutmuşsun” tarzı bir yaklaşım sergileyiniz. Bu konuda anlaştık mı? Eğer anlaştıysak, yazımıza başlayabiliriz.
Rosario Dawson en güzel, en sıcak, en şeker, en tatlı, en içten Hollywood yıldızlarından biri, bunun tartışması yok. Ama tüm bunlara rağmen içindeki geek’i hiç kaybetmemiş, kaybedecek gibi de durmuyor. Rob Zombie onun için “Tam bir fangirl. Dünyadaki seksi geek” diyor. Katılmamak elde değil. Bu oyun oynamayı seven, metal müzik dinleyen, çizgi roman okuyan güzelimiz acaba hangi işleriyle Geek radarımıza girmiş, hep beraber bakalım.
Men In Black II
Bende özel bir yere sahiptir Men In Black serisi. Çizgi romanlarını okumasam da ilk iki filmi en az 100 kere seyretmişimdir. Mizahıyla, aksiyonuyla, bilimkurgusuyla her geek’in bilmesi gereken filmlerdendir bana kalırsa. Bilmeyen yoktur ama filmde Siyah Giyen Adamlar topluluğunun dünyayı ve evreni uzaylılardan koruması anlatılır. Rosario bu filmde Will Smith’in gönlünü çalan, sonradan da Zartha’nın ışığı olduğu öğrenilen Laura Vasquez’i canlandırmıştı. Nasıl ki Liv Tyler bir gerçek dünya elfiyse, Rosario’da olumlu anlamda farklı görünüşüyle güzel uzaylı rolü için biçilmiş kaftandı. Will Smith ve küçük uzaylılarla yakaladığı sinerjiyle de filme kattığı renk tartışılmaz.
Sin City
Çizgi roman adaptasyonları arasında bu kadar cesur bir iş yapılmadı muhtemelen. Hem sert içeriğiyle, hem de farklı tonuyla Sin City çizgi romanlar içinde bile kendini ayırırken, bunu beyaz perdeye böylesi başarıyla birebir görselliğiyle aktarabilmek büyük başarı, ki Robert Rodriguez de farklı bir adam zaten. Filmdeki her karakter gibi Rosario da Gail’i adeta çizgi roman sayfalarından çıkmış gibi canlandırmıştı. Önceden kullanmadığı seksiliğini ve vahşiliğini de bu filmde ortaya koyarak da ne kadar çok yönlü bir oyuncu olduğunu da herkese göstermiş oldu.
Death Proof
Tarantino zaten deli bir adam. Kankası Robert Rodriguez’le giriştikleri “Grindhouse” projesi de tam onların delilik seviyesine uygundu. 80’lerin B sınıfı Gore filmlerine selam çaktıkları projenin ilk parçasında yok edilmez bir arabaya sahip bir dublör olan ve aksiyon sinemasında kendine has yer edinmiş Kurt Russell’ın canlandırdığı Mike McKay’in yarattığı terörü izliyorduk. Mike’ın teröründen kaçmaya çalışan makyöz Abernathy Ross’u canlandıran Rosario Dawson’ın filmografisindeki en ilginç filmlerden biri tartışmasız “Death Proof”.
5 Comments
yalnız benim muhit’ten ilk kez şimdi haberim oldu…
Ben allahtan erken fark ettim ama hakikaten insan bir haberini yapar yahu
Sen facebook sayfasını da takip etmiyosundur şimdi. 🙂 Orada bas bas bağırdık.
Facebook’u neredeyse hiç kullanmıyorum ki :/
Seven Pounds’da harikaydı.