Yiğitcan’ın yeni fragman hakkındaki yazısını okurken “Vay be” dedim “Terminatör’ü sırf Terminatör diye sevmemek de varmış!”. Bir yazı da ben kaleme alayım istedim, çünkü Terminatör, Arnold, James Cameron, Cıva Adam, Çıplak Adam Küreleri filan bunlar çok romantik şeyler, çok mühimli şeyler!
Fragmanı izlemediyseniz şorodon izleyin, sonra gelin bana geri, bir şey konuşacağım sizinle… Aşağıdaki yazıyı okurken de şunu dinleyin:
http://youtu.be/68I3j2luW64?t=1m30s
Terminatör Neydi?
Terminatör neydi? Sonbahar rüzgarıyla ürperen çıplak Avusturyalı bir vücutçu, yaprakların uçtuğu karanlık sokaklar, zamanda yolculuk, bir yürek çırpıntısı, insan etinin altında robotlar, dünyayı ele geçiren o siyah üstüne yeşil ışıklı bilgisayarlardı… Roma’da bir film galasında nöbet geçiren, büyük hayalleri olan bir yönetmenin kabusuydu Terminatör, yazar Harlan Ellison için dava tehdidiyle emilecek bir gelir kapısıydı, hiç kimsenin beklemediği bir sürprizdi Terminatör… Cıva adamdı oğlum Terminatör, off, ne muhteşem efektlerdi onlar öyle?
Yanisi, Terminatör iyilikti dostlarım, Terminatör emekti.
Çocukluğumuzda kuru kafa suratlı robotların en hayranlık verici şey olduğu, midelerden yaratıkların püskürdüğü, sadece ergen gençlerin değil, acayip robotların da zaman yolculuğu yapabildiği bir şeydi Terminatör. Kötü robotların kırmızı gözleri vardı, atom bombaları düşünce insanlar çapır çapır eriyecekti, o zamanlar Google yoktu, bilgisayarların dünyayı nasıl ele geçireceğini hayal edemiyorduk, korkuyorduk.
En Sevdiğimiz Filmleri Sevmemeyi Öğrendik
Benimle yaşıt geekler anlayacak, çocukken geeklik filan bilmezdik ama hayat çok acayipti, acayip olacak sanırdık. Şimdi Interstellar izleyip “Karadelik öyle çalışmıyor” diyenlerimiz, Avengers izleyip “Çocuk filmi” diyenlerimiz, Avatar izleyip “Pocahontas la bu” diyenlerimiz var.
Haksız mıyız? Art niyetli miyiz? Aksine, biz büyüdük, bilinçlendik ve hate’lendi dünya. Çocuk heyecanımızı alıp götüren, b..tan rebootlar, emek vermeyen yönetmenler, uyduruk CGI’a güvenilip yapılan filmler oldu.
Okuyun, araştırın. Bugün orjinal Terminator filmine, orjinal Alien, orjinal E.T. filmine verilen emeği, hangi yönetmen yaratıklı / robotlu filmlere veriyor? James Cameron, Stephen Spielbergg ve Ridley Scott gibi isimlerin “Acayip acayip filmler” yaptığı o dönem bitti beyler. Oyuncak satan plastik dökümcüler ve reboot’çular kaldı geriye.
Ve biz, sömürüldük, ve en sevdiğimiz filmleri sevmemeyi öğrendik.
Bu Fragman Neden Güzel?
İşte tam da yukarıda saydığım nedenlerden ötürü, eskisinin yenisini yapma çabasını sevmiyorum. Eskisini, yeni teknoloji ile tekrar yaratma çabasını ise nostaljik ve saygıdeğer buluyorum.Yeni Terminatör bunu hedefliyor, Arnold’dan, alıştığımız Show TV müziğine, her şeyiyle!
Yine 90’lar, yine Sarah Connor, YİNE ARNOLD! Adamlar orjinal müziği bile kullanmışlar. Benim çocukluğumun hayranlıkla geçen yıllarına selamı çakmışlar, sağolsunlar. Ben de sizi seviyorum.
Olsun, Emilia Clarke olsun, napalım. Katlanırız. Meme izleyen de var, sen de haklısın stüdyo. Yeter ki Robocop misali “moderen” olacağız diye iRobocop yapmasınlar, uzay grisi kılıfı ile…
Haydi bir de bu gözle tekrar izleyin fragmanı, “offf, oğlum çok havalıymış ya laaaan” diyerek izleyin. Biliminiz, neden sonuç ilişkiniz size kalsın.
İskoç uzay rakununa alkış tutup, Terminatör’e burun kıvırmayın, beybi olun.
5 Comments
Hiç izlememiş olanlar ya da çok küçükken izlemiş olayı pek anlayamamış olanlar için şöyle güzel bir “Terminator’u Anlama Kılavuzu” olsa da okusak… 🙂
Wiki’lerin, torrentlerin havada uçuştuğu bu dönemlerde herşeyi devletten bekleme sayın okuyucu. İpleri eline al. Serinin tüm filmlerini izlemiş biri olarak şunları söyleyebilirim filmlerle ilgili olarak, ilk film çok eskidi, tatmin etmeyebilir ama burun kıvırma konuyu yakalamak için izlediğini unutma. İkinci film mükemmeldir, saygısızlık kaldırmaz, ona göre izle. 🙂 Terminator sevenler için kutsaldır, Linda Hamilton’ı, Patrick Stewart’ı geek camiasında saygı duyulur hale getiren filmdir. Üçüncü film çerezliktir, hiç işin gücün olmadığı bir gün (pazar sabahı kahvaltıda mesela ya da gece uyku tutumadığında) izle. Saçma olduğunu göreceksin ama Terminator aşkına izliyceksin. Dördüncü film için beğenen var beğenmeyen var ama geçmişin geleceğe etkisini görmek adına güzel bir filmdir. Böylelikle reboot öncesi her türlü bilgiyi barındırmış, fragmandaki referansları anlamış olarak yeni filme hazır olacaksın.. :))
Çok teşekkürler sayın geek. 🙂
Daha komple çok yeniyim evrene. Sadece Terminatör’den bahsetmiyorum. 21 yaşından sonra geç izlediğim Batman üçlemesinin gazına gelip, Marvel & DC dünyasına dalmaya çalışıyorum. Bi yandan çizgi romanlar falan derken azıcık da devletten bekledim, haklısın, üzgünüm. 🙁
Bu arada bilgiler için de çok teşekkürler 🙂
3. filmin ardından Terminator: Sarah Connor Chronicles adlı 1,5 sezonluk diziyi de mutlaka izle. Summer’a aşık ol, sonunda duygulan. 4. filmle alakası yok ama o filmden önce yayınlanmıştı sonuçta.
Robocop’i da, Total Recall’i da, Ninja Turtles’ı da izledim. Yeni rebootlar o eski filmlerin havasını, naifliğini, özenini yakalayamıyorlar. O filmler bugünün realist seyircisine göre değil, bizim gibi (seksenlerde çocuk olmak 🙂 ) filmleri izlerken hayaller içerisine giren, eksik bişey varsa kendi hayal gücüyle tamamlayıp o evrene katkıda bulunan jenerasyona göre filmlerdi. Jurassic Park’ın (orjinal olanın) kamera arkası görüntülerine bakıyorum, koca koca maketler falan, hayran olmamak elde değil. Şimdi herşey yeşil ekran, varmış gibi yapılan oyunculuklar… Yine de umut kapısı, “bu sefer olur mu acaba?” beklentileri, görülen bir-iki geçmişe referansla sevinmeler falan.. Ooof ooof… Nostalji bastı..