Kendimizce, dilimiz döndüğünce Maxis’in en iyi oyunlarını bir listeleyelim, bir yazalım istedik. Ama başlığa “En İyi Maxis oyunları” yazma kudretini bulamadık, o gücü toparlayamadık bir türlü. Zira 30 seneyi aşkın mazisi olan bir marka Maxis. Ta ilk SimCity’den, burada yer veremediğimiz SimEarth, SimAnt, SimCopter gibi eski klasiklere, adı anılması gereken ama halef ya da seleflerinden iyi olmadığı için koyamadığımız SimCity 3000 gibi unutulmaz oyunlara baktık; yüreğimiz elvermedi, unutulmazlardan sekizi diyebildik ancak.
Bunları havadan düşen bir kanun kitabı gibi almayın. Biz basitçe yıllar boyu yaratıcılık savaşının en ön cephesinde görev yapmış bir dostu anmak istiyoruz. Maxis şu an itibariyle tamamen kapatılmış değil, ama yavaş yavaş o yöne gidiyor. Ondan yadigar bir tek The Sims Studio, bir de ufak yan ekipler kaldı. Hafiften Origin, Westwood, Pandemic gibi dostların yanına uğurluyoruz onu da. E uğurlarken, analım, unutulmaz oyunlarından tekrar söz edelim istedik. Hoşça kal Maxis! Tüm simülasyonlar için de teşekkürler!
8. Spore
Spore’un problemi kötü bir oyun olması değildi. Haşa. Spore ilk defa başına oturduğunuzda baştan sona sizi alıkoyan, hücre evresinden uzaya kadar da peşinizi bırakmayan bir iş. Spore’un problemi, tüm fazları had safhada basitleştirdiği için o uzaya bir kere çıktıktan sonra kendini tekrar oynatmayı pek başaramamış olmasıydı. Yoksa ben eminim, herhangi birini başına koyun, ilk sekiz saat boyunca soluksuz oynayacaktır oyunu. Yaratığını bükerek, çekerek; binalarını tek tek modifiye ederek, uzay gemisine ince işçilik yaparak…
7. The Sims
Tüm dünyayı değiştiren oyun. The Sims ile çok şey söylendi, çok şey yazıldı ve çizildi. Will Wright’ın projeyi ilk defa EA’deki overlord’lara sunduğunda beğenilmediğini biliyorsunuzdur muhtemelen. O ilk fazda beğenmeyenler hâlâ çalışıyorlar mıdır bilemeyiz, ama Maxis’in kapatılmasında da benzer bir zihniyet olduğuna çok eminiz. Zira nasıl ki o ilk etapta burun kıvrılan Sims kendi alt türünü yarattı, gelmiş geçmiş en çok satan PC oyunu oldu ve EA ineğin memesine dört kolla asıldı hatasını fark edip; şimdi de öyle bir dönüş yaşayacaklar; ama bu sefer ortada dönecek bir yer olmayacak.
6. SimLife
Will Wright’ın her şeyin başına Sim koyup, her şeyin oyununu yaptığı dönemlerdi. Sim bir markaydı ve Will Wright’ta o markanın tek ustası, lordu, Tanrı’sıydı. İlginçtir 80’lerin sonu ve 90’ların başındaki bilgisayar oyunculuğu dünyası ekseriyetle auteur’ların etrafında dönüyordu ki; bu havaya tekrar ulaşmak için 20 sene beklememiz gerekti. Ama o zamanlar bir amacın olmadığı, başı sonu belli olmayan, sadece yaratıcılık ve yaratıcılık sergileme tutkusu üzerine kurgulanmış bir oyun yapabiliyordu yeterince kredi kazanmış auteur’lar. Yine ilginçtir, bu kafaya da tekrar dönmemiz bir 20 sene aldı…
5. Sid Meier’s SimGolf
Maxis listesinde Sid Meier’ın ismini görünce biraz ürpermiş olabilirsiniz. Sakin olun. Koskoca Maxis’i Firaxis’le karıştırmadık. Biliyoruz Sid Meier’ın Maxis’te düzenli olarak çalışmadığını. Ama 2000’lerin başında kısa bir proje için Maxis ve Firaxis güçlerini birleştirdiler. Wright’ın 90’lardaki SimGolf oyununu SidMeier bir anlamda tekrar kurguladı. Muhteşem oyunlarıyla tanınan iki firma, ortaya çok mütevazi bir iş çıkarttılar. Bu Civilization ve SimCity’nin birleşmiş hâli değildi. Golf tesisi tasarladığınız bir tycoon oyunuydu. Ve o kadar güzeldi ki, eminiz Civ ve SimCity birleşse böyle kral olmazdı oyun.
2 Comments
ben çok hücreliye geçtikten sonra acayip sıkıldım spore’dan. snes zamanlarındaki EVO’dan biraz daha iyisini görmek istiyor insan.
Spore, eşdeğeri olmadığı için harika oyundur benim gözümde… Belki hak ettiği kadar uzun süreler oynamasam da daima ilk 10’umda yer bulur.