Geekyapar olarak 2014’ün en iyilerini seçiyoruz! Editörlerimizi aldık çember bir masaya (yalan, internetten toplandık) her birine 2014 içerisinde onlar için büyük anlam ifade eden işleri sorduk. Herkes kendine göre bir fikir belirtti. Dizi, film, çizgi roman, müzik ve oyun konularında Geekyapar editörleri için 2014’ün en iyilerinin yazılarını okuyorsunuz. Seneye hangi işler damga vurdu? Geri kalan 365 günden ne kaldı aklımızda? İşte burada!
Finalimizi şarkılarla yapıyoruz. En güzel final de şarkılarla yapılan değil midir zaten? Ne Pitchfork, ne de BantMag olmadığımızı biliyoruz. Bunlar hüküm değil, objektif ve derinlemesine analizlerle sunulmuyorlar. Biz bu sene ne dinledik diye sorduk kendimize. Neye coştuk, neye üzüldük? Ne aktı arkadan WoW’da raid yaparken, Batman’in son sayısını okurken? Hangi dizinin final sahnesinde çalan hangi şarkıya aşık olduk? Hangi eski dost yeni bir albüm çıkardı sevindik, hangi sürpriz çıkışlı şarkıya aşık olduk? FRP seanslarımızın arasında hangi şarkıya dans ettik?
Bizim için 2014 bu şarkılarla geçti. Sizin için?
The Raveonettes – Z-Boys
Mert Günhan: The Raveonettes’in tarzını tamamen baştan tamamlayan ve 2014 yılıyla başlayan Shoegaze revival akımına muhteşem bir şekilde öncülük eden albüm Pe’ahi’den “Z-Boys”, benim için yılın açık ara en iyi şarkısı oldu.
Kiesza – Giant In My Heart
Yigilante Kocagöz: Kiesza bu seneki albümü ile kalbimi çok sinsi bir şekilde çaldı, ben bu saç stilinde bir kadının rüyalarımı süsleyeceğini hiç tahmin etmezdim. Birbirinden güzel şarkıları arasında en başarılı klibe sahip Giant in my Heart’ı kişisel favorim sayıyorum.
Kiesza – Hideaway
Can Sungur: Kardeşlik, ben güncel müziği takip etmiyorum, ediyorum dersem yalan olur. Soundtrack dinliyorum genelde, bir de tuhaf Spotify keşifleri merakım var. Son 10 yılda çıkan… Muse vardı, bir de uzun bacaklı bir kız var. Gerçi dur, böyle hipster hipster konuştum ama bir dakika, ben bu yıl bol bol Kiezsa’nın Hideaway şarkısını dinledim. Bir de son Spider-Man filmindeki Electro Suit çok iyiydi. Yine de Kiezsa – Hideaway diyeceğim.
Pink Floyd – Louder Than Words
Cihan Çoban: “Çünkü Pink Floyd” diyip kısa kesmek varken neden mi konuşuyorum? “Louder than words, this thing they call soul.” Albüm zamanlama olarak Türk milleti açısından kötü bir vakitte çıksa bile ‘Anisina’ isimli şarkıyı 10 Kasım amacıyla yapmış olduklarını düşünüp teselli buluyorum. Albümde Stephen Hawkins bile var usta ancak albümün en iyi şarkısı bana kalırsa Louder Than Words. 2014 yılında Pink Floyd son albümünü çıkarıyor ise yılın en iyi şarkısı o albümden olmak zorunda değil mi? Şarkıya ilk girdiğinde High Hopes gibi hissedebiliyoruz ama ilerleyen vakitlerde kendine özgü o güzellik, o gitar solosu içimize işliyor. Güzel şarkı, 25-30 sene gideri var..
Hozier – Take Me To Church
J.H.: Bütün sene, bütün sene kafamda döndü döndü durdu Take Me To Church. Yalnız da değilim belli ki. Böylesine ağır olmasına rağmen Spotify’da en çok dinlenenlerden, Billboard’ın en çok satanlarından biri oldu hep. O karanlık ritmi, Hozier’ın yağ kaymak gibi atan vokali, siyah beyaz klibi çıkmadı bir türlü aklımdan. Artık post-post dubstep mi dersiniz, neo-trip hop mu bilmiyorum, “ulan harbiden sağlam şarkıymış!” deyin yeter!
Alt-J – Bloodflood pt. II
Yiğitcan Erdoğan: Alt-J benim hasbelkader keşfettiğim bir gruptu. Böyle küçük grupları bulup çıkartan bir mail listesine üyeydim. Onlar da bana bir gün “Fitzpleasure” diye bir şarkı yollamışlardı. Toplasan 50 bin tıklanması ancak vardı şarkının. Her şeyi normal istikametinde giderken, bir anda drop geldi. O an resmen vuruldum. Albümleri çıksın diye bekledim, sabrım çatladı resmen. En sonunda çıktı; ödülleri darmadağın ettiler. Fitzpleasure’ın o tıklanma oranı da yüze, milyona katlandı haliyle. O yüzden bu sene eski bir dostun geri dönmesini hissetmek gibiydi bu albümü, özellikle de bu şarkıyı dinlemek. Alt-J’nin yeni albümü ilkinin heyecanından uzak mıydı, neydi artık bilemiyorum. Ama Bloodflood nostaljik karnımdan vurdu beni. Aldı, götürdü, bambaşka bir yere koydu. Koyduğu yerden de inmek istemedim uzun süre. Helal olsun size be yine…
Opeth – Faith in Others
Yücel Okçu: 2014 boyunca müzik türü olarak büyük değişim yaşamış çokça farklı türde çok güzel sanatçılarla tanışmıştım. Ama benim için yeni olan bu şarkılar aslında eski şarkılar olunca 2014’ün en iyi şarkısı olarak yine bir metal şarkısı belirdi tabi.
Opeth, Heritage albümü ile eski hayranlarını “Opeth çok bozdu” havasına sokmuştu. Pale Communion ile de bu havayı sürdürdüler anladığım kadarıyla. İyi de ettiler, zira Opeth benim için aynı şeyi tekrar etmeden müziğin nasıl gelişebileceğinin en güzel örneklerin biri ve öyle olmaya devam ediyorlar. Pale Communion Damnation’a benzediği yanlarla öne çıktığı düşünülse de eski albümlere göre oldukça farklı bir tat veriyordu. Faith In Others ise albümü dinlerken “bu şarkının ismi neymiş?!” diye ismini öğrenmeye giriştiğim ilk şarkı oldu ve albümün en iyi şarkısı olarak kaldı benim için.
Röyksopp & Robyn – Do It Again
Fatih Yürür: Her şey olabildiği kadar basit olmalı mottosunun birebir karşılığıydı Do It Again. Tabi Röyksopp ve Robyn işbirliği sadece kulaklarımızın pasını silmekle kalmadı, en son sevdiği klibi izlemek için sabahladığı günden bu yana 10 yıl tepmiş bendenizi de pc monitörüne kitleyen videosuyla da başarısını perçinledi!
Jason Derulo – Wiggle
Cihan Türe: Bu sene, özellikle albüm hiç almadığımı itiraf etmem gerekir. Yine de Türk ya da yabancı radyo kanallarını gün içinde sıkça dinlemişimdir. Dinlediğim şarkıların içinde melodisi, sözleri ve eğlenceli havası ile Wiggle Wiggle’ı (Jason Derulo ve Snooooooop Dog) hala aynı şekilde dinler, dinlerken aynı şekilde eğlenirim.
10 Comments
listeyi baştan sona dinledim. her telden şarkı var. elektronik, rb, hiphop tan tut progrocka kadar. ve farkındalık anı: roger waterssız pf nin listedeki diğer türlerden farkı kalmıyomuş :”(
Yılın şarkısından anlamam ama bu sene en çok Dorothy – After Midnight dinledim ( http://www.youtube.com/watch?v=d7DYCvCDeU8 ). Diğer şarkıları da güzel. Ana akım olarak Sia – Chandelier da güzeldi kanımca ( http://www.youtube.com/watch?v=2vjPBrBU-TM ). Bi de listede Taylor Swift’in çok hakkının yendiğini düşünüyorum.. 🙂
bu arada yazıyı yazan arkadaş alçakgönüllülük etmiş. gerçekten plazada toplandık (ofisimiz var bizim plazada), yuvarlak massa etrafında pizza yiye yiye seçtik şarkıları
Yapıyor böyle şakalar.
bu arada OMG listede iki adet Kiesza var!
Opeth vurdu geçti, çok güzel paylaşım olmasıyla birlikte Youtube’dan itinayla full albüm playlisti açıldı.
Pink Floyd ne özlemişim dedim, hasret gidermece.
Hozier – Take Me To Church çok güzel bir keşif olmuş, loop’a eklendi.
Son olarak arka planda True Detective’den sahneler varken Alt-J – Bloodflood pt. II bir garip etti beni. Açıkçası sonuna kadar dinlemeden kapatmak durumunda kaldım yoksa akşam net maraton bekliyordu beni.
Ellerinize ve pizzanıza sağlık bir liste 🙂
Yigiltane ve Mert’in seçimlerine hayran kaldım, Yüreğinize sağlık :3
Ayrıca değinmemişim ancak Pink Floyd klibinde Rick’in el salladığı yer yürek burkar.
Geekyapar editörlerinin müzikten anlamadığının kanıtı olmuş. Filmler hakkında yazmaya devam gençler!
opeth’in değişimini kabul eden hatta sevinen birisiyim. 70’ler tarzı bir albümdü heritage ve hala dinlemeye devam ederim. içinden geldiği gibi progresif rock yapması beni çeken etkendi sanırım. pale communion ise brutal vokalden kurtulan çok iyi bir albüm.
fakat listede foo fighters ve weezer gibi bu sene çok iyi albümler çıkaran grupların olmaması beni üzmedi değil..