10. Ne Kadar Da Masum, Cevher Gibi…
Kısa bir sekansta gözümüze çarpan bu kare, Jones’un Purple Man’in boyunduruğu altında kaldığı dönemden. Saçlardaki hafif mor gölgelerden anladığımız kadarıyla, dizi Jewel dönemi Jones’un benimsediği görünümü az biraz bize de sunacak.
11. Doktor!
Bunu sadece şunun altını çizmek için buraya koydum: Fragman David Tennant’ı gizleyerek gösterme konusunda, acayip başarılı bir iş çıkartıyor. Bu kare, sadece bir saniye ekranda duruyor, ve benzeri bir kare haricinde Tennant’ın suratını gördüğümüz tek şey. Dizi de böyle bir yol mu izleyecek bilmiyoruz; ama belli ki Purple Man’i devamlı sinsi sinsi, uzaktan uzaktan rahatsız ederken sürecekler önümüze.
12. Merhaba Bayan Hogarth, Danny Nasıl?
Carrie-Ann Moss’un oynadığı karakter, Jeri Hogarth, çizgi romanlarda mevcut bir karakterin cinsiyeti değiştirilmiş hâli. Ve burada olmasının ilerleyen senelerde gelecek bir Netflix dizisi için büyük önemi var. Karakter aslen Jeryn adında bir erkek, ve vasıf olarak Batman için Nolan filmlerinde Lucius Fox‘un son geldiği hâl neyse, Iron Fist için de öyle bir konumda. Danny Rand’in uluslararası şirketini aslen yöneten karakter oluyor bir noktada. Haybeye eklediklerini sanmıyoruz, muhtemelen bu Hogarth’ın da Rand’lerle bir bağı çıkacak.
13. O Nükleer Patlar Mı?
Burada gördüğümüz karakter de Will Simpson. Çizgi romanlardaki Nuke isimli süper kötüye denk. Fakat bildiğimiz kadarıyla, orijini birebir aynı tutulmayacak. Hikaye içerisindeki rolü, Jones’un çizgi romanlarda kısa bir süre takıldığı şerif ile birleştirilebilir. Genel olarak Alias serisinde Jones’un hayatına pek çok polis girip çıkıyor, onların hepsini Will’de toplayacaklardır. Dürüst olmak gerekirse, Nuke’a kadar götüreceklerini pek sanmıyorum. En azından bu sezonda.
14. Çocukları Uzaklaştıralım
Bu muhtemelen yukarıdaki bar sahnesinden hemen sonra yaşacak; yani en azından çizgi romanları takip edeceklerse, öyle. Fakat şimdiden söyleyelim, Cage ve Jones’un hikayesi ilk görüşte aşk değil. Dizide de olmayacaktır. Bir tahmin yapmam gerekirse, çizelgenin şu şekilde ilerleyeceğini söylerdim: Jones ve Cage barda konuşur, sonrasında halvet olurlar, bir randevuya çıkarlar, ama Jones buhranlarından dolayı Cage’i iter, sonra Purple Man tekrar ortaya çıkınca Jones Cage’i arar sığınacak bir arkadaş, bir dost bulmak için, bir gece daha geçirirler, Jones Purple Man’i yener, sezon finalinde hamile olduğunu öğrenir, Luke Cage dizisini de arka planda hamile olarak geçirir. Sonra Jessica Jones’un bir ikinci sezonu gelirse de, “anne süper kahraman” konseptiyle afiyetle yenir!
15. Bir Purple Man Kolay Mı Doğuyor?
Alias çizgi romanı, Purple Man’in geçmişine çok takılmamıştı; ama belli ki dizi, aynı Daredevil’ın Kingpin’e yapacağı gibi Purple Man’in de geçmişine inecek. Yaptıklarını silme insanlaştırmak kolay değil, ama biraz da olsun çarpıcı hâle getirmek için uğraşacaklar belli ki. Bu arada, kamera arayüzü Latin alfabesinde olduğundan ve Tennant aksanını değiştirmediğinden, karakterin Hırvat orijinlerini kullanmayacaklarını da net bir şekilde söyleyebiliriz.
16. Malcolm, Sevecen Yancı
Malcolm ile tanışın. Kendisi bir anlamda, Jessica Jones’un hiç istenmeyen bir Robin’i. Malcolm dev bir süper kahraman geek’i ve “hipster” olmak istediğinden, diğer arkadaşlarının hastası olduğu “mainstream” süper kahramanlara değil, Jessica Jones’un Jewel dönemine hasta. Devamlı da bu yüzden Jones’u darlıyor. En azından çizgi romanlardaki hâlini kullanırlarsa, mesele bu. Ama herhalde ortaya “Malcolm” diye bir karakter eklemezlerdi çizgi romanlardaki hâlini kullanmasalar, değil mi?
17. Bu Bir Takıntı…
Şimdi şöyle, Purple Man için çizgi romanlarda Jessica Jones dev önemsiz bir karakter. Bir ara canı isteyince işkence yapıp, sonra canı sıkılınca def ediyor Jones’u. Takıntılı olan, o hikayede haklı olarak Jones aslında. Fakat burada, biraz değiştirmişler. Önceki diyaloglardan da, buradaki muhabbetten de anladığımız kadarıyla Purple Man Jones’a karşı bir saplantı geliştirmiş. Bunu ben baya olumlu bir hamle olarak buluyorum. Her ne kadar o umursamazlık, durumun vehametini daha da arttırsa da, bu senaryo David Tennant’ın döktürmesine daha olanak tanır gibime geliyor…