İkinci Dünya Savaşı’nın ne zaman sonlandığı tarihçiler tarafından da üzerine mutabık olunamayan bir mevzudur genel hatlarıyla. Kimi Japonya ile ilan etilen 14 Ağustos tarihli ateşkesi işaret eder, kimi Japonya’nın resmi teslim olma tarihi 2 Eylül’ü. Bazılarına göre Japonya’da yaşananlar, bu koca savaşın artçı şokudur, ana savaşa dahil değildir, dev harp aslında 8 Mayıs’ta, Reischsprasident Karl Dönitz, Berlin’de askeri teslim belgesini imzaladığında sonlanmıştır.
Kime sorarsanız sorun ve hangi yanıtları alırsanız alın, kesin olan tek bir şey vardır, o da yıl. 1945 senesinde sonlanmıştır savaş. Bundan neredeyse tam olarak 70 yıl önce. 1 Eylül 1939’da Nazi Almanya’sının Polonya’yı işgaliyle başladığı varsayılan 2. Dünya Savaşı, önceki ve sonraki tüm harplerden daha çok sarsmıştır dünyayı. Bunu tam olarak anlayabilmek, sadece yıla, gelişen teknolojiye, geri düşen ekonomilere bakmakla yetmez. Biraz da başka bir rakamı deşmek lazımdır, psikolojik etkisinin anlaşılması için. Ölüm sayısı.
Neil Hailoran’ın yaptığı aşağıdaki video da tam olarak bunu amaçlıyor. Hailoran, 2. Dünya Savaşı’nda hayatın kaybetmiş insan sayısını çok şık grafikler ve sarih bir anlatımla izah etmeye çalışmış. Yaklaşık on bir dakikalık bir video, ama içinde on bir kitaplık bilgi sıkıştırmış. Hailoran tek tek hangi tarafın, hangi cephede ve hangi savaşta ne kadar sivil ve ne kadar asker kaybettiğini göstermiş. Bunu yaparken de dramatik anlatım tekniklerine de başvurmuş çok başarılı bir şekilde.
Emin olun, bugün bir video izleyecekseniz, bunun o olması gerekiyor. Sovyet Rusya’nın Stalingrad’da verdiği kayıplara, Amerika’nın D-Day’de bıraktığı can sayısına, gaz odalarında ölen Yahudi’lerin kamplara göre dağılımına, hiç alakası olmayan ülkelerin dahi verdiği zaiyatlara çok şaşırıyorsunuz izlerken. Bir de daimi olarak kafanızın ucunda, bu savaşa girmeme kararının, ülkecek tarihimizde verdiğimiz en hayırlı kararlardan biri olduğunu düşünüyorsunuz. Biz daha lafı uzatmayalım. Bu şahane videoyla başbaşa bırakalım sizi. Buyurun.
1 Comment
Ortaokul – lise çağındaki, dünyadaki tüm çocukların görmesini isterdim bu videoyu. İstisnasız TÜM çocukların. O kadar iyi anlatmış ki o ufacık insan figürlerinin sadece sayılar olmadığını. Verilerle dolu bir video bu kadar çok şey ifade edebilirdi herhalde.