Bilim kurguyu yeterince övemiyoruz sanki. Övdüğümüzü sanıyoruz, övebilmek için farklı yollar buluyoruz, onu savunuyoruz, hatta bazılarımız ona olan sevgimizi ve onu bir tür olarak…
Hani bazen bir film izlemeye ya da bir oyun oynamaya başlarsınız, arkada çalan soundtrack size tanıdık gelir ve “aha bu kesin şunun bestesi” dersiniz.…
Zaman zaman tarihteki belirli isimlere yahut belirli kült eserlere yapılan referanslarla bezeli ifadelerin kullanıldığına şahit oluyoruz. Sinemada hikâye anlatımı için ipuçları veren “Çehov’un Silahı”,…
The Boys dizisinin ikinci sezonu son hızla devam ediyor. Artık sezonun bitmesine son iki bölüm kala olaylar biraz daha hızlandı ve artık yavaş yavaş…
Post-truth çağındayız. Gerçekler yerine tercih ettiğimiz çok şey var: Duygularımız, kendi bakış açılarımız, vicdani sorumluluklarımız. Bunlara cevap vermek için de çok iyi yöntemlerimiz var,…
Ülkemizde – ve içerisinde yaşamadığım için yoktan yere sallamak istemediğim birkaç ülkede daha- stereotipileşen bir yanılgı ile başlamak istedim yazıma. Biliyorsunuz işte, lisedeyken bizi…
Filmleri uzunluklarına göre ayırma taraftarı değilim fakat şunu da kabul etmek lazım ki iki-iki buçuk saatten daha kısa film bulmanın zor olduğu bir sinema…
The Boys dizisi ilk çıktığında ana olay örgüsü bir yana dursun Karl Urban ve Antony Starr’ın mükemmel oyunculuğu ve süper kahraman janrasına yaptığı göndermeler…
Tanrı’ya inanır mısınız? Peki ya Şeytan’a? Doğru ya, birine inanınca öbürüne de inanmak gerekir. Ya iyilik ve kötülüğe? Sizce aydınlık nerede biter, karanlık nerede…