Yazan: Deniz Gizem
1. Jabba the Hutt
Jabba’nın ölümü, hikayeye kattığı şeyden ziyade, taşıdığı anlam açısından önemli. Jabba, sümüklü, şişko bir mafya ve serinin son filmi olan Return of the Jedi’da Leia’yı kölesi yapıp; Luke, Han ve diğer asileri Sarlacc’a yem etmek istiyordu. Ölümü Leia tarafındandı ve Leia’yı canlandıran Carrie Fisher’ın da şahsen sevdiği bir andı; çünkü kadının, kendisini köle yapan canavarı yenip özgürlüğe kavuşması ile ilgiliydi. Carrie Fisher’ın sözleriyle; Leia, köle kostümünü zorla giymişti, kendisi bir mahkumdu ve boynundaki o zincirle, köle olduğunu ve başkasına ait olduğunu belirleyen o şeyle, o koca sümüğü boğdu. Kendisini zincirleyen şeyden, onun silahıyla kurtuldu ve dönemindeki kadın karakterler açısından bu büyük bir olaydı.
2. Qui-Gon Jinn
Anakin’i küçük bir çocukken yanına alıp Padawan’ı yapan Qui-Gon’un ölümü, hem çocuk Anakin’in baba figürünü kaybetmesi açısından; hem de yeni eğitmeninin Obi-Wan olması dolayısıyla önem taşımaktadır. Obi-Wan’ın aksine Qui-Gon, eğer yaşasaydı belki de Anakin böylesine öfke dolu olmayacaktı ve hiçbir zaman Darth Vader’a dönüşmeyecekti. Çünkü o da Anakin gibi Jedi Konseyi tarafından pek hoş görülen biri değildi ve sıradışı yöntemlere sahipti. Yeni eğitmeni Obi-Wan ise, tıpkı Yoda ve Mace Windu gibi Anakin’in potansiyelini takmamıştı ve sıradan biriymiş gibi davranmışlardı. Nitekim bu, Anakin’in Jedi’lardan soğuyup, karanlık tarafa ait düşüncelere sahip olmasının başlangıcıydı.
3. Shmi Skywalker
Shmi’nin ölümü, oğlu Anakin’in psikolojisi ve öykünün gidişatı açısından kilit bir öneme sahiptir. Shmi de aynı Anakin’in geçmişte olduğu gibi bir köleydi ve Anakin, Qui-Gon’un padawanı olup Tattooine’den ayrıldığında yalnız kalmıştı. Anakin, Jedi olunca geri dönüp annesini azad edeceğine dair söz vermiştir. Eğitimi sırasında annesinin ölümüyle ilgili gördüğü önseziler, serinin 2.filmi Attack of the Clones’ ta onun Tattooine’e gitmesine neden oldu.
Apar topar Tattooine’e gittiğinde annesinin Cliegg Lars tarafından azad edilip onunla evlendiğini ve mutlu olduğunu fakat Tuskenlar tarafından kaçırıldığını öğrendi ve öfkeyle onu aramaya koyuldu. Annesi, Tuskenlar tarafından epey hırpalanmıştı ve annesini o şekilde gören Anakin, intikamını Tusken kıyımıyla aldı. Annesinin ölümüne bu şekilde şahit olmak (önsezilerini doğrulayan bir şekilde) onun karanlık tarafa yolculuğundaki ilk adımıydı. Çünkü Shmi, onun Jedi’ların kimseye bağlanmama felsefesine ters düşen, bağımlı olduğu bireydi. Annesini kaybetme korkusu, öfkeye dönüştü ve Anakin intikam acısıyla ilk ölümünü gerçekleştirdi.
4. Padme Amidala & Anakin Skywalker
Aynı Shmi’de olduğu gibi Anakin, Padmé’nin ölümünü önsezileri aracılığıyla görmüştü ve bu yüzden ölümü alt etme arayışlarına girip, karanlık tarafa teslim olmuştu. Fakat Padmé’nin ölümü biraz ucu açık bir konu çünkü kimisi gerçekten ‘yaşama isteğini kaybettiği’ için öldüğünü düşünürken kimisi, Palpatine’in onu Güç (Force) ile öldürüp, yaşama enerjisini ölmekte olan (yanmış ve uzuvları kopmuş) Anakin’e aktardığını düşünüyor. Ben de 2. Teoriyi savunanlardanım. Zira Padmé, kalp acısından ölemeyecek kadar güçlü bir kadın portresi çiziyordu seri boyunca.
Öyle ki, Anakin’in “Force Choke”’undan dolayı karnındaki ikizler bile zarar görmediyse fiziksel açıdan da ölmesini gerektirecek bir ölüm söz konusu değil. Peki bu, karakter için ne ifade ediyor? Makineleştikten sonra Anakin’in sorduğu ilk soru “Padme nerede? Güvende mi?” olmuş, sinsi Palpatine’in cevabı ise “Korkarım, öfke anında onu öldürdün” şeklindeydi, hatırladınız mı? Bu da döngüyü tamamlamıştı, Anakin artık Darth Vader olmuştu.
Korkusu öfkeye, öfkesi nefrete, nefreti de acıya dönüştü (hem gerçek anlamda fiziksel acı hem de metaforik anlamda sevdiklerinin kaybıyla). Eğer ki gerçekten George Lucas olayı bu şekilde düşünmüşse ve Padmé’nin ölümü, Palpatine’in planlarından biriyse; bu olay, Anakin’in Darth Vader olma yolundaki, deyim yerindeyse, bardağı taşıran son damladır. Padmé’nin ölümüyle, Anakin Skywalker da ölmüştür ve yerini Darth Vader almıştır.