Bu aralar haftada bir gündemimizde olan Nicolas Cage, The Retirement Plan ile eski bir suikastçıyı canlandırıyor.

Başka suretlerle defalarca gördüğümüz; emekli suikastçının sahalara geri dönüşü temasıyla The Retirement Plan filmi, bu sefer Nicolas Cage başrolüyle cuma günü vizyona girdi. Film, eski bir CIA ajanı olan Matt’in -ki filmde Cage’in iki farklı adı var- Cayman Adası’nda zoraki bir emeklilik hayatı yaşarken, yıllardır haber almadığı kızının ve varlığının farkında bile olmadığı torununun peşinde bir suç örgütü olduğunu öğrenmesiyle eski kimliğine geri dönüşünü anlatıyor. Tim Brown tarafından yazılan ve yönetilen filmde Cage’e, Ron Perlman, Ashley Greene ve Jackie Earle Haley eşlik ediyor. Biraz aksiyon, biraz komedi fazlaca suç unsuru barındıran film, seyirciyi sıkmadan kendini izletse de seyirciye eh işte dedirtmekten fazlasını yapmıyor.

The Retirement Plan pek beklendiği gibi gitmiyor.
The Retirement Plan pek beklendiği gibi gitmiyor.

Hatırlarsınız 2000’lerin başında televizyon karşısına geçtiğimizde bazı yüzlerin her hafta farklı bir filmini izlediğimiz bir dönem vardı. Yaşın küçüklüğü ve internetin bu kadar yaygın olmadığı zamanlarda sanırdık ki Hollywood’da beş kişiyle koca sinema sektörü dönüyor. Bu yüzlerden biri şüphesiz Nicolas Cage’ti ve gerçekten de beş filmin üçünde oynuyor gibiydi. Zamanın o dönemine tekrar çark ettik ve Nicolas Cage her hafta yeni bir projeyle tekrar adından bahsettirmeye başladı.

Cage, bu sene birçok filmde rol aldı ve bu sene sona ermeden vizyona girecek olan iki filmin fragmanı da geçen hafta aynı gün yayınlandı. Bunlardan biri; şuraya tıklayarak haber yazımızı görebileceğiniz Dream Scenario filmi, diğeri de daha bahsetmeye bile fırsat bulamadığımız Butcher’s Crossing filmi. Şimdilik bunları kenara bırakıp The Retirement Plan film incelemesiyle Nicolas Cage’ten bahsediyoruz.

Yeteneği ve şimdiye kadar oynadığı işlerin kalitesi genelde tartışmaya açık olsa da şimdilerde arka arkaya gelen ilgi çekici işlerde kendini gösteren Cage’i, birbirinden tamamıyla farklı rollerde yakın aralıklarla ekranda görmekten görmekten memnunuz. Hatta oynamış bile sayılmadığı The Flash filminde, eski bir ihtimalin canlanması olarak Superman cameo’sunu görmek bile bizim için çalışan bir fan service olmuştu. 2023 açık açık Nicolas Cage yılı olma yolunda ilerliyor ve oyuncunun geri dönüşü hız kesmiyor. Tam bu noktada The Retirement Plan ile diyoruz ki arka arkaya bu kadar iş yapınca hepsi aynı tadı vermiyor.

Ashley Greene
Ashley Greene

İngiliz suç komedilerini andıran The Retirement Plan, özellikle Guy Ritchie sinemasına özeniyor. Gerek senaryo için hikâyenin giderek çetrefilleşmesi gerek herhangi bir karakter ekrana geldiğinde şaklayan bir kırbaç sesiyle, oyuncuya doğru zoom yapılması; Guy Ritchie’nin, her bakımdan düşük bütçeli bir uygulaması gibi duruyor. Hatta aksiyon sahnelerindeki tema müzikleriyle film, yerli suç komedilerinden biriymiş gibi duruyor.

Nicolas Cage filmde izlemesi keyifli bir karaktere hayat veriyor. Yıllarca devletin pis işlerini yaptıktan sonra zorla emekli edilen Matt, tropik Cayman Adası’nda sakin bir hayat sürerken, hiç tanımadığı torununun bir anda yanına gelip ailesinin başının belada olduğunu söylemesiyle koca bir suç şebekesini karşısına alıyor. Tabii bu da herkesi teker teker ortadan kaldırmak anlamına geliyor. Yıllarca diplomat olduğu yalanıyla ailesini kandıran ve sene içinde anca birkaç ayda evde olduğu sürede de kızını sürekli eleştiren bir baba olan Matt’in karşısına, iyi bir baba olmak için, en iyi yaptığı işi yapma fırsatı çıkıyor. Mafyayı yok etmek.

Matt’in kızı rolüyle Ashley Greene, babasının gizli kimliğine ve olduğu kişiye kontrast oluşturabilecek bir karakter olmak varken yalnızca donup kalan ve kendi kızı kaçırıldığında bile babasına yıllardır biriktirdiği kini kusmaktan geri kalmayan ve istisnasız her sahnede kendini kurtarılması gereken bir konuma sokan bir karakter olmayı başarıyor. Hatta sadece babası değil 9 yaşındaki kızı Sarah (Thalia Campbell) bile onu bir kereliğine içine düştüğü durumdan kurtarıyor. Her şeyin başında eşi Jimmy’nin başının belada olmasıyla bütün mesele başlamışken, kendi başının belaya girmesiyle bir anda Jimmy’yi de unutuveriyor. Filmin başında Jimmy’nin, patronu Donnie’yi (Jackie Earle Haley) soymasıyla başlayan tüm maceranın sonlarına kadar, Donnie tarafından alıkonulan Jimmy kimsenin aklına gelmiyor.

Ron Perlman, bu haliyle suç dizilerine yakışacak renkli bir karakter.
Ron Perlman, bu haliyle suç dizilerine yakışacak renkli bir karakter.

Cage’in sahneleri komik olmakla birlikte filmin izlemesi en keyifli karakteri, Donnie’nin fedaisini canlandıran Ron Perlman’ın oynadığı Bobo karakteri oluyor. Ne iş verilirse onu yapan sıradan bir tetikçi sandığımız Bobo, Othello’dan sahne bile canlandırıyor.

Filmin temposu seyirciyi sıkmıyor ama vasatın üzerine de çıkmıyor. Yönetmen Tim Brown’un filmografisine bakınca; çektiği beş filmin arasında IMDB seyircisinden 5.6’dan fazla puan alan olmadığını görmek, yönetmenin -görece- ne kadar tutulan bir yönetmen olduğunu göz önüne seriyor.

The Retirement Plan filmi, vizyondakiler arasında başka seçeneğiniz varsa pek tavsiye edeceğimiz bir film olmasa da sıcaktan bunaldığınız bir yaz akşamında televizyonda çıktığında sizi eğlendirecek bir film olmayı garantiliyor. Son olarak da bize; senenin sonuna doğru çıkacak daha 2 filmi olan Nicolas Cage’i hatırlayıp, 2023’ü artık Nicolas Cage yılı ilan etmek kalıyor.

Author

Sabah kuşağı çizgi filmleri müdavimi.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.